Dünyada her yıl 6 milyon kişi inme nedeniyle hayatını kaybediyor
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi (EÜTF) Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hadiye Şirin, 10 Mayıs Dünya İnme Önleme Günü'nde, dünyada her yıl 6 milyon kişinin hayatını kaybetmesine neden olan inmeye yönelik riski azaltma ve inme durumunda yapılması gerekenlere yönelik bilgiler verdi.
İZMİR(Ege Ajans)- Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi (EÜTF) Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hadiye Şirin, 10 Mayıs Dünya İnme Önleme Günü’nde, dünyada her yıl 6 milyon kişinin hayatını kaybetmesine neden olan inmeye yönelik riski azaltma ve inme durumunda yapılması gerekenlere yönelik bilgiler verdi. İnme riskinin alınacak koruyucu önlemlerle azaltılabileceğini söyleyen Prof. Dr. Şirin, “TÜİK verilerine göre, Türkiye’de inmeden ölüm sayısı yılda 40 bin civarında. İnme hızlı müdahale ile tedavi edilebilir bir hastalıktır” diye konuştu.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı koordinasyonunda, Acil Servis, Radyoloji, Kardiyoloji, Kalp ve Damar Cerrahisi, Beyin ve Sinir Cerrahisi ile Biyokimya anabilim dallarının multidipliner yapılanması ile faaliyet gösteren Ege İnme Takımı, inme ile ilgili önemli çalışmalara imza atıyor. 10 Mayıs Dünya İnme Farkındalık Günü kapsamında, EÜTF Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Beyin Damar Hastalıkları Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Hadiye Şirin inmeye yönelik riski azaltma ve inme durumunda yapılması gerekenlere yönelik bilgiler verdi. İnmenin özürlülüğe neden olan hastalıklar arasında birinci sırada yer alırken, ölüme neden hastalıklar arasında üçüncü sırada olduğunu dile getiren Prof. Dr. Şirin, “İnme belirtileri ortaya çıkması durumunda hasta veya hasta yakınlarının en kısa sürede 112 birimi ile iletişime geçmeleri ve hastalarını acil servislere özel araçlarla değil 112 ambulanslarıyla getirmeye özen göstermeleri önemlidir” diye konuştu.
“DÜNYADA HER YIL 6 MİLYON KİŞİ İNME NEDENİYLE HAYATINI KAYBEDİYOR”
Avrupa İnme Birliği Raporu (SAFE) verilerine göre, her yıl 780 bin kişinin inmeye yakalandığını ve bu sayının 2035 yılında 4 milyon civarında olacağının öngörüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Şirin, toplumun yaşlanmasının inme nedeni ile gerçekleşen ölüm ve sakat kalma oranlarını artıracağını ifade etti. Dünyada her yıl 17 milyon insanın inme geçirdiğini hatırlatan Prof. Dr. Şirin, “Bu dünya üzerinde dakikada 1 kişi inme geçiriyor anlamına gelir. 6 milyon kişi ise inme nedeni ile yaşamını yitiriyor. Her 6 kişiden 1’i hayatı boyunca bir kez inmeyi yaşıyor. TÜİK verilerine göre, Türkiye’de inmeden ölüm sayısı son yıllarda yılda 40 bin civarında ve yaklaşık yılda 100 bin iskemik ve 40 bin de hemorajik inme görülmektedir. ‘Zaman beyindir’ inme hızlı müdahale ile tedavi edilebilir bir hastalıktır. Yıl boyunca inmeden korunmak için yapmamız gerekenler hatırlanmalıdır” dedi.
KİMLER RİSK GRUBUNDA?
