Lösemi en sık 2-5 yaş arası çocukları tehdit ediyor
Acıbadem Maslak Hastanesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. İnci Ayan, yenidoğan döneminden ergenliğe kadar her yaşta görülebilen löseminin en çok 2-5 yaş arasındaki çocukları tehdit ettiğini belirterek...
Bugün birçoğumuz telefonsuz bir hayatı hayal bile edemiyoruz. Tablet gibi ürünleri artık 2 yaşındaki çocukların bile elinde görmeyi neredeyse kanıksamış durumdayız. Bunların yanında bilgisayar, televizyon gibi birçok elektronik aletin yarattığı manyetik kirlilik; genetiği değiştirilmiş gıdalar, böcek öldürücü pestisitlerin kullanımı, paketlenmiş gıdalarda kullanılan koruyucu maddeler ve sağlıksız uyku gibi başka birçok olumsuz faktörle birleşerek çocukluk çağı kanserlerinde de riski artırıyor. Öyle ki tüm çocukluk çağı kanserlerinde son 10 yılda görülen artış oranı yüzde 11’i geçmiş durumda. En sık görülen çocukluk çağı kanserleri arasında yüzde 30’luk oranla bir numarada bulunan lösemi, halk arasında bilinen adıyla kan kanseri, ise verdiği belirtilerle erken teşhis edilme sürecinde anne babaları adeta ‘aldatan’ bir hastalık.
2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla hastalık hakkında detaylı bilgiler veren Acıbadem Maslak Hastanesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. İnci Ayan, günümüzün tıp teknolojisi sayesinde erken teşhis ve etkili bir tedavi ile iyileşme oranı oldukça yüksek olan lösemiyle mücadelede yaşadıkları en büyük sorunun, hastalığın verdiği başlıca belirtilerin anne babaları yanıltması olduğunun altını çiziyor.
2-5 yaş arasına dikkat!
Prof. Dr. İnci Ayan, yenidoğan döneminden ergenliğe kadar her yaşta görülebilen löseminin en çok 2-5 yaş arasındaki çocukları tehdit ettiğini belirterek “Çocuk kanserleri tedavi edilebilen hastalıklardır. En sık görülen akut lösemilerde hücre tipine ve hastalığın risk grubuna göre değişmek üzere tedavi edilebilirlik oranı yüzde 45’ten yüzde 85’e kadar yükselebiliyor. Ancak her hastalıkta olduğu gibi çocukluk çağı kanserlerinde de erken teşhis hayati önemde” diyor.
Değişiklikleri yakından gözlemleyin
Löseminin en önemli belirtilerinin başında vücudun farklı yerlerinde, özellikle diz üzerindeki yumuşak bölgelerde ortaya çıkan morluklar geliyor. Bu morlukları çocuklarının yaramazlıklarına bağlayarak göz ardı edebilen ebeveynlerin hiç istemeden erken teşhiste önemli bir gecikmeye neden olduğunu belirten Çocuk Hematoloji ve Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. İnci Ayan, bu nedenle anne babaların çocukların vücudunu ve ortaya çıkan değişiklikleri dikkatle takip etmeleri gerektiğini vurguluyor.
Bu yakınmaları hafife almayın
Ebeveynlerin, çocuklarının vücudunda nedenini açıklayamadıkları ya da çarpma gibi bir travmaya bağlı olmadığını bildikleri morlukların yanı sıra çocuğun bel ve bacak ağrıları, sık tekrarlayan ateş, lenf bezlerinde şişlik, burun ve diş eti kanamaları ya da sürekli solgunluk gibi yakınmalarına şahit olduklarında vakit kaybetmeden bir uzman hekime başvurmaları gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Ayan, özellikle yaygın biçimde görülen orantısız veya nedensiz morlukların lösemi haricinde birçok başka kan hastalığının da habercisi olabileceğine dikkat çekiyor.
Çocuk kanserleri neden yükselişte?
Son yıllarda yapılan çalışmalar hemen tüm kanser türlerinde süreklilik sergileyen bir artış görüldüğünü ortaya koyuyor. Akut lösemi de bu artıştan payını alan hastalıklar arasında. Bunda en önemli etkenler sanayi atıkları nedeniyle hava ve suyun kirlenmesi, kullanımı her geçen gün artan elektronik aletler nedeniyle dünyanın önemli bir bölümünü etkisi altına alan elektromanyetik kirlenme, radyasyon, nükleer atıklar, tarım ilaçlarının (özellikle pestisitlerin) bilinçsiz ve denetimsiz kullanılması ve bazı virüs hastalıkları olarak sayılıyor.
Lösemiye karşı bu önlemleri alın!
Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. İnci Ayan, nedeni tam olarak bilinmese de özellikle anne babalara lösemiye karşı şu önlemleri almayı öneriyor:
Çocukların dengeli beslenme kuralları çerçevesinde beslenmesini sağlamak
Çocuğu enfeksiyonlardan korunmak ve böylece bağışıklık sistemini güçlü tutmak
Aşı programına uymak
Radyasyon, radyoaktif ve manyetik bölümlerden uzak yerleşim alanlarında yaşamak. Ayrıca evde ve kontrol edilebilecek diğer yaşam alanlarındaki elektromanyetik kirliliği denetim altında tutmak
Genetik yatkınlığı artırmamak için akraba evliliklerinden kaçınmak
Çocukların sağlıklı ve kaliteli uyumasını sağlamak (Karanlık bir ortam oluşturmak ve akşam 8-9 arasında yatırmak)
Sebze ve meyveleri mevsiminde tüketmek, sera ürünlerinden kaçınmak
Sorumlu vatandaşlık gereği yiyecek içecek ve çevre koşullarına gerekli denetimlerin yapılmasını sağlamak
Alerjenlerden uzak durmak ve varsa alerjik hastalıkların mutlaka tedavisini sağlamak