Dünya Nüfusunun Dörtte Biri Verem Mikrobunu Taşıyor!
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Melahat Bekir Külah, anlattı...
Yapılan araştırmalar sonucunda; verem (tüberküloz) mikrobunu, Dünya nüfusunun dörtte birinin taşıdığı belirlenmiştir. Ülkemizde "ince hastalık" olarak da bilinen tüberküloz ile bir dönem yapılan ciddi mücadeleler sonrasında yüzde 90 oranlarında başarılı olunmuştur. Fakat buna rağmen verem, hafife alınmayacak kadar önemli ve ciddi bir hastalıktır. Peki bu kadar yaygın olarak görülen tüberküloz nasıl bulaşır? Hastalığın bulaşması önlenebilir mi? Bulaşması halinde yapılabilecekler nelerdir?
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Melahat Bekir Külah, anlattı.
Tüberküloz Hastalığı Nedir? Nasıl Bulaşır?
Tüberküloz hastalığı, “Mycobacterium Tuberculosis” isimli bir bakteri aracılığı ile oluşan bulaşıcı bir hastalıktır. Hastalık; tüberküloz hastası bir kişinin öksürmesi, hapşırması veya konuşması ile havaya karışan bakterilerin solunum yolu ile sağlıklı bir insanın akciğerlerine ulaşması ile bulaşmaktadır. Basiller havada saatlerce asılı kalabilirler. Bu basilleri alan kişilerin bir kısmında basiller kişide hastalık oluşturmadan, uyur durumda akciğerde yıllarca kalıp, vücut direncinin düştüğü bir durumda hastalık oluşturabilirler. Diğer bir kısmında ise kısa süre içinde hastalık ortaya çıkar. Tüberküloz hastalığı önlenebilen, tedavi edilip iyileştirilebilen, kişi ve toplum sağlığı acısından önemli bir hastalıktır.
Kimlerde Tüberküloz Hastalığı Riski Yüksektir?
Vücut direncinin düşük olduğu kişilerde hastalık gelişme riski yüksektir. Bunlar;
* Beş yaş altındaki çocuklar ve bebekler
* Yaşlılar
* Vücut direncini düşüren ek hastalığı (şeker hastalığı, kronik böbrek hastalığı, kanser, AİDS) olanlar
* Organ nakli yapılan hastalar
* İlaç ve alkol bağımlılığı olanlar
* Bağışıklık sistemini baskılayan (kortizon gibi) tedaviler kullanan hastalardır.
Tüberkülozun Belirtileri Nelerdir?
Hastalığın başlangıcından itibaren gözlenen verem belirtileri şöyle sıralanabilir:
* 15 günden uzun süren öksürük şikayeti
* Yüksek ateş, gece terlemesi
* Şiddetli göğüs ağrısı
* İştahsızlık, hızlı kilo kaybı
* Halsizlik, yorgunluk
* İlerleyen dönemlerde kanlı balgam görülmesi
Tüberküloz Tanısı Nasıl Konur?
Tüberküloz hastalığının kesin tanısı; başta balgamı olmak üzere, hasta kişinin vücuduna ait örneklerde tüberküloz basillerinin gösterilmesi veya üretilmesi ile konulur. Akciğer filmleri ve tüberkülin deri testi (TDT) tanıda kullanılan diğer yardımcı testlerdir.
Tüberküloz Tedavi Edilebilir Mi?
Tüberküloz tedavisi için geliştirilmiş olan ilaçlar, hastalığın başlangıç evresinde yüksek oranda iyileştirici etki göstererek kişinin sağlığına hızlı şekilde kavuşmasını sağlar. Tüberküloz hastalığında, diğer bakteriyel enfeksiyon hastalıklarında olduğu gibi birkaç haftalık antibiyotik tedavisi yeterli değildir. Aktif tüberküloz hastaları 6 ile 9 ay arasında pek çok farklı ilaç almak zorundadırlar. Test sonuçları negatife dönene kadar ilaç tedavisi ve rutin kontroller aksatılmamalıdır aksi halde enfeksiyon yeniden nükseder. Eğer tedavi ve kontroller aksatılmamasına rağmen hastalık yeniden oluştuysa, bakteriler ilaçlara direnç kazanmış olabilir ve değiştirilmeleri gerekir. Verem mikrobu birçok ilacın etken maddesine karşı dirençli olduğundan pek çok farklı ilaç bir arada alınmalıdır. Hastalığın doğası gereği hastalık boyunca kilo kaybetmiş hastaların ilaç tedavisine başlandıktan kısa bir süre sonra iştahı açılır ve kaybettiği kiloları geri alır. Tüberküloz, hastanın tedavisinin ardından daha sonraki hayatı için herhangi bir kısıtlanmaya yol açmaz.
Tedavi Edilmez ise Hayati Risk Taşıyor!
Tüberküloz eğer hastalık kontrol altına alınmaz ve tedavi edilmezse ölümcül bir hastalıktır. Enfeksiyon hastalıklarına bağlı ölümlerde verem, hepatitten sonra ikinci sırada yer alır. Ancak ilaç sektörünün gün geçtikçe daha etkili ilaçlar üretmeleri ve hastanın bu ilaçlarla birlikte rutin kontrollerini aksatmaması bu riski ortadan kaldırır.
Tüberkülozdan Korunma Yolları Nelerdir?
Tüberküloz, eski yıllarda daha sık görülen bir hastalıktı ve insanlar verem hastalığının adını duyduğunda bile korkuyordu. Ancak tıp biliminin ilerlemesiyle günümüzde verem hastalığı eskiye oranla daha hızlı ve kolay tedavi edilebilir bir hastalık durumunda. Verem hastalığına yakalanmamak için aşı takvimine göre verem aşısı yapılmalıdır. Aşıdan hariç olarak da diğer tüm hastalıklardan korunmada olduğu gibi veremden de korunmak için; doğru ve dengeli beslenmek, yaşam kalitesine özen göstermek ve vücudu hijyenik tutmak ve sigara ve alkolden uzak durmak büyük önem taşımaktadır.