İzmir'de "Muharrem İnce" Kasırgası!
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, İzmir'de coşkulu bir kalabalığa seslendi. İnce, '81 milyona söz veriyorum. Yardımları bırak kesmeyi, Temmuz ayı içinde 100'er lira zam yapacağım, söz' diye konuştu.
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin seçime üç gün kala adresi İzmir’di. Gündoğdu Meydanı’nda halkla buluşan İnce’ye ilgi büyük oldu. İnsan kalabalığının yanı sıra Kordon boyunca gemiler sıra sıra dizildi, birçok kişi mitingi denizden takip etti.
Oluşan trafik sebebiyle İnce miting alanına yarım saat gecikmeli girebildi. Otobüsle geldiği miting alanında platforma çıkan Cumhurbaşkanı adayı İnce, eşiyle birlikte izleyicileri selamladı. Kalabalık coşkulu bir şekilde “Başkan İnce” diye tezahürat yaptı.
Daha sonra koşarak kürsüye giden İnce, sloganlar arasında konuşmasına başladı.
İnce’nin konuşması sık sık sloganlarla kesildi.
Muharrem İnce, kurulan sahnenin arkasında da büyük bir kalabalık olduğu için sahnenin arka bölümünün indirilmesini rica etti. Ancak bu mümkün olmadı.
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin İzmir mitingindeki sözleri şöyle:
“Denizle uyuyan, denizle uyanan, güzel İzmir! Hasan Tahsin’in kenti İzmir! Direnişin kenti İzmir! Bağımsızlığın kenti İzmir! İlk kurşunun kenti İzmir!”
“Bu 49’uncu günüm. 49’uncu günde 105’inci mitingimiz. Günlerdir konuşuyorum. Ama medya vermemekte ısrarlı... Hele hele bir TRT var TRT… Parayı bizden alıyor. Tayyip Erdoğan’ın borazanlığını yapıyor.”
“Şimdi sizden bir şey istiyorum. Hepiniz telefonlarınızdan lütfen canlı yayın yapın. Yani bir yanda Tayyip Erdoğan’ın medyası, bir yanda milletin medyası. Sizin medyanız.”
“BENİM CUMHURBAŞKANLIĞIMDA ERDOĞAN DA KAZANACAK”
“İlk kez Türkiye Cumhuriyeti'nde ilk kez bir seçimin kaybedeni olmayacak. Yani benim cumhurbaşkanlığımda 81 milyon kazanacak. Kaybeden sadece anket şirketleri olacak. Tayyip Erdoğan bile kaybetmeyecek. Niye kaybetmeyecek biliyor musunuz çünkü benim başkanlığımda dolar düşecek faiz düşecek, enflasyon düşecek, milli gelir artacak, emekli cumhurbaşkanının maaşı da yükselecek. O da rahat edecek.”
“Her iktidarın makbul insanları vardır. Her iktidar, kendine yakın insanları makbul insan haline getirmiştir. İlk kez, bu seçimden sonra 81 milyon makbul insan olacak. Herkes makbul insan olacak.”
“Ben annelere söz veriyorum. Ak Partili annelere, Cumhuriyet Halk Partili annelere, İyi Partili annelere, MHP’li annelere, HDP’li annelere, Saadet Partili annelere, Demokrat Partili annelere… Size söz veriyorum. Sizin çocuklarınızı iyi eğiteceğiz. Onlara matematik öğreteceğiz. Onlara yabancı dil öğreteceğiz. Onları üniversiteye gittiklerinde FETÖ benzeri tarikatların yurtlarına muhtaç etmeyeceğiz. Gençlerimiz olimpiyatlarda madalya kazanacak. Topraklarımızdan bereket fışkıracak, fabrikalarımızın bacası tütecek.”
“KAMUDA GÖREVLİ BÜROKRATLARA SESLENİYORUM”
“Bütün okullarımızda nitelikli eğitim olacak. Okullar arasında bir ayrımcılık olmayacak. Tarımda dışa bağımlı olmaktan kurtulacağız. Gelir dağılımı adaletsizliğine son vereceğiz. İhalede rekabet, işe alımda liyakat esas olacak.”
