ÇEVMER'den "Ekolojik İktisat ve Genel Yaklaşımlar" Semineri
Ege Üniversitesi (EÜ) Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇEVMER) tarafından düzenlenen seminerler kapsamında 'Ekolojik İktisat ve Genel Yaklaşımlar' konulu seminer çevrim içi olarak gerçekleştirildi.
“Çevresel bozulma geleceğimizi tehdit ediyor”
Berfin Baysan, Tuğkan Üsküp / İZMİR (Ege Ajans)- Ege Üniversitesi (EÜ) Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇEVMER) tarafından düzenlenen seminerler kapsamında “Ekolojik İktisat ve Genel Yaklaşımlar” konulu seminer çevrim içi olarak gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü ÇEVMER Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Armağan Kınal’ın yaptığı semineri doktora öğrencisi Şeyda Bozdam verdi.Sunumunda; iktisatın tanımı, klasik iktisat dönemi, neoklasik iktisat, ekolojik iktisat gibi konulara değinen Şeyda Bozdam, “Klasik iktisat döneminde ekoloji ve ekonomi arasındaki bağlantı kurulmamış ve bu ilişki üzerine bir katkı sağlanmamıştır. Toprak; emek ve sermayeden sonra ayrı bir üretim faktörü olarak değerlendirilse de ekolojik sorunlar o dönemde göz ardı edilebilecek düzeyde meydana gelmiştir. Bununla birlikte, klasik iktisatçıların doğanın maddi olmayan faydalarının ekonomik rolünü ne ölçüde kabul ettikleri belirsizdir. Neoklasik iktisat ise ekoloji ve ekonomi ilişkisinin en ayrıntılı resmini ortaya koymaktadır. Metodolojik bireycilik ve piyasa ilişkisini savunan neoklasik teori, doğal kaynakların aşırı kullanımı ve ekosistemin taşıma kapasitesinin üzerinde atık oluşumu nedeniyle doğanın bozulmasını öngörmektedir” dedi.
“Gelecek nesiller risk altında”
Modern çevre krizi hakkında konuşan Bozdam, “Canlı türlerinin kaybı, hava kirleticilerinin uzun menzilli taşınması, toprağın ve suyun kirlenmesi, sentetik kimyasalların ortaya çıkması, çölleşme ve ormansızlaşma nedeniyle ortaya çıkan modern çevre krizi, ekonominin işleyiş biçimiyle bütünsel olarak bağlantılı olduğu ‘Ekolojik İktisat’ döneminde kabul edildi. Küresel boyutta kaynakların her geçen gün azalması, çevresel kirlilik, küresel iklim değişikliği ve sosyal adaletsizliğin yaygınlaşması gibi durumlar sonucunda gelecek nesillerin ciddi sosyal ve çevresel risklere maruz kalacağı öngörülüyor. Bu nedenle doğal çevreye daha az zarar veren sosyal ve ekonomik sistemlerin yaratılması gerekiyor. Bunun için de yaşam biçimlerini esas alan daha küçük ölçekli yerel yönetim birimlerinin oluşturulması gibi sosyal ve ekonomik yapısal değişikliklerin yapılması icap ediyor” dedi. Seminerin sonunda Şeyda Bozdam, katılımcıların sorularını cevapladı.