Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, akran zorbalığına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Zorbalıkla mücadelede çocuğun kendine güveni önem taşıyor
Bir tür saldırganlık çeşidi olan akran zorbalığında fiziksel saldırganlığın yanı sıra alay etmek, tehdit etmek, isim takmak, hakaret etmek gibi davranışlar da görülebiliyor. Çocuğun arkadaşları tarafından oyunlara alınmayarak dışlanması gibi duygusal yönden saldırı biçiminde de ortaya çıkabiliyor. Akran zorbalığına çoğunlukla kaygılı, içe kapanık, fazla arkadaşı olmayan ve duygusal olarak hassas olan çocukların maruz kaldığına dikkat çeken uzmanlar, ebeveynlere önemli görevler düştüğünü vurguluyor. Akran zorbalığıyla mücadelede çocuğun kendine güven ve baş etme becerisini kazanması büyük önem taşıyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, akran zorbalığına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, akran zorbalığını “bir veya birden fazla çocuğun, kendilerinden daha güçsüz gördüğü çocuklara karşı kasıtlı olarak ve tekrarlayıcı biçimde gerçekleştirdikleri rahatsız etmek, korkutmak, sindirmek ya da yıldırmak amacıyla yapılan davranışların tümü.” olarak tanımladı.
Zorbalıkta güç dengesizliği, süreklilik ve kasıt gerekiyor
Zorbalığın bir tür saldırganlık çeşidi olduğunu kaydeden Konuk, “Ancak olumsuz bir davranışa zorbalık denilebilmesi için davranışın sadece saldırganlık özelliği taşıması yeterli değildir. Çocukların arasında yaş ya da fiziksel olarak güç dengesizliğinin bulunması, olumsuz davranışların süreklilik özelliği taşıması, baskı kurmak veya korku yaratmak amaçlı kasıtlı olarak yapılması gerekmektedir.” dedi.
Alay etmek, tehdit etmek, dışlama görülebiliyor
“Bir eylemin zorbalık olması için sadece vurmak, itmek veya çocuğun eşyalarına zarar vermek gibi fiziksel saldırı içermesi gerekmez.” diyen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, şunları söyledi: “Bununla birlikte alay etmek, tehdit etmek, isim takmak, hakaret etmek gibi sözlü saldırı veya çocuğu oyunlara, etkinliklere almayarak dışlama, kimsenin onunla arkadaş olmasını istememe gibi duygusal yönden saldırı biçiminde de görülebilir. Cep telefonu ya da internet aracılığıyla rahatsızlık veren mesajlar gönderme, sosyal medya hesapları üzerinden çocuk için zarar verici yazılar veya görüntüler yayınlama biçimde olan siber zorbalık türü de son yıllarda artış göstermektedir.”
Kaygılı, içe kapanık çocuklar maruz kalıyor
Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, zorbalık davranışlarına çoğunlukla kaygılı, içe kapanık olmakla birlikte fazla arkadaşı olmayan ve duygusal olarak hassas olan çocukların maruz kaldığına dikkat çekti.
Anne ve babalara görev düşüyor
Bu çocukların yardım isteme, hayır diyebilme, kendini savunma becerilerinin diğer çocuklara kıyasla daha zayıf olduğuna işaret eden Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk, “Bu nedenle çocukların en çok ihtiyaç duyduğu güveni ve desteği sağlamak için ebeveynlere büyük görev düşmektedir. Ebeveynler çocuklara yaş ve gelişim düzeyine uygun görevler vererek kendine güvenlerinin gelişmesini sağlamalıdır. Çocuklarla duyguları hakkında konuşmak, onları üzen veya kızdıran yaşantılar olup olmadığı ve buna karşı nasıl davrandıkları üzerine sohbet etmeleri çocukların zorbalığa maruz kalmasını önlemede faydalı olacaktır. Bununla birlikte çocuklara sosyal becerinin bir parçası olan problem çözme ve baş etme becerilerinin öğretimi de olumsuz tutum ve davranışlara karşı durabilmesini güçlendirir.” diye konuştu.