MAG dergisinin kapak konuğu Aslıhan Karalar
2017 yılında Best Model of World yarışmasında birinci olarak ülkemize kraliçe tacıyla dönen Kuruluş Osman dizisinin Burçin Hatun'u Aslıhan Karalar kariyeriyle ilgili planları, özveriyle sürdürdüğü eğitim hayatı ve yaşamın içerisinden paylaştığı sıcacık detaylarıyla MAG okurları için çok özel bir röportaj verdi.
2017 Best Model of World yarışmasında birinci olan Aslıhan Karalar MAG Eylül sayısı kapak yıldızı oldu. Ülkesine kraliçe tacı ile dönerek gurur yaşatan başarılı ve güzel oyuncu Kuruluş Osman dizisinde canlandırdığı karakter Burçin Hatun’u ve kendisi ile ilgili merak edilenleri MAG okurları için anlattı. Manevi değerlere önem veren bir ailede yetiştiğini vurgulayan Karalar, “ Sevinçleri coşkulu yaşayan, üzüntüleri ise beraberce paylaşıp azaltabilen mükemmel bir aileye sahibim” dedi. Farklı karakterleri canlandırmasının oyunculuğunu geliştirmesi açısından kendisine katkı sağlayacağını belirten Aslıhan Karalar, “Oyunculuk bitmez tükenmez bir eğitim gerektiriyor. Hala eğitimlerime devam ediyorum” diye konuştu. Dizi ve film tecrübelerinin çok farklı olduğunu belirten Karalar, “Film çekerken takviminiz biraz daha sıkışık oluyor. Dizide ise yoğunluğunuz sahneleriniz doğrultusunda değişiyor. Her ikisini de deneyimlemiş olmak heyecan verici” dedi.
İŞTE O RÖPORTAJ:
Öncelikle Aslıhan Karalar’ı kendisinden dinleyebilir miyiz?
Ankara’da doğdum. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimimi BLIS yani Bilkent Üniversitesi’nin uluslararası okulunda Bakalorya eğitimi alarak tamamladım. Bu sene de Londra’da devam ettiğim üniversitemin İşletme Bölümü’nden mezun oldum. 21 yaşındayım, İstanbul’da yaşıyorum. Oyunculuğa iki yıl önce Ay Yapım’ın ATV’de yayınlanan Şahin Tepesi dizisi ile başladım. Aynı yıl, Feys Film’in yapımcısı olduğu “Kutsal Kavga: Adanış” sinema filminde rol aldım. Film bu sene sinemalarda tam vizyona girecekken pandemi sebebiyle, maalesef, ertelendi. Sinema filmini tamamladıktan sonra da ATV’de yayınlanan “Kuruluş Osman” dizisinde sezon boyunca rol aldım. Sezonu Haziran sonu tamamladık. Anlayacağınız uzun zamandır durmaksızın çalışıyormuşum. Şu sıralarda teklifi gelen yeni dizi projelerini değerlendiriyorum. Menajerim Rezzan Çankır’ın tecrübesine, sağduyusuna son derece güveniyorum. Yakın zamanda yeni bir dizi veya film projesine, evet, diyebilirim. Hayatımın en verimli dönemini yaşıyorum ve bu dönemi kariyer hedeflerime odaklı olarak değerlendirmek istiyorum.
Sizi aile bağlarına verdiğiniz değerle tanıyoruz. Bize ailenizden bahseder misiniz?
Manevi değerlere önem veren, saygı ve sevginin ön planda olduğu bir ailede büyüdüm. Annem ve babam ODTÜ’den mühendis olarak mezun olduktan sonra tanışıp evlenmişler. İş hayatında teknoloji ağırlıklı üretim yapıyorlar ve çok yoğun çalışıyorlar. Biz babama “sen” diyebilsek de, babam hala saygısından büyükbabama “siz” diye hitap eder. Annem ve babam aile büyüklerinin düşüncelerine çok büyük önem verir, ben ve erkek kardeşim de bu şekilde yetiştirildik. Bizim ailemizde eğitim; en az iki dil bilmek, spor yapmak, kültürel olarak kendini yetiştirmek, çalışıp üreten, nazik bir birey olmak hep ön plandadır. Dünya kültürünü tanımak için İngiltere, Amerika, Çin, Rusya, Dubai ve Avrupa ülkelerine çocukluğumuzdan beri hep beraberce gittik. İyi ki de zamanında gitmişiz, görmüşüz; çünkü pandemiden sonra seyahat isteğim çok azaldı.
