İzmir'in "Halk Ekmek" modeli yüzleri güldürdü
Ülkedeki ekonomik krize karşı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in, 'sosyal belediyecilik' anlayışıyla hayata geçirdiği 'Halk Ekmek' modeli üretime geçti.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ağırlaşan ekonomik koşullar nedeniyle halka daha fazla sayıda ucuz ekmek sunmak için hayata geçirdiği model hem dar gelirli yurttaşlara hem zor durumdaki fırıncı esnafına nefes aldırdı. Fırıncılar Odası ile imzalanan protokol sayesinde Halk Ekmek’in kapasitesi yeni yatırım yapmadan ikiye katlandı. Kepenk kapatma tehlikesini atlatıp sahip olduğu atıl kapasiteyi üretime yönlendiren fırıncı esnafı da, ucuz ve sağlıklı ekmeğe daha kolay ulaşan İzmirli de uygulamadan memnun.
Ülkedeki ekonomik krize karşı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in, “sosyal belediyecilik” anlayışıyla hayata geçirdiği “Halk Ekmek” modeli üretime geçti. Başkan Tunç Soyer’in İzmir Fırıncılar Esnaf Odası ile 1 Mart’ta imzaladığı protokolle İzmir Büyükşehir Belediyesi yatırım maliyetini hizmete aktardı. Türkiye’ye örnek olacak uygulama, artan maliyetlere karşı atıl kapasite sorunu nedeniyle ayakta kalma mücadelesi veren ekmek üreticilerine ve uygun fiyatlı ekmek arzının yükselmesiyle dar gelirli yurttaşlara kazanç sağladı.
Arz kapasitesi iki katına çıktı, kuyruklar azaldı
Protokolün ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Halk Ekmek reçetesi doğrultusunda aynı standartta, kaliteli ve sağlıklı ekmeği üretmeye başlayan ekmek fabrikaları, atıl kapasitelerini yeniden üretime kazandırdı. Fabrikalarda üretilen ekmekler, kent genelindeki 63 Halk Ekmek büfesinde satışa sunuldu. Çiğli’deki Halk Ekmek fabrikasında günde 130 bin ekmek üreten Büyükşehir, arz kapasitesini iki katına çıkarırken büfelerdeki kuyruklar ise azaldı.
Büyükşehir’in yatırım kaynağı hizmete kaldı
Uygulamanın faaliyete geçmesinin ardından protokolün detaylarını anlatan Grand Plaza Genel Müdürü Hasan İkat, “Bu proje İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in vizyoner bakışı ve öngörüsüyle, atıl kapasitesi olan fırıncıların bu kapasitelerini faaliyete geçirmek ve halkımızın beklentisi olan ucuz ve kaliteli sağlamak düşüncesiyle oluşturulmuş bir projedir. Projeyle hem zorda olan fırıncılarımızın ayakta kalması hem de halkımızın ekmeğe daha kolay ulaşabilmesini amaçlıyoruz. Şu an 63 olan büfe sayımızı kısa sürede 15-20 tane daha artırmış olacağız. Böylelikle harcanacak kaynaklarımızı daha olumlu, halkımızın ihtiyaç duyduğu sosyal alanlara kullanma imkanı bulmuş olacağız. Aynı zamanda Halk Ekmek’in kapasitesini de iki katına çıkaracağız” diye konuştu.
“İlk defa kamu ve özel sektörle bir araya geldik”
Protokolün ülke genelinde yayılması için çağrı yapan Türkiye Ekmek Sanayi İşverenler Sendikası Genel Başkanı Birol Yılmaz, “Biz ilk defa Türkiye’de kamu ve özel sektörle bir araya gelerek anlaşma yaptık. Bu anlaşmanın Türkiye’ye mâl olmasını, örnek olmasını temenni ediyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi milyonlarca dolarlık bir yatırım yapacaktı. Bizim de atıl kapasitemiz vardı. Bunları bir araya getirerek bu sorunu çözdük” ifadelerini kullandı.