“Kimsenin başörtüsüne bakmayacağız. Kimsenin sağcı mı solcu mu olduğuna bakmayacağız. Şu anda kamuda görevli bürokratlara sesleniyorum. Hiçbiriniz korkmayın. Eğer ehliyetle geldiyseniz, eğer liyakatle geldiyseniz, eğer işinizin ehliyseniz görevinize devam edeceksiniz. Ama kaymakamsanız, valiyseniz, Ak Parti il başkanı gibi çalışıyorsanız sizin hiç şansınız yok, hiç.”
“Recep Erdoğan’la Muharrem İnce arasındaki fark şu: Recep Erdoğan saraylı, Muharrem İnce milletin evladı. 2002’de Erdoğan iktidara geldiğinde bir gösteriş yaptı. ‘Milletvekili lojmanlarını satıyorum’ dedi. ‘Milletvekili halkın içinde oturacak’ dedi. Kendisi de gitti Keçiören’de subayevlerinde bir apartman dairesine taşındı. Millet de dedi ki, ‘Helal olsun be’ dedi. Ama sonra bırak o apartman dairesini, Çankaya Köşkü’nü bile beğenmedi. 1150 odalı saray yaptırdı kendine.”
“ERDOĞAN RİZELİLİĞİNDEN BİLE UTANDI”
“Onun için, bu Erdoğan halktan biri değildir. Garip guraba değildir. Milletin adamı değildir. Erdoğan Rizelidir, Rizeli. Ama Rizeliliğinden bile utandı. Niye biliyor musun? Rize çayını beğenmedi, kilosu 4500 liraya beyaz çay içiyor artık.”
“Erdoğan’ın yola çıktığı arkadaşlarından hiçbirisi artık onun yanında değil. Kardeşim dediği kim varsa hepsini yarı yolda bıraktı. Esad’a kardeşim dedi, Abdullah Gül’e kardeşim dedi. Kime dediyse… Erdoğan’ın 16 yılda dost kalabildiği bir kişi gösteremezsiniz. Erdoğan artık yorgun bir adam... Heyecansız bir adam... İnsanlara tepeden bakan bir adam... Kibirli bir adam...”
“Aziz milletim! Bir yanda, yorgun bir adam, öbür yanda taze kan var taze kan!”
“ERDOĞAN’IN ÇIRAKLIĞI FENA DEĞİLDİ AMA USTALIĞI REZALET”
“O artık hayalleri olmayan bir adam. 2002’de adalet diyordu. Kalkınma diyordu. Artık adalet demiyor. Kalkınma demiyor. Ekonomi diyemiyor. Benim karşıma televizyona çıkamıyor. Erdoğan’ın aslında bakarsan, Erdoğan’ın çıraklığı fena değildi, ama ustalığı rezalet.”
“Mesela bir insan, kendisine usta der de nasıl olur da çırak dediğinin karşısına çıkamaz? O zaman bu usta değil, çakma usta bu çakma usta!”
“Sen nasıl dünya liderisin? Senin cesaretin mi yok? Bilgin mi yok? Yüreğin mi yok? Gel karşıma Erdoğan, gel!”
“VALLA MERAK EDİYORUM ORTAOKUL DİPLOMASI VAR MI?”
“Şimdi, son günlerde tarzan zorda olunca, ooo bir baktım neler neler! Hani doktorlar arasında bir laf vardır ya… Çocukluğuna inmek lazım diye, valla benim çocukluğuma kadar iniyorlar. Yakında 2. Dünya Savaşı’nı Muharrem İnce çıkardı diyebilirler.”
“Meydanlarda bana diyor ki, ‘Bay Muharrem’ diyor, ‘Menderes asılırken neredeydin’ diyor. Dünyada yoktum. Ben 64 doğumluyum, Menderes Allah rahmet eylesin 61’de asıldı.”
“Yani üniversite diploması yok diyorlar ya, valla merak ediyorum ortaokul diploması var mı?”
