30 ilçe belediyesinin 29'unu CHP'li başkanlar yönetiyordu
Eski CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Cumhuriyet gazetesi için yazdı: Hiçbir Mazeret Başarının Yerini Tutamaz
Hiçbir Mazeret Başarının Yerini Tutamaz
Ülkemizin içinde bulunduğu ortamı anlatmaya gerek yok. Cumhuriyet ve demokrasi tarihimizin en büyük siyasal, ekonomik ve toplumsal bunalımını yaşıyoruz. Açlık ve sefalet kelimenin tam anlamıyla ete kemiğe bürünmüş durumda. Tek adam yönetimi hukuku paspas gibi çiğniyor, beceriksizliğinin üstünü toplumu kutuplaştırmakta buluyor. İnsanların karamsarlığı ve umutsuzluğu kuşku verici boyutta artıyor.
Cumhuriyet tarihine baktığımızda böylesi bunalım günlerinde halkımız tutunacak dal aramış ve güvenceyi Cumhuriyet Halk Partisi’nde bulmuştur. Bugün de durum farklı değildir. Tam tersine bugün, CHP’ye her dönemden daha fazla gereksinim vardır.
O zaman CHP’li olsun olmasın, Cumhuriyetin temel ilkelerine bağlı yurttaşlarımızdan, ilkel kapitalizmin çarkları altında ezilen emekçi kitlelere uzanan toplumdaki umutların korunması için CHP’yi yönetenlerin her zamankinden daha titiz ve dikkatli olması gerekir. Bu durumda partinin iç işleyişindeki aksaklıkları dile getirmek partiye zarar değil, yarar getirecektir. Çözüm partiden kopmak değil, tam tersine güçlendirmek ve toplumla bütünleştirmektir. Bu da “Kol kırılır yen içinde kalır” anlayışını bir yana bırakarak hata ve yanlışları saptamak ve onlardan ders çıkarmakla olasıdır.
Hukuk fakülteleri birinci sınıflarındaki hukuk başlangıcı derslerinde öğrencilerin belleğine bir ilke kazınır hep. “Yetki ve sorumluluk bir madalyonun iki yüzü gibidir. Yetkili olan sorumlu, sorumlu olan da yetkilidir.” CHP gibi ülkemizin en eski kurumunda bu yetki nasıl kullanılacak, sorumluluğu kim, hangi organ üstlenecektir?
SORUMLULUK İLKESİ
22 Mayıs 2010 günü toplanan CHP 33. kurultayında Sayın Kemal Kılıçdaroğlu o güne kadar görülmemiş bir oyla partinin genel başkanı seçilmiştir. Sayın Kılıçdaroğlu adaylık konuşmasında özetle, “her kademe için her zaman önseçim” sözü verdiğinde delegeler ve seyirciler ayağa kalkmış ve dakikalarca alkışlamışlardı. O kurultayın başkanı olarak olayın bir numaralı tanığıyım. Sayın Kılıçdaroğlu genel başkanlıkta onuncu yılını doldurdu. Tam tersine, genel ve yerel seçimlerde adayların saptanmasında merkez yoklamasının ana kural, önseçimin ise istisna olduğu görüldü.
Buna gerekçe olarak da üye yapısının sağlıklı olmadığı söylendi. Üyelerin on yıldır neden sağlıklı bir yapıya dönüştürül(e)mediği ayrı bir yazı konusudur. Bu durumda ortaya çıkan siyasal ve hukuksal durum şudur: Aday belirlemede üyelerin yerine merkez yoklamasını tercih etmek yetki kullanmak demektir. Yetkisini kullanan organ da baştan sorumluluğu üstlenmeyi kabullenmiştir. Bu durum demokrasilerde “hesap sorulabilirlik ve hesap verilebilirlik” ilkesi gereğince başarılardan pay çıkarmak, başarısızlıkları da üstlenmek sonucunu doğurur.
BAŞARIYI TAKDİR
Son yerel seçimlerde CHP Genel Merkezi ve özellikle Genel Başkan, İstanbul, Ankara, Adana, Antalya ve Mersin gibi büyükşehir belediyelerinde izledikleri tutarlı politikalarda partiye büyük bir zafer kazandırmışlar ve yıkılmaz denilen tek adam rejiminde onarılmaz gedik açmışlardır.
Seçmenin yitirmekte olduğu umudu tazelenmiştir. Bu zaferdeki en büyük pay CHP Genel Başkanı, merkez ve yerel organlarına aittir. Tüm kamuoyu da durumu böyle değerlendirmiştir.
