24 Saatte İş, evden çalışma sürecini araştırdı
Adaylarla işvereni bir araya getiren uygulama 24 Saatte İş, evden çalışma sürecini araştırdı. Araştırmaya göre, evden çalışmak çalışanları mutlu etmiyor. Ankete katılanların yüzde 65'i evden çalışırken işe odaklanmada sorun yaşadığını söylerken, yüzde 35'i sessiz bir ortamın olmamasından yakındı. Yüzde 79'u ise mesai diye bir kavramın kalmadığını belirtti.
Adaylarla işvereni bir araya getiren uygulama 24 Saatte İş, evden çalışma sürecini araştırdı. Araştırmaya göre, evden çalışmak çalışanları mutlu etmiyor. Ankete katılanların yüzde 65’i evden çalışırken işe odaklanmada sorun yaşadığını söylerken, yüzde 35’i sessiz bir ortamın olmamasından yakındı. Yüzde 79’u ise mesai diye bir kavramın kalmadığını belirtti.
Evden çalışmada mesai kavramı kalmadı
Küresel salgın sadece sağlımızı değil hayatımızın her alanını etkiledi. En önemli değişimlerden biri de çalışma yaşamında görüldü. Kalabalık ortamları azaltmak isteyen iş yerlerinden bazıları evden çalışma sistemine geçti. Pek de alışkın olmadığımız bu sistem bazı sorunları da beraberinde getirdi. Brüksel'de gerçekleştirilen Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurul oturumunda, çalışanlara iş saatleri dışında ulaşılamamasına yönelik “İrtibatı kesme hakkı” ile ilgili hazırlanan rapor kabul edildi. Raporda evden çalışanların mesai bitmesinin ardından iletişim kanallarını kapatamadıkları, uzun çalışma saatlerinin ve çalışan üzerindeki artan taleplerin kaygı, depresyon, tükenmişlik gibi çeşitli sağlık sorunlarına yol açtığı belirtildi. Adaylarla işvereni bir araya getiren uygulama 24 Saatte İş, evden çalışma sürecini araştırdı. Araştırmaya göre, evden çalışmak çalışanları mutlu etmiyor. Özellikle Y kuşağının kullandığı uygulama 24 Saatte İş’in, online yapılan anketine katılan kullanıcıların yüzde 61’i evde çalışıyor olmaktan dolayı mutlu olmadığını belirtti. Yüzde 39’u bu durumdan mutlu olduğunu söylerken yüzde 79’u ise mesai diye bir kavramın kalmadığını ifade etti.
Sessiz ortam bulmak sorun
Ankete katılanların yüzde 65’i evden çalışırken işe odaklanmada sorun yaşadığını söylerken, yüzde 35’i sessiz bir ortamın olmamasından yakındı. Bu süreçte ev ve iş hayatının birbirine karıştığını söyleyenlerin oranı ise yüzde 71 oldu.
İşsiz kalma korkusu yaşandı
Şüphesiz ki iş yeri sadece bir çalışma ortamı değil, aynı zamanda sosyal ilişkilerin de kurulduğu bir yer. “Evden çalışmanın en zor yanı hangisi?” sorusuna katılımcıların yüzde 63’ü sosyalliğin olmaması yanıtını verirken, yüzde 37’si ise iş arkadaşlarıyla iletişim kurmakta sorun yaşadığını belirtti. Katılımcıların yüzde 81’i ise bu süreçte işsiz kalma korkusu yaşadığını ifade etti.
Hareketsiz yaşama karşı aktivite
Pandeminin getirdiği en önemli değişikliklerden biri de evden çalışmaya geçilmesiyle gelen hareketsiz yaşam oldu. Anket sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 58’i hareketsizliğe karşı bir aktivite yaptığını belirtirken, yüzde 42’si ise herhangi bir aktivite yapmadığını ifade etti.