“TÜM YARDIMLARA TEMMUZ AYINDA 100 LİRA ZAM YAPACAĞIM”
“Son günlerde bir dedikodu uyduruyorlar. Muharrem İnce seçilince yardımları kesecekmiş. Hangi yardımlar? 1- Doğum yardımı. 2- Gebelik yardımı. 3- Dul maaşı. 4- Muhtaç asker ailesi yardımı. 5- Şartlı eğtiim yardımı. 6- Öğrenci yardımı. 7- Kaymakamlık bursu. 8- Yoksullara kira yardımı. 9- Engelli bakımı. 10- Fakir muhtaç yardımı.”
“Şimdi bakınız, değerli İzmirliler, güzel insanlar, aydınlık yüzlü Cumhuriyetçi insanlar, denizin insanları! Sizin huzurunuzda, 81 milyona söz veriyorum. Söz, namus sözü veriyorum, şeref sözü veriyorum. Bu saydığım yardımlara -bırak kesmeyi- Temmuz ayı içinde 100’er lira zam yapacağım, söz!”
“Her şey hazır, kadro hazır... Ekonomiye kim ilgilenecek dış politikayla kim ilgilenecek hazır. Zımba gibi bir ekip var. Yakında açıklayacağız.”
“DİĞER PARTİ BAŞKANLARINA GELİN CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI OLUN DİYECEĞİM”
“Diğer partilerin genel başkan yardımcılarına teklif edeceğim, ‘Gelin cumhurbaşkanı yardımcısı olun’ diyeceğim.”
“Bakanlar Kurulu’nu sadece CHP’lilerden yapmayacağım. Bakanlar Kurulu’nda her partiden insanlar olacak. Orada CHP’li olacak, ülkücü olacak, HDP’li olacak, İyi Partili olacak, Saadet Partili olacak, Ak Partili de olacak. Türkiye’yi birleştireceğim. Türkiye’yi kucaklayacağız.”
“Ekibimle aylardır çalışıyorum, hatta bu çalışmalarım tam yedi yıllık bir çalışmadır. Erdoğan, kendisine saray hazırlıkları yaparken ben Türkiye’yi yönetme hazırlıkları yapıyordum.”
“Şimdi bu hazırlıklarımızda, bir haftada neler yapacağım? 100 günde neler yapacağım? 500 günde neler yapacağım? 5 yılda neler yapacağım? Ve sürekli politikamız ne olacak?”
“Ben anlatırken bir haftalığı ve 100 günlüğü anlatayım. İstanbul’a ve Ankara’ya da kalsın devamı. Siz de ekranda dostları gösterin, oradan gösterebilirsiniz.”
“48 saat içinde olağanüstü hali kaldıracağız, hemen!”
“Merkez Bankası bağımsız bir para politikası uygulayacak. Merkez Bankası başkanını parti genel merkezine davet etmeyeceğim.”
“Ayrıca ekonomik kurullar, onlar da özerk olacaklar. Siyasetten arındırılmış bir ekonomi politikası olacak.”
PASSOLİG DİYE İNZİBAT KURUMU KURDU, ONU DA KALDIRACAĞIZ”
“Terörle mücadele, PKK, IŞİD, FETÖ ve buna benzer terör örgütleriyle amansız bir mücadele edeceğiz.”
“Ne yazık ki 2002 senesinde Türkiye Dünya Kupası’na katılmıştı, üçüncü olmuştu, bugün Dünya Kupası’nda oynayamıyor. Federasyon seçimlerine karıştı, kulüp seçimlerine karışır oldu. Passolig diye bir inzibat kurumu kurdu. Passolig’i hemen kaldıracağım.”
“100 gün içinde, mutlaka Suriye’ye büyükelçi atayacağım ve barış politikalarıyla, Türkiye’de barış, bölgede barış, Dünya’da barış politikasıyla 4 milyon Suriyeliyi davulla zurnayla Suriye’ye göndereceğiz.”
“AYAĞA KALKMAYACAK YÜKSEK YARGIÇLAR ARIYORUM”
“Yargıdaki düzenlemelere hemen başlayacağız. Yüksek yargıdaki düzenlemeler hemen… Cumhurbaşkanı Yargıtay’ın salonuna geldiğinde ayağa kalkmayacak yüksek yargıçlar arıyorum.”
“Size söz veriyorum. Özel hayatın gizliliği esas olacak. Size söz veriyorum, 100 gün içinde hiç kimsenin telefonu dinlenmeyecek.”
