Dr. Müstecaplıoğlu uyarıyor: Fazla kilolarınızdan kurtulmak istiyorsanız...

Mahalli Gündem.com Haber Müdürü Ersoy Toptaş'ın sorularını yanıtlayan Doktor Gökalp Müstecaplıoğlu, sağlıklı kilo verme konusunda önemli noktalara değindi. Fazla kilolardan kalıcı olarak kurtulmak için mutlaka uyulması gereken kurallar olduğuna işaret eden Dr. Gökalp Müstecaplıoğlu, zayıflama konusunda dikkat çeken uyarılarda bulundu.

Covid-19 pandemi sürecinde uygulanan sosyal izolasyon evde kalmayı zorunlu kıldı. Düzensiz ve sağlıksız beslenme alışkanlıklarına hareketsizlik de eklenince, hızlı kilo artışı neredeyse hepimzin ortak derdi haline gelmeye başladı. Fazla kilolar ile başı derde girenler, yeniden ideal beden ölçülerine kavuşmak için insan sağlığını, hatta yaşamı tehdit eden yöntemlere dahi başvurabiliyor. İnternetteki aşırı bilgi kirliliği, birçok konuda olduğu gibi, fazla kilolarıyla başı derde girenleri de tamamen sağlıksız yöntemlere sevk edebiliyor.  Dolandırma amaçlı kurulan internet sitelerinde; ne olduğu belirsiz ürünler ‘Mucize’ gibi dikkati çeken kavramlar üzerinden pazarlanıyor. Zayıflama uğruna tüketilen, ancak her biri zehir niteliğinde olan sözde zayıflatıcı ürünler, bazen telafisi olmayan sonuçlara neden olabiliyor .Diğer tafatdan hatalı diyet uygulamaları da farklı hastalıklara yol açabiliyor. Ayrıca bilinçsizce verilen kilolar çok kısa sürede, hem de çok daha fazlasıyla geri gelebiliyor.  ‘Zayıflama’ konusunun sanıldığından çok daha ciddi ve önemli bir konu olduğu su götürmez bir gerçek. Bunun içindir ki, Mahalli Gündem.com olarak biz de ‘sağlıklı zayıflama’ konusunda İzmir’in en prestijli doktorlarından biri olan Doktor Gökalp Müstecaplıoğlu’nun kapısını çaldık. İzmir’de birçok tanınmış isme ‘zayıflama’ konusunda sağlık hizmeti veren Doktor Gökalp Müstecaplıoğlu’na sağlıklı zayıflama ile ilgili en çok merak edilen soruları sorduk: 

Fazla kilolarınızdan kurtulmak istiyorsanız bu kurallara dikkat! 

- Az (kısıtlı) beslenme vitamin ve mineral eksilmesine neden olur mu? bu yöntem kilo vermek için iyi bir yöntem mi? 