Ben üniversitemi bu sene bitirdim. Erkek kardeşim de yakın zamanda Londra’da elektronik mühendisliği okumaya başlıyor. Sevinçleri coşkulu yaşayan, üzüntüleri ise beraberce paylaşıp azaltabilen mükemmel bir aileye sahibim. Allah onları başımızdan eksik etmesin, uzun ömürler versin.
Çoğunlukla evde olduğumuz bir süreci geride bıraktık? Bu süreç size neler kattı?
Pandemi süreci gerçekten tüm dünyayı hem insani açıdan hem de ekonomik açıdan fazlasıyla etkiledi. Bu sürece gelinceye kadar sağlık çalışanlarımız çok büyük fedakârlıklarda bulundular. Bunca çabanın karşılığında bizden istenen şey maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymamızdı. Bunu da yaptık ve yapmaya devam etmeliyiz.
Öncelikle, salgınla birlikte sağlığın her şeyden önemli olduğunu yaşayarak öğrendim. Yaşadığım her andan keyif alabilmenin; doğal yaşam ve doğal beslenmenin ne kadar değerli olduğunu çok net bir şekilde anladım. Alışveriş alışkanlıklarımda ise bir milat yaşadım. Artık, virüs korkusuyla, ihtiyaçlarımın çoğunluğunu internet üzerinden alıyorum. Hijyene zaten çok dikkat ederdim, şimdi tedbirlerimi daha bilinçli olarak alıyorum. Bu süreçte yaşadıklarımı, hissettiklerimi korona günlüğüme yazıyorum. Unutulmaması gereken bir süreç yaşıyoruz. Artık bizim için artık pandemi öncesi ve sonrası farklı yaşamlar var...
Kendinizi üç kelimeyle anlatacak olsanız nasıl tarif ederdiniz?
Ben kendimi üç kelime ile anlatacak olsam, adımın baş harfleri gibi: Aşk, Asalet, Ahlak derdim…
Kendinizde sevmediğiniz özellikleriniz var mı?
Sevmediğim tek özelliğim insanlara en başta çok fazla güveniyor olmam. Özellikle bizim sektörümüzde etrafta çok yapay bir çevre var. Gerçek arkadaş diyebileceğiniz insanlar çok az, bulmak kolay değil. O nedenle arkadaşlarım az ama özdür.
2017 yılında Best Model of Turkey, ardından da Paris’te elli ülke arasında Best Model of World birincisi seçilerek mankenler kraliçesi ünvanı aldınız. Dünyanın en iyi mankeni olmak nasıl bir duyguydu?
Best Model of World “Dünyanın en iyi mankeni” yarışmasının yapıldığı Paris’te Theatre du Gymnase Marie Bell Tiyatrosu’nun atmosferi zaten müthişti. Çok heyecanlı ve hayatımda her zaman ayrı bir yeri olacak bir süreçti. Jüri, üyeleri arasında Enrico Macias, Corrine Hermes, Ann Marie David gibi ünlü isimlerin de bulunduğu yirmi kişiden oluşuyordu. Yarışma akşamı ilk beş açıklanırken duyduğum heyecanı, birbirinden değerli misafirlerin ve dünya basınının önünde kraliçe tacını taktığım anı hiçbir zaman unutamayacağım. Çünkü benim birinciliğimden önceki otuz senelik süreçte Best Model dünya yarışmasının kadınlar kategorisinde Türkiye’ye sadece beş defa birincilik gelmiş. Ülkemi uluslararası bir platformda temsil edip kraliçe tacını getirmek çok gurur vericiydi. Daha önce profesyonel olarak podyum deneyimim olmamıştı. O kadar kişinin önünde yürüyeceksem bunu öğrenmem lazım deyip Şenay Akay’dan birebir modellik ve “catwalk” yürüme dersleri alarak bu sürece hazırlanmıştım. Hem Türkiye’de hem de dünyada birinci olmak, çok çalışıp iyi hazırlanmamın bir sonucu ve muhteşem bir duyguydu.
Oyunculuk kariyeriniz nasıl başladı?