AKP’NİN KORKULU RÜYASIYDI
Şimdi madalyonun tersine bakıyoruz. Burada verilecek en somut örnek CHP’nin kalesi İzmir’de alınan ve yitirilen sonuçlardır. İzmir’deki seçimlerin anatomisini incelemekte yarar var. CHP’de on yıl önce yönetim değiştiğinde büyükşehir dışındaki 30 ilçe belediyesinin 29’unu CHP’li başkanlar yönetiyordu.
Yerel yönetimlerde İzmir, AKP’nin korkulu rüyasıydı. 2014 yerel seçimlerinde CHP 8 belediyeyi kaybederek bu rakam 21’e düştü. Yitirilen 8 belediyenin 4 tanesinin aday belirleme uygulama ve yanlışlarından ileri geldiğini söylemek yanlış olmaz.
31 Mart 2019 yerel seçimlerinde İzmir’de belediye başkan ve belediye meclisi adayları merkez yoklaması yöntemiyle belirlendi. Büyükşehir belediyesine İzmir seçmeni büyük bir oyçoğunluğuyla CHP adayı Tunç Soyer’i getirdi. Biri İYİ Parti (Tire), 24 CHP olmak üzere Millet İttifakı 25 belediye başkanlığı kazandı. Aliağa (MHP) ile birlikte AKP ve Cumhur İttifakı sadece 5 belediye ile yetinmek zorunda kaldı.
SORUNLAR
CHP genel merkezinin, belediye başkan ve meclis üyesi adaylarını merkez yoklaması ile saptadı ve kazanılan ilçelerde sorunlar ortaya çıkmaya başladı. Sorunların ana nedeni aday belirlemedeki isabetsizlikti. Önce Urla Belediye Başkanı FETÖ örgütü üyesi olduğu savıyla yargılandı ve mahkûm edildi. Ancak masumiyet karinesi esastır. Yargılama, istinaf ve yargıtay aşamalarındadır.
Fakat ortaya çıkan sonuç iç karartıcıdır. Şu anda Urla Belediyesi’nin başında tek adam yönetimince atanan bir kayyım bulunmaktadır.
Menemen’de ise durum daha da kötü olmuştur. CHP Merkez Yönetim Kurulu kendi atadığı belediye başkanını pek görülmedik biçimde doğrudan Yüksek Disiplin Kuruluna sevk etmiş, bunu üzerine başkan CHP’den istifa etmiştir. Bir süre sonra da gönderildiği mahkemece tutuklanmıştır. Yerine belediye meclisi tarafından bir başkan seçilecektir ama hatalar zinciri devam etmektedir.
31 Mart seçimleri sonunda Menemen Belediye Meclisi üyeleri dağılımı şöyleydi: 16 CHP, 3 İYİ Parti, 10 AKP, 2 MHP. CHP’den istifa eden 1 üyeden sonra Millet İttifakı 17, Cumhur İttifakı da 12 üye ile seçime girmişlerdi. Seçim sonuçları hiç beklenmedik biçimde 15-15 berabere sonuçlanmıştı. Acaba, belediye meclisi önseçimle oluşsaydı, bu kaymalar olur muydu? Örgüt seçtiği üyeyi denetlerdi. İş kuraya kalmıştı.
Çekilen kurada CHP kazanmış ancak AKP kuranın yenilenmesi için yargıya başvurmuştu. Bu ciğerin kediye emanet edilmesi anlamına geliyordu. Sonunda kura yinelendi ve AKP hukuken ve ahlaken hak etmediği halde Menemen Belediye Başkanlığı’nı ele geçirdi.
HALK CHP’YE YÖNELDİ
31 Mart 2019 seçimlerinde Urla ve Menemen seçmenleri CHP’ye oy yağdırarak görevlerini yerine getirmişlerdir. Urla’da CHP yüzde 67.49 oranı ile 28.104 oy, Menemen’de, yüzde 53.29 oranı ile 55.136 oy almıştır. Ama CHP yönetimleri seçmene karşı sorumluluğunu yerine getirememiş, zincirleme hatalarla toplam 73.787 çok değerli oyun boşa gitmesine, ziyan olmasına neden olmuştur.
Başarılarını takdir ettiğimiz yetkililerin, şimdi sorumluluk gereği yanlışlardan ders almasını beklemek de hakkımızdır.
KEMAL ANADOL
ESKİ CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ
Kaynak: Cumhuriyet
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/olaylar-ve-gorusler/hicbir-mazeret-basarinin-yerini-tutamaz-kemal-anadol-1806150