“Protokol olmasaydı 300’e yakın esnaf iflas ederdi”
İş birliğinin İzmir’deki ekmek üreticilerini kepenk kapatmaktan kurtardığını ifade eden Yılmaz, “Eğer bu protokol olmasaydı 300’e yakın esnaf iflas eder, işletme kapatırdı. Bu projenin mimarı sayın başkanımızdır. Ben Tunç başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Bizim atıl kapasitemiz var. Hem paramız cebimizde kaldı. Belediyenin parası, devletin parası bizim paramız. Hem de bizim atıl kapasitemizi değerlendirerek ortak bir yol bulduk. Vatandaşımızın ekmek ihtiyacını da karşılamış olduk. Kamu ve özel sektörün yaptığı bu anlaşma çok hayırlı oldu” dedi.
“Burada kaybeden yok”
İmzaların ardından hızla üretime geçen ekmek üreticileri, atıl kapasitelerin üretime açılmasından dolayı Başkan Soyer’e teşekkür etti. Ege Ata A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Üyesi Soner Çelik, “Burada başta İzmir halkı olmak üzere hem belediyemiz, hem İzmir ekmek sanayicisi, hem de İzmir fırıncısı kazanmıştır. Burada kaybeden hiçbir taraf yoktur. Bizim en büyük sorunumuz kapasite sorunuydu. Bu protokolle de bu sorunu gidermiş olduk. Örnek bir proje bu” diye konuştu.
Taşkent Ekmek ve Unlu Mamuller A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve İzmir Ticaret Borsası Meclis Üyesi Murat Eser ise şöyle dedi: “Bizim sanayiciye bakan noktada atıl kapasitelerimiz vardı. Bu da maliyeti artırıyordu. Bu projeyle maliyetlerimizi düşürerek, halkımızın ihtiyaç duyduğu ucuz ve sağlıklı ekmeği bizdeki atıl kapasiteleri doldurarak belediye aracılığıyla halka ulaştırma imkanı oldu. Bu projenin Türkiye’deki bütün Halk Ekmeklere örnek olacağını da düşünüyorum.”
Ekmek arzları karşılanıyor
Ekmek fiyatlarının 3 TL’ye çıkması ve ülke genelindeki ekonomik krizin yaşam şartlarını giderek ağırlaştırması üzerine İzmirlilerin Halk ekmek talebi de hızla arttı. Bornova’nın Mevlana Mahallesi Muhtarı Şahin Işığan, “Vatandaşımızın talebi, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik imkansızlıklardan dolayı çok sıkıntı çekenler oldu. Mahallemize gelen Halk Ekmek, bize çok büyük bir katkı yaptı. Mahallemizin şu an tamamının ihtiyacının karşılandığını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Ucuz, sağlıklı, doyurucu, lezzetli ekmek
Halk Ekmek kullanıcıları ise şu ifadeleri kullandı:
Serdar Kırmaz: “Günlük olarak Halk Ekmek’i kullanıyoruz. Fiyat bakımından da çok iyi. Bizi rahatlatıyor. Kalabalık aileleri düşündüğünüzde daha mantıklı ve ekmeği diğer ekmeklere göre daha doyurucu.”
Adile Çataloluk: “Halk Ekmek’ten çok memnunum; lezzetinden özellikle memnunum. Hijyenik koşullarda üretildiğini biliyorum. Aile bütçesine fazlasıyla etkisi var. Zaten aradaki fark 1 TL’ye çıkmış durumda. Bizim için de gayet ekonomik.”
Mehmet Savcı: “Halk ekmek uygulamasından çok memnunum. Bakkallarla burası arasında fark var. Burada 2 lira, bakkallarda 3 lira. Hizmeti güzel. Buradaki çalışanlar da bizlere zorluk çıkarmadan hizmet veriyorlar.”