“Kanun hükmünde kararnamelerle işten atılan yurttaşlarımız var. Haklarında dava açılmışsa davanın sonucunu bekleyeceğiz. Açılmamışsa, KHK ile işten uzaklaştırılanları hemen işe iade edeceğiz.”
“Askeri okullarda FETÖ’cü var diyor. Onun için diyor, ‘Askeri okulları kapadım.’ Peki hakimler savcılar, onların da üçte biri FETÖ’cü. O zaman hukuk fakültelerini de kapa? Böyle bir kavga olmaz. Başta Kuleli Askeri Lisesi olmak üzere, askeri okulları yeniden açacağım.”
“MİTİNGİ İSTER YAYINLA İSTER YAYINLAMA UMRUMDA DEĞİL”
“Medya kendine çeki düzen verecek. Yandaş bir medya… Bakalım şu anda ne yapıyorlar merak ediyorum, vermiyorlar mı… İster ver ister verme umurumda değil.”
“Ama 24 Haziran’dan sonra kapının önünden de ayrılmaz bunlar, biliyor musunuz? Bir de öyle yaparlar. TRT Tayyip’in borazanı. Ben seçildiğimde benim borazanım olmayacak. İstemiyorum. Beni eleştirecek gazeteler arıyorum. Beni eleştirecek televizyonlar arıyorum, adam gibi bir medya arıyorum.”
“Erdoğan Türkiye’nin en büyük medya patronudur. Erdoğan manşetleri atan adamdır. Ben manşetlerle kavga ede ede gelen adamım.”
“BİZ SÜNNİLER, ALEVİLERE HAKSIZLIK YAPTIK”
“Açık yüreklilikle söylüyorum. Biz sünniler, alevilere haksızlık yaptık. Haksızlık yapıyoruz. Aleviler vergi veriyor mu? Veriyor. Askere gidiyor mu? Gidiyor. Şehit oluyor mu? Ama Diyanet İşleri Başkanlığı, imamların maaşını veriyor, sünnilere bizlere hizmet ediyor ama alevilere etmiyor. Cemevlerinin statüsünü ibadethane olarak 100 gün içinde düzenleyeceğiz, söz.”
“Hiç kimseden korkmadan cesurca kararlı adımlar atacağız. Dokunulmazlıklar konusu gündeme geldiğinde kendi partimle bile ters düştüm. İlkeli bir siyaset yapacağız. Karşıdakinin Kürt mü Türk mü alevi mi sünni mi olduğuna, başı açık mı, kadın mı erkek mi, sağcı mı solcu mu diye bakamayacağız. İnsan, insan insan diyeceğiz!”
“İYİ EĞİTİM ALMIŞSIN İŞİNİ İYİ YAPIYORSUN AMA ERDOĞAN GETİRMİŞ, KORKMA YERİNDE KALACAKSIN”
“Kamuda yükselme, müdür olma, kaymakam olma, genel müdür olma, müsteşar olma, devlet burada özel kurallar koyacağız. Herkes bilecek bu kuralları. Etnisiteye bakılmayacak, inanca bakılmayacak, cinsiyete bakılmayacak. Sadece liyakate bakılacak, işinin ehli misin… Şu anda kamuda genel müdürsün, iyi eğitim almışsın, işini iyi yapıyorsun, ama Erdoğan getirmiş oraya. Korkma, yerinde kalacaksın. Ama partizanlık yaptıysan, liyakat sahibi değilsen, o işi bilmiyorsan gideceksin.”
“Söz verdim, sözümün arkasındayım. Öğretmenlere, polislere, hemşirelere, din görevlilerine 3600 ek göstergeyi 100 gün içinde vereceğim söz.”
“Kamu bankalarını yeniden düzenleyeceğiz. Ziraat Bankası’nı, Halk Bankası’nı, Eximbank’ı, Kalkınma Bankası’nı sektörel bazda yeniden değerlendireceğiz.”
“Cumhurbaşkanı olduğumda hemen Avrupa’daki başkentleri tura çıkacağım. Avrupa Birliği’yle ilgili hızlı bir kampanya başlatacağım.”
“Emin olun, dünyadaki 200 devletin 50’si büyük devlettir, bu 50 devletin hemen hemen bütün büyükelçileri benimle görüşmek istedi. Onlara anlattım.”
