CHP'li Koç'tan Keseli'ye yanıt: "Bozacıdan ve şıracıdan özür dilemelisin"
Cumhuriyet Halk Paritsi (CHP) Karşıyaka İlçe Başkanı Murat Serdar Koç, kendisine ve Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay'a katıldıkları bir televizyon programı sonrasında "bozacı ve şıracı" yakıştırması yapan AK Parti Karşıyaka İlçe Başkanı Didem Dereboylu Keseli'ye yanıt verdi.
Cumhuriyet Halk Paritsi (CHP) Karşıyaka İlçe Başkanı Murat Serdar Koç, kendisine ve Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay'a katıldıkları bir televizyon programı sonrasında "bozacı ve şıracı" yakıştırması yapan AK Parti Karşıyaka İlçe Başkanı Didem Dereboylu Keseli'ye yanıt verdi.
Son Mühür TV ekranlarında geçen hafta yayınlanan ‘Sıcak Bakış’ programında, sunucu CHP Karşıyaka İlçe Başkanı M. Serdar Koç, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’ı konuk etmişti. Programı izlediğini dile getiren AK Parti Karşıyaka İlçe Başkanı Didem Dereboylu Keseli ise şu açıklamada bulunmuştu: “Televizyon programında birlikte canlı yayında olan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay ve CHP Karşıyaka İlçe Başkanı M. Serdar Koç’u izlerken gözümde şıracı ve bozacı canlandı.”
Bu açıklamaların ardından CHP’li Koç, sosyal medya hesabından Keseli’ye şu cevabı verdi: “3 maymunun hikayesini bilir misiniz. Bozacıdan ve şıracıdan özür dilemelisin, onlar onurlarıyla çalışan meslek erbabı..Onlar yalancı ve şahidi değil.. Ülke yangın yeriyken görmezden geldiklerinizin sadece birazını anlatıp eleştirmek için boncuk aradığınız yerlerin aslına değinmek isterim. Mevcutta Karşıyaka’mızın marka değerinin farkında olup bunun dışında diğer özelliklerini de ortaya çıkarma çabamız var “Gurme Kenti” bunlardan sadece biri. Yani üretmek deniyor buna sizlerin istihdam diye adlandırıp tükettiğiniz sattığınız ve özelleştirme politikasıyla milli yerli bırakmamanızdan bunun ne demek olduğunu anlamak yerine cımbızlayıp iğnelemeniz şaşırtıcı değil. Eksik saydığınız branşlarda dünya rekorları olan bir kulübümüz var ve bunun içinde desteğimiz sorgulanamaz. Bu iş sadece yönetimi ziyaret etmek veya bir iki sporcu getirmekle olmaz. Bakanlıklar sizde, madem Karşıyaka Spor Kulübü sizler için değerli rica edeceğim Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda takılı kalmış olan stadımızın devamlılığını getirin. Baştan beri söylediğimiz gibi yapmayacaksınız, bırakın biz yaparız. Acımızı görmeden değerlerimiz üzerinden siyaset yapmayın."
"Pandemi koşullarında esnaf çok memnun kaldığı için 1 Mart’ta yasaklara ve iktidara rağmen kepenk açacaklar. Sanırım haberiniz yok benden duymuş olun" diyen M. Serdar Koç, "Şöyle bir baktığımızda devletin yardım ödeneklerine kira ve nakti yardım verirken yanında stopaj vergisinden vazgeçmeyişi, yandaş firmalarınız batmasın diye milyarları bulan vergi borçları sıfırlanırken halkın kredi notlarının sıfırlanmayışı, ne kadar süre daha açılacağı belli olmayan hali hazırda borçlu olan esnafı düşük faiz ve ertelemeli ödemeyle daha da borçlanması, her gün ortalama 273 esnafın iflas ettiği ve mesleğini terk ettiği süreçte hükümetimiz çok iyi iş yapıyor demeniz halkı aldatmaktır. Halkımızın işsiz kaldığı, dükkanlarından olduğu bu zamanda dev projelerle yap işlet devret sistemi ile eş dost zengin etmeniz milletimizin yüzüne baka baka umurumuzda değilsiniz demektir. Kısacık sürede bunlar yapıldı derken sizin tuzunuz kuru 18 yıl sizin için kısa olabilir onu bir de gelin 18 yıldır anası ağlayan milletimize sorun. Şehir hastanesi diye böbürlenip İzmir’in lider ilçesi Karşıyaka’mızın hastanesini yıkıp hastaneyi nereye taşıdığınızı da belirtseydiniz. Burnunuzun dibinde çekilen çileyi duymadan iktidar olunmaz" diye yazdı.
CHP'li Karşıyaka İlçe Başkanı M. Serdar Koç, açıklamasına şöyle devam etti: "Boğaziçi demişken, gözaltına alınırken başörtüsünü düzletmeye fırsat verilmeyen öğrencileri konuşalım. Kadın öğrencilerin çıplak aramaya maruz kalmasından bahsedelim. Dünyanın ilk 100 üniversitesi arasında gösterilen Boğaziçi Üniversitesi'nin bugün ilk 500 bandının dışında nasıl kaldığından bahsedelim. Bir öğrencinin telefon numarasının sonu 12 olmasını ve whatsapp grubu kurması delil gösterilerek tutuklanmasını konuşalım. Hakkını arayan herkese terörist denmesini konuşalım. Ülkemize hizmet edecek bu öğrencileri terörist ilan edilmesine, darp edilmesine, insanlık onurunun hiçe sayılarak müdahale görmesine vicdanınız sessiz kalıyorsa sevgi nedir bir ülke nasıl sevgiyle yönetilir onu konuşalım. Zira bu memleketin evlatları yerde sürüklenirken sizin bunu savunuyor olmanız insanlık dışı. Siz sevgiyi insanlığı bilmiyorsunuz bunu konuşalım. Daha bu liste uzar gider. Katledilen, tecavüz edilen kadınlarımız, pandemi koşullarına dikkat etmeden sınava soktuğunuz geleceğimiz, üniversite mezunu 3 kişiden 2 sinin işsiz olması, atanamayan öğrenciler, açlık sınırının altında yaşayan aileler... Programda belirttiğimiz gibi yurtdışı sendikasyonu kredisini de konuşalım İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kredi notunun yüksek olup güvene dayanan esasa göre %3 ve 4 yıl ödemesiz alırken diğer kurumların %5 nasıl yüksek faizle aldığını konuşalım. Görmedikleriniz duymadıklarınız ve bilmediklerinizle bu ülke tarihinde kara leke olarak kalacaksınız.”