Çocukların okulu sevmesi için...
Okul hayatına ilk adımı atan mini mini birleri de, eğitimine devam eden öğrencileri de kaygı sardı. Ailelerin bu kaygıda payı büyük! İstanbul Aydın Üniversitesi VM Medical Park Florya Çocuk Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Herdem Aslan Genç, 'Çocuklarınıza baskı yapmayın. Bilgisayara, oyuna yasak koyup bunu okula bağlamanız onlara fayda değil zarar verir' dedi.
Keyifli geçen yaz tatilinin rahatlığından sonra okula başlamak çoğu çocuk için stres kaynağı olabilir. Bu durumun nedenlerinin başında ailelerin, dolayısıyla da çocukların başarı odaklı olması geliyor. İstanbul Aydın Üniversitesi VM Medical Park Florya Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Herdem Aslan Genç, çocukların okulu sevmesi için ailelere önemli uyarılarda bulundu.
UYKU SAATİNİ ŞİMDİDEN AYARLAYIN
Öncelikle yaz aylarında gevşeyen teknolojik alet kullanımının okullar açılmadan önce sınırlanmaya başlaması, bu sınırların makul sebeplerinin açıklanması ve okulun başlamasından ziyade genel bir kural olduğunun belirtilmesi önemlidir. Aksi takdirde çocuk okulu kendisini eğlenceli oyuncaklarından ayırdığı için sevmeyebilir. Okul alışverişi eksiklerin giderilmesi bir yana çocuğun okula alışması için de kaçırılmaz bir fırsattır. Çocuk hem okul zamanın yaklaştığı gerçeğini benimser hem de okula gitmeye heveslenmiş olur. Çocuğun uyku düzeninin yerleşmesi açısından okullar açılmadan en az iki hafta önce okul saatine uygun şekilde yatıp kalkmaya başlaması, aynı şekilde öğün saatlerinin ayarlanması okul açıldığında uyumunu arttıracaktır.
OYUN ÖĞRENMEYE ENGEL DEĞİL!
Özellikle okula yeni başlayacak çocuklara okulun önceden gösterilmesi, gezdirilmesi ona gerçekçi bir okul yaşamı beklentisi oluşturması açısından faydalı olur. Okul başladığında oyuncakları kaldırmak, oyunları yasaklamak yapılan en sık hatalardan biridir. Oysaki çocuk oyunla öğrenmeye devam etmektedir ve okula gitmesi demek artık hayatında eğlence olmayacağı anlamına gelmez. İlkokul döneminde ödev verilmesi konusunda eğitimcilerin yaklaşımları farklılık göstermektedir. Ödev çocuğun bilgiyi öğrenmesi için değil, sorumluluk duygusu kazanması için verilmeli. Bir çocuğa yapabildiğinin üzerinde ödev vermek fayda değil zarar getirir. Hedefi çocuğa ‘başarmış olma’ hissi kazandırmak olan, eğlenceli ve az miktarda ödev verilmesi daha uygundur.
ÖĞRETMENLERDEN TAVSİYELER ALIN
Okul akademik bilgiler kadar toplumsal ilişkiler ve kuralların da öğrenildiği ortamdır, ailelerin çocuğun ders başarısı kadar bu konulardaki beceri ve gayretini de önemsemesini isteriz. Anne babalar çocuğun eğitimiyle yakından ilgili olmalı, bunun için de okul ve öğretmen ile işbirliği içerisinde olmalılar. Unutmayın ailenin eksiklerini okul, okulun eksiklerini aile tamamlar. Çocuğun mutlu ve üretici bir bireye dönüşmesinin desteklenmesi için aile ve okulun işbirliği gereklidir.
Okul dönemi ile birlikte bazı güçlükler ortaya çıkabilir. Çocuğun okula uyum sağlamasını engelleyen duygusal ve davranışsal sorunlar gözlendiğinde bir uzmana başvurmak gerekir; çünkü bu sorunların gecikmeden tanınması ve çözüme ulaştırılması açısından erken müdahale çok önemlidir.