“DEVLET ÇOCUKLARA BEDAVAYA SINAV YAPAMIYORSA O DÜKKANI KAPA GİTSİN”
“Hiç moralinizi bozmayın. Eski bir siyasetçi bana dedi ki, ‘Meydanlar doluysa işler iyi demektir’ dedi. ‘Balkonlar doluysa daha iyi demek ki’ dedi. ‘Çatılar doluysa kazandın’ dedi.”
“Üniversiteleri böldüler. Böldüğü üniversiteleri yeniden birleştireceğim, söz. Okullar için zorunlu bağış artık olmayacak. İlkokuldan itibaren, tıpta uzmanlık sınavı, doktora, hepsi dahil, hiçbir sınavdan ücret alınmayacak. Türkiye Cumhuriyeti çocuklarına bedava sınav yapamıyorsa o dükkanı kapa gitsin.”
“19 Mayıs ve 29 Ekim’de, üniversite öğrencilerine 500 lira gençlik bursu, 500 lira cumhuriyet bursunu Türkiye Cumhuriyeti verecek.”
“Öğretmenler, öğretmen olduğum için değil, çocuklarımızı, en değerli varlıklarımızı size teslim ettiğimiz için, 24 Kasım’da hepinize bir maaş ikramiye vereceğiz.”
“Kamuda mülakatı kaldıracağız. Mülakat olmayacak. Mülakat varsa liyakat olmuyor.”
“KARADENİZLİ KARDEŞİM SENİ UNUTMADIM!”
“Mazot çiftçiye 3 lira olacak. Karadenizli kardeşim, sana İzmir’den sesleniyorum. Seni unutmadım! Fındık 15 lira olacak.”
“Asgari ücret 2200 lira, en düşük emekli maaşı 1500 lira olacak.”
“Ramazan Bayramı’nda emeklilere 1000 lira dediler, kandırdılar, 500 verdiler 700 verdiler… Kurban Bayramı’nda her emekliye bir asgari ücret vereceğiz.”
“Emeklilikte yaşa takılanlar… Sizin sorununuzu 100 gün içinde çözeceğim, söz.”
“Çocuk bezindeki KDV’yi 100 gün içinde mutlaka indireceğiz.”
“İLK 500 GÜNDE YAPACAKLARIM…”
“Şimdi size ilk 500 günde neler yapacağımın ana hatlarını söyleyeceğim. İlk 500 gün.”
“Bir: Yargıda seçim, yani hakim savcıyı nasıl alacağız. Yargıda seçim ve yükselme ilkeleri ne olacak... Objektif kriterler koyacağız.”
“İki: Yasama yürütme yargı, erkler ayrılığı güçler ayrılığı bunu netleştireceğiz.”
“Üç: Yerel yönetimleri güçlendireceğiz.”
“Dört: Girişimcilik Merkezleri kuracağız.”
“Beş: Tekstil Moda Tasarım Akademisi açacağız. Biri Denizli’de, biri İstanbul’da, üçüncüsünün yerini henüz belirlemedik. Ne için? Marka için marka.”
“Kardeşlerim, gençler, sizinle birlikte yapacağız, sizinle!”
“Eğitim, siyasetin toplum mühendisliği aracı olmaktan çıkarılacak. Eğitimde uzlaşma sağlayacağız. Yeni bir sınav sistemi, yeni biri eğitim sistemi ama herkesin kabul ettiği, uzlaştığımız bir eğitim sistemi.”
“YURT SORUNUNU KÖKÜNDEN ÇÖZECEĞİZ”
“Yedi: Hemen 500 gün içinde Türkiye’de yurt sorununu kökünden çözeceğiz.”
“Otistik çocuklar başta olmak üzere, engelliler için yaşam merkezi açacağız. Bakın, engelli kardeşlerime buradan söz veriyorum. Bu sarayperest var ya sarayperest, saraya doymayan sarayperest. Gözünü saray doyursun. Marmaris’te 300 odalı yazlık saray yaptırıyor. Allah’ın huzurunda size söz veriyorum. Marmaris’teki yazlık sarayı engellilere tahsis edeceğim.”
