"Bitki temelli beslenme çevreyi kurtarabilir"
5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla beslenme bilinci ve çevre ilişkisine dikkat çeken Duru Bulgur Gıda Mühendisi Ece Duru, 'Doğanın sunduğu yiyeceklerin geldiği kaynaklara saygı göstererek, sürdürülebilir bir dünya için beslenme çemberinde karar verme yeteneğine sahip tek birey olduğumuzu hatırlamalıyız' dedi.
Science Dergisi’nde 2018 yılında yayımlanan beslenme ve çevre ilişkisi ile ilgili kapsamlı araştırmada bitki temelli beslenmenin, su ve toprak kullanımı, sera gazı salımı, küresel felaket gibi gezegen üzerindeki yıkıcı etkileri ortadan kaldırmada en iyi yol olduğu ifade edildi.
Oxford Üniversitesi’nden önemli araştırmacılar, içinde bulunduğumuz iklim ve çevre felaketlerini beş nedene bağlıyor: “Küresel ısınmanın yanında sera gazları salımı, hava kirliliği, su kirliliği, toprak kirliliği.” Analizler gösteriyor ki dünya üzerindeki çiftlik ve tarım alanlarının yok olması, suyun kirlenmesi, küresel ısınma, sera gazı salımları gibi faktörlerin hepsi birbiriyle bağlantılı ve küresel bir felaket ile karşı karşıya olduğumuzun göstergesi. Çalışma, 180 ülkenin 119’unda 40 bin hayvan üretim yerindeki bütün gıda ürünlerinin verilerinin derlenmesiyle oluşturuldu. Araştırmada, 1 gram bitkisel protein için 0.01 metrekare alan harcanırken, 1 gram hayvansal protein için 100 katı kadar alan harcandığı belirtiliyor. Ayrıca 100 gram et için ortaya çıkan sera gazı ile 3,5 kg’dan daha fazla bitkisel gıda elde edilebildiği ifade ediliyor. Bitki temelli beslenmenin önemine dikkat çekilen kapsamlı araştırmada önlenebilir hastalıkların çözümünün yine bitki temelli beslenmede olduğu vurgulanıyor.
Beslenme çemberinde karar verme yeteneğine sahip tek birey insan
5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla beslenme bilinci ve çevre ilişkisine dikkat çeken Duru Bulgur Gıda Mühendisi Ece Duru, “Hem kendimizi hem de çevremizi koruyabilmemiz için toprağın kirlenmesini önlemeli, doğal olmayan maddeleri tüketmemeli, mevsimsel döngülere ve çevreye saygı göstermeliyiz. Doğanın sunduğu yiyeceklerin geldiği kaynaklara saygı göstererek, sürdürülebilir bir dünya için beslenme çemberinde karar verme yeteneğine sahip tek birey olduğumuzu hatırlamalıyız” dedi.
Sürdürülebilir bir dünya için
Araştırmanın özellikle sürdürülebilir bir dünya için bitkisel beslenmenin önemini vurguladığını belirten Duru, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakliyatın çokça kullanıldığı mutfağımızda özellikle bitki temelli beslenmeyi tercih edenlerin, protein içeren lezzetli tarifler bulması hiç de zor değil. Kompleks karbonhidratlar ve posa yönünden iyi birer kaynak olan kuru baklagillerin tahıl kaynakları ile birlikte tüketilmesi, vücudun her iki besin grubundaki proteinden daha iyi faydalanmasını sağlıyor. Ayrıca baklagiller kolesterol de içermiyor. Lezzetli bir tahıl olmasının yanı sıra sağlıklı bir gıda olan bulgur, bitki temelli beslenenlerin de tercih ettiği yiyeceklerin başında geliyor. Bulgur, yüksek protein, lif ve B vitaminleri bakımından zengin, aynı zamanda düşük glisemik indekse sahip olması nedeniyle vegan beslenme diyetlerinde de öneriliyor.”