İhtiyaç halinde psikolojik destek
Katılımcıların yüzde 77’si bu süreçte kaygı ya da depresyon yaşadığını belirtti. Zihinsel sağlıklarını korumak için farklı etkinliklere yönelen katılımcıların yüzde 58’i televizyon izlediğini ya da oyun oynadığını belirtirken, yüzde 42’si kitap okuduğunu veya bir hobiyle ilgilendiğini söyledi. “Zihinsel sağlığınızı korumak için neye başvurursunuz?” sorusuna ise katılımcıların yüzde 43’ü meditasyon ya da yogaya yönelebileceğini belirtirken, 57’si psikolojik destek alabileceğini ifade etti.
Görüşmeyi özledik
Yapılan çalışmada katılımcılara, içinde bulunduğumuz süreçle ilgili sorular da yöneltildi. Katılımcıların yüzde 79’u evde canının sıkıldığını belirtirken, yüzde 21’i ise eve alıştığını söyledi. “Dışarıda en çok ne yapmayı özledin?” sorusuna ise katılımcıların yüzde 61’i insanlarla görüşmeyi özlediğini belirtti. Yüzde 64’ü açıldıkları an kafe ve restoranlara gideceklerini belirtirken, yüzde 36’sı bir seneden önce kafe ve restoranlara gitmeyeceğini ifade etti. Katılımcıların yüzde 74’ü eğitimin uzaktan devam etmemesi gerektiğini belirtirken, yüzde 26’sı uzaktan eğitimin iyi olduğunu açıkladı.
“Zihinsel ve bedensel sağlık için önlemler alınabilir”
24 Saatte İş’in kurucularından Gizem Yasa, evden çalışma sisteminin bazı şirketler için kalıcı olabileceğini belirterek şunları söylüyor: “Evden çalışma sistemi birçok şirket için kalıcı olacak gibi görünüyor. Özellikle bilgisayar ve telefon aracılığıyla yapılabilen işlerde bu yöntem benimsenmiş durumda. Ancak bu yeni çalışma şekli için de Avrupa Parlamentosu’nun yaptığı gibi bazı önlemler de alınabilir. Evden çalışanlar hem zihinsel hem de bedensel sağlıklarını korumak için kendilerince önlemler alabilirler. Örneğin, saatlerini kurup kendilerine belirli aralıklarla mola vermeyi hatırlatabilirler. Katılımcıların yüzde 71’i ev ve iş hayatının birbirine karışmasından şikâyetçi. Bu belki de en zorlanan konulardan biri. Bunun için de günlük bir rutin oluşturmayı, evde olsalar dahi kendilerine bir saat aralığı belirleyip, iş yerinde yapabilecekleri dışında başka herhangi bir işle ilgilenmemeyi deneyebilirler. En önemli konulardan biri de aktivite. Bunu birçok kişi ihmal etse de pandemiyle gelen hareketsiz yaşam sorun yaratabiliyor. Evde yapılabilecek basit egzersizler de çalışanları hem fiziksel hem de zihinsel olarak rahatlatacaktır.”
“Katılımcıların yüzde 81’i internetten iş arıyor”
24 Saatte İş’in kurucularından Mert Yıldız ise pandemi döneminde de iş arayışlarının devam ettiğini belirterek şöyle konuşuyor: “Araştırmaya baktığımızda iş arayışının pandemi döneminde de devam ettiğini görüyoruz. Anket sonuçlarına göre iş arayanların yüzde 81’i bu süreçte internetten yararlanıyor. 24 Saatte İş’te 90 bin şirket ve 2.5 milyon aday bulunuyor. Adaylar 2 dakika içinde temel bilgilerini girerek hızlıca yakınlarındaki iş ilanlarına ulaşabiliyor. İşverenler de aradıkları profildeki adaylarla 24 saat içinde iletişime geçerek süreci başlatabiliyor. Hızın çok önemli olduğu günümüzde adayların günler, haftalar hatta bazen aylar süren iş arama sürecini kısaltıyor, teknolojinin gücünü arkamıza alarak iş arama sürecini adaylar için pratik ve keyifli bir hale getiriyoruz.”