2017 yılında Best Model of the World seçildikten sonra kamera önü ve oyunculuk eğitimlerimi Celal Eldeniz, Saim Güvenoğlu, Gözde İkinci gibi değerli hocalarımdan birebir almaya başladım. Ayşegül Günay “Kuruluş Osman” dizisi öncesinde ve çekimler devam ederken beni çok güzel yetiştirdi ve diksiyon derslerimi de Ayşe Lebriz hocamdan aldım. Oyunculuk bitmez tükenmez bir eğitim gerektirdiğinden dolayı ben de hala bütün eğitimlerimi sürdürmekteyim. Profesyonel manada oyunculuğa ilk adımımı 2018 yılında Hilal Saral yönetmenliğindeki “Şahin Tepesi” dizisinde çok değerli oyuncularla beraber oynayarak attım. Sonrasında sinema filmi ve “Kuruluş Osman” dizisi ile devam ettim. Kısacası ATV dizileri bana uğurlu geldi.
Kuruluş Osman dizisinde harika oyunculardan ve sahne arkası ekipten kurulu bir takımın parçasıydınız. Bu projenin sizdeki yerinden bahsedebilir misiniz?
Kuruluş Osman, gerek prodüksiyonu gerekse ekibi ile büyük ve önemli bir dönem dizisiydi. İzlenme rekorları kırdı. Böyle başarılı bir kadro ile çalıştığım için her zaman gurur duyacağım. Dönem dizileri, aksiyon ve gençlik dizileri benim oynamaktan büyük zevk aldığım diziler. Oyuncu olarak farklı karakterlere bürünebilmemin tecrübemi daha hızlı arttıracağı inancındayım. Bu nedenle gelen teklifleri menajerimle birlikte, tabiri caizse, ince eleyip sık dokuyoruz.
Bu sene bir de film projesi içerisinde yer aldınız. Beyazperdede yer almak sizin için nasıl bir deneyim oldu?
Evet, Feys Film’in yapımcısı olduğu “Kutsal Kavga: Adanış” sinema filminde Esra Bilgiç ve İsmail Filiz ile birlikte rol aldım. Orada Zehra isminde bir yazar rolündeydim. Çok farklı ve güzel bir karakterdi. Çok severek oynadım. Hem dizi hem de film tecrübesi çok farklıydı. Filmde bir projenin başlaması ve bitmesi sıkışık bir takvimi gerektirdiğinden oldukça yorucu oluyor. Dizide ise yoğunluğunuz sahneleriniz doğrultusunda değişkenlik gösteriyor.
Önünüzde yeni projeler var mı? Kariyerinizi Türkiye’de mi, yoksa yurt dışında mı sürdürmeyi düşünüyorsunuz?
Londra’da aldığım eğitim ve ikamet ettiğim süre İngilizce konuşma yönünde de oldukça iyi bir seviyeye ulaşmamı sağladı. Bunun da etkisiyle yurt dışından aldığım bir film teklifi var. Fakat bu teklifi değerlendirme sürecimde pandeminin seyri de önemli bir yere sahip. Çünkü daha iyi şeyler başarabilmek için önceliğimiz her zaman sağlık. Dizi teklifleri tabii ki var, yakın zamanda bir dizide başrol olabilirim, görüşmelerimiz halen devam ediyor.
İleride bir gün benzerlerinin içerisinde yer almak istediğiniz, başarılı bulduğunuz yapımlar hangileri?
Aşk-ı Memnu dizisini çok başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Bunun yanında yaşanmış bir hikayeden yola çıkılarak hazırlanmış senaryosu olan bir dizide rol almayı çok isterim.
Kariyerinizdeki tüm yoğunluğa rağmen eğitiminizi de ihmal etmiyorsunuz. Öğrenme tutkunuz hakkında neler söylemek istersiniz?
Eğitim, çocukluğumdan itibaren ailem tarafından bana aşılanmış çok önemli bir kavram. Best Model yarışmasına girmeden önce Londra’daki King’s College Üniversitesi’ne kabulüm zaten gerçekleşmişti ve ailemin tek şartı üniversitemi bitirmemdi. Aksi takdirde asla ailemden izin alamazdım. Devamlı öğrenmek ve kendini geliştirmek çok güzel bir şey bence.
