Doç. Dr. Funda Coşkun, İPF hastalarını bilgilendirdi
TÜSAD Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Funda Coşkun İPF hastalarını bilgilendirdi: İPF hastalarının koronavirüs günlerinde ilaçlarını düzenli kullanmaları çok önemli
Akciğer sertleşmesi olarak bilinen İPF hastalarının bugünlerde daha da tedirgin olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Funda Coşkun, “Koronavirüs riski ile ilgili İPF hastalarına dair henüz bir çalışma olmadığından, diğer kronik hastalıklara sahip olanların aldığı sıkı önlemlerin bu hasta grubu için de geçerli olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyoruz” dedi. Coşkun, İPF hastalarının bu dönemde tedavi süreçlerini aksatmamasının ve düzenli ilaç kullanımına devam etmesinin önemini vurguladı.
Çeşitli hastalıklar nedeniyle solunum ve akciğer tedavisi görmekte olan pek çok kişi bu dönemde sık sık hekimlere başvurarak, endişelerini dile getiriyor. Bu kişiler tedavi gördüğü hastalık yüzünden koronavirüs riskinin daha yüksek olup olmadığı ya da tedavi sürecinin etkilenip etkilenmeyeceğine ilişkin sorularına yanıt arıyor. “Akciğer sertleşmesi” olarak bilinen İdiopatik Pulmoner Fibrozis (İPF) hastalığı da bunlar arasında yer alıyor.
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Funda Coşkun, İPF hastalarının bu dönemde tedavi süreçlerini aksatmadan devam ettirmelerinin önemini vurguladı. Coşkun, İPF hastalarının koronavirüs salgını ile birlikte en çok yönelttikleri soruları şöyle yanıtladı:
İPF hastaları koronavirüs salgınında yüksek risk grubunda mı yer alıyor?
“İdiyopatik Pulmoner Fibrozis (Akciğer Sertleşmesi) hastalığına sahip iseniz koronavirüs (COVID-19) enfeksiyonuna yakalanma riski için henüz bir çalışma olmamakla birlikte diğer kronik hastalıklara sahip olanların aldığı sıkı önlemlerin bu hasta grubu için de geçerli olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Elde edilen veriler ışığında hipertansiyon gibi hastalıkların varlığının hastalığın ağır geçmesi riskini artırırkenakciğer sertleşmesi ile ilgili herhangi bir risk henüz tanımlanmamıştır. Bu dönem içerisinde herhangi bir temas durumunda ‘14 gün ve 14kurala’ uymanız, evde kalmanız çok büyük önem taşıyor.
Rapor süresi bittiğinde ilaçları almak için tekrar doktora mı gitmeliyim?
“İlaçlar için rapor süresinin bitmesi durumunda endişe edilmemeli. Haziran 2020 sonuna kadar ilaç raporlarınızın süresi Bakanlık tarafından uzatıldı. Raporlu ilaçlarınızı hekiminize başvurmadan, eczaneden doğrudan temin edebilirsiniz. Düzenli ilaç kullanmanız bu dönemde özellikle önemli. İlaçlarınızı size tarif edilen şekilde kullanmaya devam etmelisiniz.”
Rapor yenileme sürecinde solunum fonksiyon testi ve difüzyon testi yaptırmam gerekiyordu. Test yapabilir miyim?
“Bu süreçte solunum fonksiyon testi ve difüzyon testi yaptırmanız uygun değildir. Bu testler sırasında ortama partikül saçılma olasılığı yüksektir. Hem kendi sağlığınız hem de çalışan sağlığı için bu testler önerilmemektedir. Bu nedenle rapor yenilemesi için herhangi bir girişimde bulunmanıza gerek yoktur. İlaç raporunuzun süresi uzatıldığı için ilaçlarınızı doktorunuz sizi görene kadar kullanmaya devam etmeniz gerekmektedir. ”
Uygulanmakta olan tedavinin değiştirilmesi gerekir mi?
“Akciğer sağlığınızı korumak, hastalığın ilerleyişin yavaşlatmak amacıyla size verilen tedavi olduğu gibi geçerlidir. Herhangi bir yan etki görülmesi durumunda size en yakın sağlık kuruluşuna başvurabilir, telefon aracılığı ile hastanelere ulaşabilirsiniz. Bizler sizler için hastanelerde görevimizin başındayız, sizler de tedavinize evde devam ederek evde kalınız.”
İPF HASTALIĞI NEDİR?
Bu arada İPF hastalığına ilişkin bilgi de veren Funda Coşkun, şunları aktardı: “Genel olarak 60 yaş üzerinde ve erkeklerde daha sık görülen bu hastalığın Türkiye’de görülme sıklığı 100 binde 5. İPF erken dönemde belirti vermeyebiliyor. Eforla gelişen nefes darlığı ve kuru öksürük, en sık görülen şikayetler oluyor. Nefes darlığı genellikle sinsi bir şekilde ortaya çıkıyor ve ilerliyor. Öksürük de genellikle kuru vasıfta ve inatçı özellik gösteriyor ve öksürük kesici ilaçlar etkisiz kalıyor. Hastalar bu şikayetlerin yaşlanmaya veya sigara kullanımına bağlı geliştiğini düşünüyor. Ayrıca, hastaların yüzde 30’unda parmak uçlarında genişleme de (çomak parmak) görülüyor. Bu şikayetlerin dışında halsizlik, güçsüzlük, iştahsızlık ve kilo kaybı da hastalığın diğer belirtileri arasında yer alıyor. İPF belirtileri astım ve KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) gibi hastalıklarla karışmasına neden olabiliyor. Hastalığın seyrinin takip edilmesinde de solunum fonksiyon testleri, altı dakika yürüme testi ve Difüzyon testi gibi testlerden de yararlanılıyor. Erken tanı sayesinde akciğer fonksiyonlarında ileri düzeyde kayıp ortaya çıkmadan tedaviye başlanabiliyor.”