Çok yerinde bir soru, uzun yıllardır istenmeyen kilolardan kurtulmak için, sizin deyiminiz ile kısıtlı, yani düşük kalorili beslenme en yaygın diyet çalışması olarak önerilmektedir. Bu düşük kalorili (kısıtlı) beslenme hep bir havuz problemine benzetilmiş, havuza akan musluğun suyu az, havuzu boşaltacak musluğun suyu çok  olursa, zayıflarız denmiştir. Daha sonra da “kibrit kutusu peynir” cümlesi başlayan ve ara öğünlerin verildiği, 6 öğün beslenmenin planladığı diyet listeleri önerilmiştir.
Oysa kilo vermek bu kadar basit tanımlayamayacak kadar karmaşık  biokimyasal süreçlerin iç içe geçmesi ile gerçekleşebilir.Ağzımızdan içeri bir lokma besin gönderdiğimizde, bu besinden metabolizmamızın faydalı veya faydasız sonuç elde edebilmesi için, yüzlerce biokimyasal işlem ve reaksiyonun doğru işlemesi gerekir.
Son yıllarda yapılan tıbbi araştırmalar, özellikle beslenme ve metabolizma konusunda, doğru bildiğimiz pek çok şeyin yanlış olduğunu ispatladı..Detaylara girmeden sorunuza dönersek, insan denen canlıdan kısaca söz etmeliyiz..İnsanoğlu, ekosistem içinde, memeli hayvanlar familyası içersinde yer alan bir canlı..Bu canlının milyonlarca yılda oluşmuş, metabolizma fabrikaları vardır ve canlılığımızı bu fabrikalar sağlamaktadır..
Vücut ısımız herkesin bildiği gibi, en genel tanımla, 36,5 -37 derece arasındadır. Bu ısı nasıl oluşuyor ve bu enerji nerden geliyor…Gıdalardan elde ettiğimiz enerji ile sağlıyoruz bunu..Bir insanın, uyku halinde bile vücut ısısı dahil, metabolik fabrikalarının çalışmasını sağlayan enerjiye biz “bazal metabolizma” diyoruz…Özetle, bazal metabolizma yaşamak için olmazsa olmaz enerji ihtiyacımızı belirtir..Düşük kalorili ( kısıtlı)  beslenme, bu günlük bazal metabolizmanın altında bir kalori ile beslenme demektir..Havuz problemi açılımı buradan geliyor..
Peki, günlük gereksinim altında bir kalori ile beslenirsek, yaşamak için gerekli kalori açığımızı nasıl kapatacağız ? Asıl sorulması gereken soru budur..Bu açığı kapatmasak olur mu ? Ne yazık ki hayır..Belki bir gün iki gün için vücudumuz bunu tolere edebilir, ancak sürekli olarak düşük kalori ile yaşayamayız..Yani istemesek de, metabolizmamız bu açığı kapatmak için girişimlerde bulunacaktır..
Bu güne kadar ki yaygın inanış, bu enerji açığını vücudumuz yağlarımızı eriterek karşılar, bu sayede zayıflarız şeklinde idi..
Fakat, son yıllarda yapılan ve ispata dayanan tıbbi araştırmalar bize gösterdi ki, bir metabolizma, enerji açığı yaşarsa, bu açığı öncelikle yağları eriterek değil, kasları eriterek temin etme yoluna girer, bir süre sonra da ek olarak yağları eriterek, sonuçta enerji açığını kapatır..Yani özetle, enerji açığımız kaslarımızı ve yağlarımızı eriterek sağlanır…Peki yine sormak gerekir, kaslarını kaybeden bir metabolizma sağlığını koruyabilir mi ?
Sanıyorum, en kısa bu şekilde cevap vermiş oldum, kısıtlı beslenme zaralı mıdır sorunuza…Tam burada tabii eklemek gerekir, bu türlü yanlış beslenme sırasında kısıtlı gıda alımı yüzünden yeterli vitamin ve mineral alamamış olabiliriz..Kısıtlı ( az yemek ) beslenme, sağlığa zararlıdır..

- Az yiyerek kilo verme durumunda, daha sonra tekrar kilo alma olasılığı var mı?

Evet kesinlikle..Biz buna tıpta “yo-yo sendromu” diyoruz..Yo-yo denen oyuncaklar vardı biz küçük iken, bu oyuncakta bir topu bağlı olduğu iple atarsınız ve top size yeniden geri döner..

Peki neden kesinlikle ? Az yiyerek kilo verdiğinizi düşünelim..Mesela 10 kg. verdiniz..Yukarda sözünü ettiğim tıbbi araştırmaya göre, bu verilen kiloların ortalama yarısı kastan, yarısı yağdan olacaktır..Oysa memeli hayvanların protein yani kas kaybına tahammülleri yoktur..Bir süre sonra bu protein kaybına vücudumuz dur demek zorundadır..Bunun için bir dizi hormon ve enzimi devreye sokarak, yanlış bildiğimiz bir yöntemden çıkmamızı ister..Nasıl olur, biz diyete devam ettiğimiz halde bir süre sonra kilo vermemiz durur..Aynı düşük kalorili beslenmeye ısrar etsek bile artık kilo veremez hale geliriz.. Bunun sebebi, metabolizmamızın kas kaybetmemizi durdurmak istemesidir..
Bu durumda, nasıl olsa artık veremiyorum, bari kilolarımı koruyayım der, diyet yapan kişi..Peki koruyabilir mi ? Yapılan tıbbi çalışmalar;  bu diyet yaparak kilo vermiş kişilerin koruyabilme oranının, yüz kişiden 2 ile 5 kişi arasında olduğunu kanıtladı..Yani ortalama yüzde 95 i yeniden tekrar kilo alıyor, alacak..
Öyleyse, örneğimize geri dönelim..Bu kişi yeniden kilo aldığında, yani yo-yo sendromuna tutulduğunda yine verdiği 10 kiloyu geri aldığını düşünelim..Yani başlangıçtaki kilosuna döndü diyelim..Bizler eskisi gibi, yanlış beslendiğimizde, kilo alırsak, hangi malzemeden kilo alırız ? Elbette yağ biriktirerek kilo alırız.. Başlangıçta bu kişi kaç kilo vermişti ? Sakın 10 kilo demeyiniz, yukarıda anlattığımız gibi, bu kişi başlangıçta 5 kg yağdan, 5 kg kastan kaybetmiş idi, oysa geri aldığında 10 kg  sadece yağdan aldı… Peki niye yaptı bu diyeti ? Kasını kaybedip, yağını kaybettiğinin 2 katına çıkarmak için mi ? Bize göre, bu kişi artık daha fazla hastalık zemini yarattı..

