Kalp ve damar sorunlarında genetik faktörler önemli rol oynuyor

Günümüzün en sık görülen hastalıkları arasında yer alan kalp ve damar sorunlarında genetik faktörler önemli rol oynuyor...

Damar hastalıkları günümüzde en sık karşılaşılan hastalık grupları arasında yer alıyor. Kalpten atılan temiz kanı dokulara taşıyan atardamarların ve organlar ile dokularda kullanılan kanın kalbe taşınmasını sağlayan toplardamarların hastalanmalarına neden olan mekanizmalar, genel olarak birbirinden farklılıklar gösteriyor. Genetik altyapı ve ailesel özellikler her iki damar grubunun hastalıklarında da en önemli risk faktörü olarak yerini alıyor.

Kalp ve Damar Cerrahisi alanında yurt içi ve yurt dışında önemli çalışmalara imza atan Acıbadem Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk konuyla ilgili olarak şunların altını çiziyor, ”Koroner damar hastalığı, karotis damar hastalığı ve periferik damar hastalığı gibi atardamarları etkileyen ve sonucunda kalp krizi, felç, bacaklarda sorunlar ile karşımıza çıkabilen durumları oluşturan pek çok neden mevcuttur. Ancak tüm bu hastalıklar ile ilgili değiştirilme imkanı olmayan ortak risk faktörü genetik altyapı ve ailesel özelliklerdir. Ailesinde bu hastalıklardan herhangi biri bulunan kişilerde, bu hastalıklarla karşılaşma olasılığı diğer insanlardan daha yüksektir. Bu nedenle aile hikayesi olan kişilerde rutin check-up muayenelerine daha erken yaşlarda başlanması önerilmektedir.”

Toplardamar hastalıkları (halk arasında bilinen adı ile varis) için de ailesel faktörlerin önemli rol oynadığını söyleyen Dr. Cem Arıtürk:“Ebeveynlerinden sadece birinde varis hastalığı bulunan bir kişide varis hastalığına yakalanma olasılığı % 40 civarında iken hem annesinde hem de babasında varis bulunan bir insanın varis hastalığına yakalanma olasılığı %75’e kadar yükselmektedir. Bu nedenle ailesinde toplardamar hastalığı bulunanların da erken muayene ile varis gibi sinsi seyreden bir hastalığı erken evresinde yakalama yönünde hareket etmesi faydalı olacaktır” dedi.

dr. cem arıtürk