Futbolda yaşanan büyük dönüşüm: Avrupa Süper Ligi başlamadan rafa mı kalktı?
Bilgi Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Cem Tınaz, Avrupa Süper Ligi'nde yer alacak 12 takımdan 9'unun ligden çekildiğini belirterek, gerçekleşen bu girişimin son girişim olmayacağına vurgu yaptı.
Avrupa’nın en büyük kulüplerinden 12’si, ayrı bir lig kuracaklarını belirtti. Bu açıklama spor dünyasının gündemini derinden etkiledi. İstanbul Bilgi Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Cem Tınaz, Avrupa Süper Ligi’nde yer alacak 12 takımdan 9’unun ligden çekildiğini belirterek, gerçekleşen bu girişimin son girişim olmayacağına vurgu yaptı
Futbol dünyası, geçtiğimiz hafta sonu önemli bir haberle sarsıldı. Avrupa’nın en büyük kulüplerinden 12’si, dünyanın en popüler sporunun mevcut yapısını değiştirebilecek ayrı bir lig kuracaklarını duyurdular. Bu habere, futbol endüstrisinin farklı paydaşları ve karar önderleri çok sert tepki verdi, hatta politikacılar bile tartışmaya dahil oldu. Gelen tepkiler üzerine, bu girişimin resmi olarak duyurulmasının üzerinden henüz bir hafta geçmeden bu ligde yer alacaklarını beyan etmiş olan 12 takımın 9’u ligden çekildiklerini açıkladılar ve proje daha hayata geçmeden rafa kalktı. Avrupa Süper Ligi projesi gerçekleşseydi hem ulusal hem de uluslararası şampiyonalar büyük zarara uğrayacaktı.
Girişim neden başarısızlıkla sonuçlandı
Bu girişim endüstriyelleşen spordaki güç dengelerinin nasıl değiştiğinin belki de en radikal örneklerinden biri olduğunu söyleyen İstanbul Bilgi Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Cem Tınaz, “Yaşananlar bize gösteriyor ki paydaşların onayı olmaksızın bu tarz radikal bir kararı almak, futbol gibi popüler ve göz önündeki bir branşta mümkün değil. Bunun nedenine gelirsek öncelikle, Almanya’daki kadar olmasa da İngiltere ve İtalya’da takımlarına hala derinden bağlı taraftarlar bulunuyor. İspanya’da ise taraftarlardan bu girişimle ilgili muhalif pek ses çıktığı söylenemez. İngiltere’de 1980’ler öncesinde takımları ile ilgili kararlara çok daha fazla müdahil olan bu taraftarların, kulüplerin değişen sahiplik yapısından ötürü artık eskiden olduğu gibi bu kararlarla ilgili söz söyleme yetisi yok denecek kadar az. Ancak gördüğümüz üzere, yine de kolektif davranış sergileyebiliyor ve medyada seslerini duyurabiliyorlar” dedi.
UEFA’nın alternatif planları
Yeni formatların hayata geçirilebileceğine vurgu yapan Tınaz, şunları söyledi: “Avrupa Süper Ligi’nde yer almak isteyen takımlar hem buradaki hem de kendi liglerindeki ticari potansiyeli yaratanın kendileri olduğunu düşünüyorlar. Bu yüzdendir ki, sistemi tehdit etme gücünü kendilerinde buluyorlar. UEFA’nın benzer format değişiklikleri UEFA Avrupa Ligi ve UEFA Avrupa Konferans Ligi için de uygulanacak. Bu iki ligin de her biri için toplamda 36 takıma kadar genişletilmesi söz konusu olabilir. Yeni formatların kulüpler için finansal açıdan nasıl bir etki yaratacağını ve uygulamaya ne şekilde geçeceğini merakla bekliyorum.”
Kulüplerin özellikle Covid-19’un yarattığı olumsuz ortamda sıcak para akışına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduklarını belirten Tınaz, “Gelirleri artırmaya yönelik rekabet artık sadece saha içinde değil saha dışında da yaşanıyor. Saha dışında geride kalanlar saha içinde de geride kalıyor. Gerçekleşen bu girişim muhtemelen son girişim olmayacaktır. Tüm bu meselelerin kalıcı şekilde çözümlenebilmesi kolay değil ve bunun mümkün olabilmesi için tüm paydaşların uyum içinde çalışması ve ortak amaçlar doğrultusunda hızlı bir biçimde eyleme geçmesi gerekiyor” dedi.