Büyük kentlerde yaşamak insani duyguları köreltiyor mu?
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, toplumsal duyarsızlaşmaya yol açan etkenler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Şiddet olaylarında ‘Seyirci Kalma Etkisi’ oluşuyor…
İnsanların şiddet karşısındaki davranışları sıkça araştırılan konular arasında yer alıyor. Bir olaya tanık olan kişi sayısı arttıkça şahitlerin şahsi olarak hissettikleri sorumluluk duygusunun azaldığını belirten Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, tepkisizlikle beraber belirsizliğin de oluştuğu bu durumun ‘Seyirci Kalma Etkisi’ olarak tanımlandığını ifade ediyor. Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Konfor alanını kaybetme tehlikesi insanlarda görmezden gelmeye yol açıyor. Büyük kentlerde yaşamak insani duyguları köreltiyor ve acil durumlara karşı bir duyarsızlık yaratıyor.” dedi.Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, toplumsal duyarsızlaşmaya yol açan etkenler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Şiddet karşısında ‘Seyirci Kalma Etkisi’ oluşabiliyor
Bursa’da bir evde tamamen sağlıksız bir halde bulunan çocuk haberinin psikoloji gözlüğüyle ele alındığında bir şiddet olgusu olarak değerlendirilebileceğini belirten Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “İnsanların şiddet karşısında nasıl davranışlar sergiledikleri sıkça araştırılan bir kavramdır. Burada hem apartman sakinlerinin durumu yetkililere bildirmesi hem de yetkililerin ilgisizliğine karşın öğrenilmiş bir çaresizlik içinde eylemsizleşmeleri sosyal psikoloji açısından bakıldığında ‘Seyirci Kalma Etkisi (Bystander Effect)’ kavramını öne çıkarıyor. Bu kavram, insanların psikolojik ya da fiziksel farketmeksizin şiddete tanık olma durumunda sergiledikleri davranışlarını tanımlamak için kullanılıyor.” dedi.Konfor alanlarını kaybetmek istemiyorlar
Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, Seyirci Kalma Etkisi’nin bir olaya tanık olan kişi sayısı arttıkça şahitlerin şahsi olarak hissettikleri sorumluluk duygusu azalması olarak tanımlandığını söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü:“Böyle durumlarda insanlar ‘benden başka kişiler de var, nasılsa onlar bir şeyler yapar’ düşüncesi ile kendi sorumluluğunu diğerine bırakır. İkinci olarak olaya şahit olan kişi sayısı arttıkça kişilerin nasıl tepki verecekleri konusunda diğerlerini beklemeleri belirsizlik hissini artırır. Şahitler bu gibi durumlarda olayın içeriğini, kendilerinin karışıp karışmamalarının doğru olup olmadığını, olaya karışmaları halinde kendi başlarına bir şey gelip gelmeyeceklerini düşünürler. Üçüncü olarak ise çoğulcu cehalet ön plandadır. Şahitler kimsenin olaya müdahale etmediğini görünce olayın acil bir durum olmadığını düşünüp kendileri de eyleme geçmeyebilir. Bunlar açısından bakıldığında büyük kentlerde yaşamanın insani duyguları körelttiği ve acil durumlara karşı bir duyarsızlık yarattığı söylenebilir. İnsanın kendi konfor alanını kaybetme tehlikesi de görmezden gelmeye neden oluyor. Görmek ve harekete geçmek sorumluluk almak demektir. Sorumluluk almak bu gibi durumlarda kendi konfor alanını riske atmayı da getirebileceği için yaşanan olay herkesin bildiği ama kimsenin bilmediği bir durum haline gelir.”