“Çalışanların örgütlenmeleri ve hak arayışları önündeki bütün engelleri kaldıracağız.”
“Aile sigortasını hayata geçireceğiz.”
“İçinde sanatçıların güçlü bir şekilde örgütlenmelerini sağlayacağız.”
“ÜNİVERSİTE LİGİ KURACAĞIZ, ÜNİVERSİTELER YARIŞACAK”
“Kültür yatırımlarına daha fazla kaynak aktaracağız. Sporun temel alanlarında – bu bir ilk olacak- üniversite ligi kuracağız. Yani futbol diyelim ki, 9 Eylül Üniversitesi Ege Üniversitesi futbolda voleybolda basketbolda, sporda bir üniversite ligi kuracağız. Bu şu olacak: Balıkesir’de yaşayan insanlar, Balıkesir Üniversitesi’nin futbol takımına sahip çıkacak, kendini ait hissedecek ve vatandaşla üniversite arasında bağ kuracağız. Üniversitelerin takımlarını yapacağız.”
“Meydanlarda benim 30 sene önce yazdığım şiiri konuşuyor. Montaj dublaj her şeyi konuşuyor. Ekonomiyi konuşamıyor. Mesela Erdoğan, çık şu piyasaya, bir çoban salata konuşsana! Çoban salata soğan doları geçti. Soğan kuru, dolar kurunu geçti. Kuru soğan 7 lira, domates 6 lira, biber 8 lira, hıyar 4 lira, tüketen alamıyor, üretene gitmiyor. Hani dolar lobisi vardı ya dolar lobisi, faiz lobisi vardı, şimdi ne var? Soğan lobisi var soğan lobisi. Memleketin düştüğü duruma bakın.”
“Bazen soruyorlar… Ya diyorlar, Erdoğan 30 miting yaptı. Sen 105 miting yaptın. Enerjiyi nereden buluyorsun diyorlar. Enerjiyi işte şundan buluyorum. Bu ne biliyor musunuz? Üçüncü sınıf öğrencisi. Üçüncü sınıf öğrencisi Deniz Acar. Okulunda İstiklal Marşı yarışması düzenlenmiş, bir gram altın kazanmış. Üçüncü sınıftaki çocuk, bir gram altını Muharrem Amca sana gönderiyorum diye göndermiş.”
“Enerji bu. Vitamin bu. Bu çocuğa karşı sorumluluğum var.”
“YENİ DÖNEMDE BENDEN NELER DUYACAKSINIZ?”
“Yeni dönemde benden neler duyacaksınız?”
“Bir: Benim cumhurbaşkanlığımda kalite ve girişim sözünü duyacaksınız. Yol yaptı, yol çöküyor. Kalite yok. Hastane yaptı, hemşire yok. Hastanede hasta garantisi var, yüzde 70 dolu olacak. Köprüden geçme garantisi var. Yeni dünyada, o elinizdeki telefonlar var ya, hiçbirini kullanmayacaksınız. Kuantum telefonlar geliyor, bunlar silikon yazılım.”
“Tıp değişecek. 16 yeni meslek geliyor. Şu anda ilkokulda okuyan çocukların önemli bir kesimi bugün için olmayan mesleklerde çalışacak. Mesela bu 16 yeni meslek, bugün gençler tarafından bilinmiyor.”
“Sanayimizin dörtte biri atıl. Meralarımız atıl. Tarım alanlarımız atıl. Denizlerimiz atıl. Ne balıkçılık gelişmiş, ne denizden ulaşım gelişmiş. Ama Erdoğan vatandaşa kemer sıktırıyor, kendisi saraylarda yaşıyor.”
“Benim dönemimde millet kemer sıkmayacak, devlet kemer sıkacak devlet!”
“İZMİR İKTİSAT KONGRESİ’Nİ TOPLAYACAĞIM”
“Bir ülkede, faiz artıyorsa, yönetim kötü demektir. Bir yılda faiz, yüzde 122 artmış. Yani sen, kredi kartına 10 bin lira öderken şimdi 22 bin lira ödüyorsun.”