- Sağlıklı olduğu söylenilen besinleri çok fazla tüketmenin zararlı olur mu? örnek olarak meyve sağlıklı bir besindir ama fazla tüketilirse yağlanma yapar mı?

Her besin bize göre ilaçtır.. İlaç ile zehir arasındaki fark ise sadece miktardır der kadim doktorlar..İhtiyacımız kadar meyve, mutlaka tüketmemiz gereken ve çok faydalı bir besindir..Ancak onu zehir haline getirecek miktarda ve biçimde tüketirsek, kesinlikle yağlanmaya neden olur..Peki miktarını nasıl bileceğiz ? Bunun için biz “doz araştırması” denen bir çalışma yapıyoruz ve bunu da kapsamlı bir kan tahlili ile yapıyoruz…Yani bu miktar, kişiye özel oluyor..

- Kilolu olmamızın sebebi başka bir sağlık sorunu olabilir mi?

Doğru, birden çok sebebi olabilir.. Aşırı şişmanlık, yani obezite bir “çok yemek yeme hastalığı” değildir..Obezite bir “depolama hastalığıdır”..Sizinle aynı şeyleri tüketen başka biri hiç kilo almaz iken, siz aynı gıdalar ile kilo alabilirsiniz..Bunun sebebi birden çok olmak üzere, en genel nedeni, metabolik fabrikalarımızdaki ayarların bozulması ve veya yanlış beslenmenin meydana getirdiği reaksiyon bozucu durumlardır..Bu yüzden biz diyetleri doğru bulmadığımız gibi, metabolizmayı düzenleyecek bir çalışma yapılmaz ise, kilo vermenin kalıcı olamayacağını düşünürüz..

- Kilo vermek için sadece Spor yapsak yeterli olur mu? kilo vermek için önemli olan beslenme düzeni midir ? spor yapmanın kiloya vermeye etkisi ne derecededir?

Keşke sadece spor yeterli olsaydı..Öncelikle hemen esas durumdan söz etmeliyiz; en yaygın olarak, obezitenin ve fazla kiloların var oluşunda 3 temel öge bulunmaktadır: 1.Beslenme yanlışları, 2.Fiziki aktivite eksiklikleri, 3.Barsaklar ve florası düzeni..Bu üç temel öge,  aynı anda ve yeterince yerine getirilemezse, kilo vermek geçici ve sağlıksız olur..

Sadece spor yapmanın kilo vermekteki etkisi ne kadar sorunuza gelirsek, bu konuda netlik kazandıracak bir tıbbi araştırma var..Kanıt niteliğindeki bu araştırmada, George Washington Üniversitesinden, W.C.Miller’in toplam 700 çalışmadan derlediği sonuçlara göre;  kilo vermek adına kişilerin bir kısmı sadece beslenme yolunu denediler, bir kısmı sadece spor yapma yolunu denediler, bir kısmı da hem spor ve hem beslenme yolunu aynı anda denediler..16 haftalık bir çabadan sonra, sadece beslenme yolunu seçenler; 10.7 kg. kaybettiler, sadece spor yolunu seçenler; 2,9 kg. kaybettiler, hem spor ve hem de beslenme yolunu seçenlerin ise ; 11.0 kg. kaybettikleri görüldü..Yorumlar size ait..

Röpottaj: Ersoy Toptaş / Mahalli Gündem.com 

 

zayıflama zayıflama yöntemleri diyet listesi diyet yemekleri zayıflama için