İzmi'de deprem araştırmaları ve risk azaltma projeleri sürüyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kentin olası afetlerden en az hasarla etkilenmesi ve güvenli yapılaşmaya uygun alanların belirlenmesi için başlattığı deprem araştırmaları ve risk azaltma projeleri sürüyor.
İzmir afetlere hazırlıklı olacak
Türkiye’nin en kapsamlı deprem araştırmaları ve risk azaltma projelerini başlatan İzmir Büyükşehir Belediyesi, fayların incelendiği depremsellik ve yapı envanteri çalışmalarıyla beraber zemin araştırmasını da sürdürüyor. Başkan Tunç Soyer, Bornova Ovası ve çevresinin zemin özelliklerini belirlemek için yürütülen sondaj çalışmalarını yerinde inceledi. Soyer, “Çalışmalar, bu şehrin gelecek yapılanmasının yanı sıra Türkiye’ye ışık tutacak sonuçlar ortaya çıkaracak” dedi.İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentin olası afetlerden en az hasarla etkilenmesi ve güvenli yapılaşmaya uygun alanların belirlenmesi için başlattığı deprem araştırmaları ve risk azaltma projeleri sürüyor. Karada ve denizde fayların incelendiği depremsellik araştırması ve yapı envanteri çalışması sürerken, Bornova’dan başlatılan zemin araştırması da hızla devam ediyor.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, zemin yapısı ile zemin davranış özelliklerinin modellenmesi için yürütülen çalışmaları yerinde inceledi.
Bornova Kazım Dirik Mahallesi’nde yürütülen sondaj çalışmalarıyla ilgili bilgi alan Başkan Soyer, “Bornova Ovası ve çevresinin zemin özelliklerini belirlemek için sürdürülen çalışmalar heyecan verici. Tüm bu çalışmaların sonunda Türkiye’ye örnek bir uygulama, bir model çıkacak. Burada yaklaşık 300 metreye inen bir sondaj yapılıyor. Bu sondajlar sıvılaşmanın, depremin nasıl etkiler yarattığını ve bölge açısından nasıl sonuçlar oluşturacağını anlamamızı sağlayacak. Böylece şehir planlaması için çok değerli bilgilere erişmiş olacağız. Ve nasıl bir yapılaşma ile kent inşa edilebilir, nerelerde yapılaşmaya devam edilebilir, nerelerden kaçınmak lazım, bunlar bilimsel verilere dayalı olarak belirlenecek” dedi.
“Bize de gurur duymak kalıyor”
Projede yer alarak emek verenlere teşekkür eden Başkan Soyer, “Şu anda yüzde 70’i tamamlanan projeyi başarı ile sonuçlandıracağımıza inanıyorum. Böylece sadece bizim için değil Türkiye için son derece kıymetli bir çalışmayı tamamlamış olacağız. Bu şehrin gelecek yapılanmasına ve Türkiye’ye ışık tutacak sonuçlar ortaya çıkacak. Bize de gurur duymak kalıyor” diye konuştu.
“Türkiye’de yapılan ilk çalışma”
ODTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tamer Topal da çok önemli ve büyük bir çalışma diye nitelendirdiği proje için Başkan Tunç Soyer’e teşekkür etti. Çalışmanın maliyetli olduğuna dikkat çeken Tamer Topal, “Proje kapsamında yüzlerce, binlerce örnek alınıyor. Bunlar deneye tabi tutuluyor. Kuyuların içerisinde de deney yapılıyor. Çıkan örnekler detaylı olarak tanımlanıyor. Bornova basenini çok detaylı çalışıyoruz. Bir deprem olduğunda bu basenin farklı kesimleri nasıl davranır, bunu detaylı şekilde inceliyoruz. Bu, Türkiye’de yapılan ilk çalışma olacak” dedi.
“İzmir bir çok doğal afete dirençli hale gelecek”
Proje koordinatörü ODTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdin Bozkurt ise “Projenin içerisinde 10 tane iş paketi var. Depremi her yönü ile ele alan, örnek teşkil eden bir proje. Bornova çanağı olarak bilinen bu alanda zeminin bir deprem esnasında nasıl davranacağı çok önemli. 6 Şubat depreminde yaşanan örneklerden de yola çıktığımızda zeminin özelliklerinin ve onun üzerindeki yapı stokunun ne kadar önemli olduğunu, depremin neden bir felakete, afete dönüştüğünü öğrendik. İzmir’in sadece depreme değil doğa kökenli diğer afetlere de dirençli hale gelebilmesi için yapılan bu çalışma çok kıymetli. Öncelikle akıl ve bilimle yola çıktık. Yine akıl ve bilimle yolumuza devam ediyoruz” diye konuştu.“Türkiye’nin genelinde artırılmalı”
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Aydın Büyüksaraç da Bornova’da zemin koşullarının oldukça kötü olduğunu belirterek, “Türkiye’de deprem yönetmelikleri oldukça gelişmiş. Fakat bu yönetmeliklerin tamamı şehrin ya da yerleşim yerlerinin ilk 30 metresini tanımlıyor. Oysa havza bazlı yerleşimlerde daha derine doğru inilmesi gerekiyor. Bu çalışmanın temeli veya en önemli özelliği havzanın bir bütün olarak ele alınmasına dayanıyor. 200 metrekarelik alanlar içerisinde yoğun, sismik, mikrogravite ölçümleri yapılıyor. Her birinde sondaj yapılıyor. Böylece havzayı bir bütün olarak ele alıp modellemesini gerçekleştireceğiz. Çünkü deprem derin kökenli bir etkidir ve ilk 30 metreden, özellikle gevşek zeminlerde elde edilen sonuçlar, havzayı temsil etmez. Bu tür çalışmaların Türkiye’nin genelinde artırılması gerekiyor. Örnek olacak nitelikte bir çalışma. Muhtemelen bundan sonraki yönetmeliklere de havza bazlı çalışmalar şeklinde yansıyacak. İzmir’in bu konuda öncülük yapması son derece önemli” dedi.
Kent merkezi 4 etap halinde bitirilecek
Zemin araştırması kapsamında Bornova’da şu ana kadar 10 jeoteknik amaçlı derin sondaj kuyusu açıldı. 7 ayrı bölgede daha benzeri amaçlı sondaj kuyusu açılması planlanıyor. Çalışmalar tamamlandığında ilçedeki her türlü afet tehlike ve riski göz önüne alınarak yerleşime uygunluğu değerlendirilecek.
Proje kapsamında Bornova Baseni olarak tariflenen Bayraklı, Bornova ve Konak sınırları içerisinde toplam 12 bin hektarlık alanda mikrobölgeleme etüt çalışması tamamlanacak. Kent merkezi 4 etap halinde bitirilecek. Bornova Baseninin ardından Karşıyaka-Çiğli, Balçova-Narlıdere-Güzelbahçe ve Karabağlar-Buca–Gaziemir’de mikrobölgeleme etütlerin yapılması planlanıyor.