“Faiz artınca, her şeyin değeri düşüyor. Evinizin değeri düşüyor, arsanızın değeri düşüyor, şirketinizin değeri düşüyor. Benim cumhurbaşkanlığımda, faiz düşecek, hep birlikte zenginleşeceğiz.”
“Cumhuriyet kurulmadan Atatürk İzmir’de Şubat 1923’te İzmir İktisat Kongresi’ni topladı. Yanmış İzmir’de, yıkılmış İzmir’de İzmir İktisat Kongresi’ni topladı. Allah’ın izni milletin isteğiyle Cumhurbaşkanı olduğumda İktisat Kongresi’ni yeniden İzmir’de toplayacağım, söz.”
“Tüketen değil, üreten bir Türkiye, korkmayan bir Türkiye, şirketler korkmayacak. Memurlar korkmayacak, öğrenciler korkmayacak, iş adamları korkmayacak. Kadınlar korkmayacak, akademisyenler korkmayacak, hayvanlar korkmayacak, çocuklar korkmayacak. Kuşlar korkmayacak, dereler korkmayacak.”
“Farklı bir cumhurbaşkanı olacağım. Hakkını bilen, halkını bilen, haddini bilen bir cumhurbaşkanı. Ama haddini bilmeyenlere de haddini bildiren bir cumhurbaşkanı olacağım.”
“HER YIL 81 MİLYONA HESAP VERECEĞİM”
“Benim cumhurbaşkanlığımda, camide ibadet, okulda bilim, orduda görev ve liyakat olacak. Camiye, orduya, okula siyaset asla girmeyecek.”
“Her yıl, her yıl 81 milyona hesap vereceğim. Bir: Bir yıllık icraatımın hesabını vereceğim. İki: Cumhurbaşkanlığı harcamalarının hesabını vereceğim. Üç: Kişisel mal varlığımın hesabını vereceğim.”
“Gençler… Bugün ilkokulda okuyanların yüzde 65’inin çalışacağı meslek henüz piyasada yok. Yani bugün ilkokulda okuyanların yüzde 65’i şu anda o mesleği anlatamayız onlara çünkü piyasada öyle bir meslek yok. İşçiler size sesleniyorum, önümüzdeki 10 yıl içinde insan güncünün yaptığı işlerin yüzde 30’unu makinalar yapacak. 2020’ye kadar 2 sene içinde yeni beceriler elde etmezseniz, sizin yerinizi Macar işçisi alabilir bu dünyada.”
“ÇAĞIMIZI İYİ YAKALAMAMIZ LAZIM”
“Çağımızı iyi yakalamamız lazım. Mesela evlatlarım, öğrencilerim, herkes iklim mühendisliği nedir, buna baksın bir. Yapay organ geliştiricisi nedir, buna bakın. İnsanlarla empati kuran oyunlar geliştirilecek. Güneş enerjisi ile ilgilenin. Her yıl yüksek lisana ve doktora için 10 bin öğrenciyi yurt dışına göndereceğiz diyorum ya, işte bunun için diyorum.”
“Bu seçimin farkı ne biliyor musunuz? Özet yapayım mı? Özet şu: Bu seçim eskinin son seçimi, yeninin ilk seçimi.”
“İzmir! Hazır mıyız bir büyük değişime? Türkiye’yi normalleştirmeye? Türkiye’yi barıştırmaya hazır mıyız İzmir? 3B demeye hazır mıyız İzmir? Bir: Barışacağız. Hemen barışacağız. İki: Büyüyeceğiz. Hızla büyüyeceğiz. Üç: Bölüşeceğiz. Adil bölüşeceğiz. Bunu birlikte başaracağız.”
“Cumhurbaşkanlığı’nda ne kadar oy çıkar? (Yüzde) 80? (Yüzde) 85 yapın onu. Olur mu? Tamam mı? Söz mü?”
“Bir şey daha istiyorum. Pazar gününe kadar en az üç kişiyi ikna etmenizi istiyorum. Pazar günü oyunu kullandın. Ne yapacaksın? Okulda bekleyeceksin sandıklarda. Sonra ne yapacaksın? Seçim Kurulu’nun önüne gideceksin. Ben ne yapacağım? Yüksek Seçim Kurulu’nun önüne gideceğim. Merak etmeyin, bunu birlikte başaracağız.”