İnme geçiren her 10 olgunun 8-9’unda beyin damarlarında tıkanma ve 1-2’sinde ise beyin kanaması geliştiğini söyleyen Prof. Dr. Şirin, “Nöral doku hasarlanması sonucu kol ve bacakta güçsüzlük, konuşma bozukluğu, ağızda kayma ve dengesizlik gibi fonksiyon kaybı ortaya çıkar. İnme risk faktörleri arasında ileri yaş, erkek cinsiyet ve pozitif aile öyküsü ‘değiştirilemez’ risk faktörleridir. Başta kardiyak hastalıklar olmak üzere kronik sistemik ve vasküler hastalıklar önemli ‘tedavi edilebilir’ risk grubunu oluşturur. Bu grupta kronik hastalık regülasyonu ile inme riski azaltılabilir. En büyük risk grubu ise ‘giderilebilir’ risk faktörleridir. Bunlar arasında; sigara içimi, hipertansiyon, şeker hastalığı, dislipidemi, obezite, sedanter yaşam tarzı gibi ateroskleroz risk faktörleri başta gelir” diye konuştu.
RİSK EN AZA İNDİRİLEBİLİR
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi İnme Merkez Sorumlusu da olan Prof. Dr. Şirin, inme riskinin alınacak koruyucu önlemlerle en aza indirilebileceğine dikkat çekip, “İnme gelişiminde rol oynayan yaş, cinsiyet, ırksal köken, ailede benzer hastalık olması gibi bazı risk faktörlerini değiştirmek mümkün değildir. Ancak bunların dışında kalan, inme geçirmenize neden olabilecek bazı etmenleri denetim altına alabilmeniz ve riski azaltabilmeniz mümkündür. Bu bağlamda, hipertansiyon, diyabet, ritm bozukluğu (atrial fibrilasyon), yüksek lipid düzeyleri, sigara, yoğun alkol kullanımı, şişmanlık, hareketsiz yaşam gibi değiştirilebilen risk faktörleri ile mücadele etmek gerekir” dedi.
İnme riskinizi azaltmak için yapmanız gerekenler:
• Kan Basıncınızı Takip Edin: Yüksek kan basıncı, hem damar tıkanıklığı sonucu gelişen (iskemik) hem de damar yırtılması sonucu gelişen (hemorajik) inmenin bir numaralı sebebidir. Kan basıncı ne kadar yüksekse, inme riski de o kadar artmaktadır. Kan basıncının bilinmesi ve yılda en az iki kez kontrol edilmesi önerilmektedir.
• Tedavilerinizi Aksatmayın: Atrial fibrilasyon denilen sık karşılaşılan ritim bozukluğu inmenin önemli nedenlerinden biridir. Bu ritim bozukluğu, kalp içinde pıhtı oluşumuna yol açabilir. Atrial fibrilasyonu olan hastaların kan sulandırıcı ilaçlarını düzenli kullanmaları ve gerekiyorsa ilaçla ilgili kan kontrollerini düzenli yaptırmaları önemlidir.
• Sigara kullanımını sonlandırın: Sigara inme riskini arttıran önemli faktörlerden biridir. Sigara içenlerin içmeyenlere göre inme geçirme riskinin en az 2-3 kat arttığı bilinmektedir. Başka birçok hastalık için de önemli bir risk faktörü olan sigara kullanımının bırakılması önemlidir.
• Alkol kullanmayın: Alkol kullanımından kaçınılması inmeden korunmada önerilmektedir.
• Kolesterol düzeylerinizi düşürün: Yüksek kolesterol düzeylerinin inme riskini arttırdığı ortaya konulmuştur. Bu tabloda beslenme büyük önem taşır. Diyeti, egzersizi ve kullanıyorsanız ilacınızı aksatmamanız gerekir. Kolesterol ilaçlarını doktorunuzun önerdiği şekilde kullanın.
• Yaşam biçiminizi gözden geçirin: Uyku düzeni, beslenme, egzersiz yapma, ilaçların düzenli kullanılması konusunda doktorlarınızın önerilerini yerine getirin.
• Düzenli egzersiz yapın: Egzersiz yapmaya özen gösterin. Belirli bir yaşın üstündeki hastalar için en uygun egzersiz yürüyüştür. Günde 10.000 adım atmaya özen gösterin.
• Diyetinize dikkat edin: Beslenme inme riskini etkileyen önemli faktörlerden biridir. Az tuzlu, yağdan fakir, bol sebze ve meyvenin tüketildiği Akdeniz diyetine ağırlık verin.