Kazandığınız para bir gün uçup gidebilir, fakat elinizden hiçbir şekilde alınamayacak tek şey aldığınız eğitimdir. Pandemi sürecinde sete gitmediğimiz zamanlarda bile Yale Üniversitesi’nden Bütünsel Sağlık ile Standford Ünivesitesi’nden Yemek ve Sağlık eğitimlerine online olarak katılıp sertifikalarımı aldım. Şimdi de İşletme alanındaki lisans eğitimim üzerine NYU’da Dijital Medya üzerine yüksek lisans programına başladım. Diğer yandan da bol bol kitap okuyarak kamera önü derslerime hala devam ediyorum. Hedefim, oyunculuk alanında her geçen gün tuğla üzerine tuğla koyarak ilerlemek.
Hayatınızdaki en önemli dönüm noktaları nelerdi? Yaşıtlarına bu konuda hangi mesajı vermek istersin?
En önemli dönüm noktam, Paris’teki Best Model of the World yarışmasında Türkiye’ye getirdiğim birincilikti. Ondan sonra her şey çok hızlı ilerledi. Yaşıtlarıma mesajım ise bir şeyi başarabileceğinize inanıyorsanız inancınızı asla kaybetmeyin. Hedefinizi belirleyin ve umutlu olun. Kalbinizin tüm saflığı ile bir şeyi kovalarsanız karşılığında her zaman güzel şeyler ve başarı gelir. Çok hırslı olmaya gerek yok. Çalışıp çabalarsan, biraz da şansın varsa su akıp yolunu buluyor zaten. Yeter ki sen iste...
Hayatınızda aşkın yeri desek...
Ben aşk insanıyım, diyebilirim. Yapacağım iyi işlerde adeta duyduğum aşktan ilham alıyorum. Doğaya olan aşk, köpeğime olan aşk, aile aşkım, işime olan aşkım; bir de sevdiceğime aşkım olursa çok çok mutlu olabilirim…
Yeniliklere açık birisi misiniz?
Daha çok geleneksel bir yapım var. Yeniliklere tabii ki açığım, fakat hızlıca uyum sağlamak noktasında bazen zorlanabiliyorum. Bu durum o yeniliği isteyip istemememle de alakalı olabilir...
Duru bir güzelliğiniz var. Güzellik sırlarınız ve bakım rutinleriniz nelerdir?
Çok teşekkür ederim. Cildime mümkün olduğunca bakımlı davranmaya çalışırım. İşin uzmanları da genetik olarak iyi bir cilt altyapım olduğunu söylüyor. Yüzüme ve vücuduma mutlaka haftalık peeling yaparım. Nemlendiricilerimi günlük sürüyorum ve özel bir gün olmadığı sürece set harici çok fazla makyaj yapmayı tercih etmiyorum. Eyeliner, nemlendirici ruj ve BB krem günlük kullandığım malzemeler.
Moda ile aranız nasıl? Trendleri takip eder misiniz?
Modayı sektörüm gereği yakından takip ederim fakat kendime yakışanı alır ve giyerim. Yaşıma uygun, hoşuma giden bir tarz varsa araştırıp en uygun fiyatla edinmeye çalışırım.
Yaz tatilini nasıl geçirdiniz? Sizin için bir tatilin olmazsa olmazları nelerdir?
Kurallara dikkat eden arkadaşlarım da olduğu sürece deniz tatilini herkese tavsiye ediyorum. Yaz tatilimi güvenli mesafede, hijyen konusuna özen gösteren ortamlarda geçirdim. Benim için bir tatilin olmazsa olmazları; güvenlik, hijyen ve huzurdur.
Bu seneki tatilim kendimi tekrar bulmaya çok ihtiyaç duyduğum bir döneme geldiği için bana çok iyi geldi. Kendime yeni bir şeyler katabilmek, hayatta ne yaptığımı ve ne istediğimi daha iyi kavramak adına çok değerli bir süreç oldu benim için.
Bir süper kahraman olmak isteseydiniz hangisini seçerdiniz?
Süper kahraman olsam “Tatlı Cadı”yı seçerdim. Burnumu oynattığımda bugünü unutup, pandemi öncesine dönmek isterdim.
RÖPORTAJ: HEYSEM SEVGİ FOTOĞRAF: ZEYNEL ABİDİN
Oyuncu ve model Aslıhan Karalar’ın kapak yıldızı olduğu MAG Eylül, dopdolu içeriği ve yazarları ile www magdergi com tr, Turkcell Dergilik, Google Play, Apple Store, Issue, Türk Telekom’da online olarak okurlarıyla buluşuyor.