Meksika'da Kuş Gribi Alarmı! AHEF: "Seyahat Edenler Dikkatli Olsun, Salgın Riski Var!"
Meksika'da H5N2 adı verilen kuş gribinin bir alt varyantına ilk kez bir insan vakası ile birlikte ölüm görüldü. Bu, dünya çapında laboratuvarca doğrulanmış ilk insan vakası olma özelliğini taşıyor. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) uyarıyor: Seyahat edecekler, özellikle Meksika'yı ziyaret edecekler dikkatli olsun!
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) uyardı: "Geçtiğimiz günlerde Meksika’da H5N2 olarak adlandırılan kuş gribinin bir alt varyantına karşı ilk kez ölümlü vaka bildirimi yapıldı. Meksika’da çalışmalar devam ediyor ve açıklamalar, kanatlı hayvanlar grubunda bu hastalığın tespitinin yapıldığı yönünde. Ülkemizde henüz böyle bir durum söz konusu olmasa bile seyahat edecek kişilerin, özellikle Meksika bölgesine seyahatte bulunacak vatandaşların tedbirli olmasında fayda var."
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu AHEF Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ömer Ufkun Yıldırım yakın zamanda Meksika’da H5N2 olarak adlandırılan kuş gribinin bir alt varyantına karşı ilk kez ölümlü vaka bildirimi yapıldığına ve bunun aynı zamanda bulaştığı bildirilen ilk insan vakası olduğuna dikkat çekti.
Endişe edilecek bir durum olmadığını söyleyen Dr. Yıldırım yine de dikkatli olmakta ve özellikle o bölgeye seyahat edilecekse tedbirli olmakta yarar olduğunu belirtti.
Dr. Yıldırım, “Viral hastalıklar daha öncelerinde de belirtiğimiz ve hatta deneyimlediğimiz üzere, özellikle de solunum yoluyla bulaşıyorlarsa salgınlara sebep olabilirler. Tarih boyunca baktığımızda antibiyotiklerin icadına kadar bakteriyel hastalıklar dahil pandemiler yaşanmışken bu icat ve klorlama, dezenfeksiyon yöntemlerinden sonra özellikle virüslere bağlı salgınlar ön plana çıkmaya başlamış. Birinci Dünya Savaşı’nda, savaştan çok kuş gribi nedeniyle ölümler yaşanmış. Bu konudaki en yakın tecrübemiz ise Covid-19 pandemisi oldu. O nedenle dikkatli olmakta fayda görüyoruz” dedi.
Meksika’da bildirilen vakada, kişide ateş, genel halsizlik, mide bulantısı, ishal ve solunum güçlüğü geliştiği bilgisi verildiğine dikkat çeken Dr. Ömer Ufkun Yıldırım, Dünya Sağlık Örgütü’nden yapılan açıklamaya göre bulaşın kaynağının henüz tespit edilememiş olmakla birlikte vakaya temas eden kişilerde de yapılan tahlil sonuçlarında virüs tespiti yapılamadığının açıklandığını söyledi ve ekledi: “Kuş gripleri aslen kanatlı hayvanlar grubunda enfeksiyon yapan hastalıklar olarak bilinir. Özellikle de bu işlerle uğraşan kişiler risk altındadır. Kuşlarda hastalıklar ve ani ölümler görüldüğünde şüphelenmek gerekebilir. Hayvanlardan insanlara bulaşabilmekle birlikte henüz insandan insana bulaşabildiğine dair bir kanıt DSÖ açıklamalarına göre tespit edilememiş. Tedavi konusunda net bilgiler henüz yok ancak geçmiş dönemlerde yaşanılan kuş gribi salgınlarındaki tecrübelerden de yola çıkılarak bazı ilaçların faydalı olabileceği düşünülüyor.”
Bu hastalıkta da her bulaşıcı hastalıkta olduğu gibi en etkili korunma yönteminin aşı olduğuna vurgu yapan Dr. Ömer Ufkun Yıldırım, henüz H5 alt grubuna dair spesifik bir aşı olmasa da Dünya Sağlık Örgütü ‘nün “İnsanlarda A(H5) enfeksiyonunu önlemeye yönelik aday aşılar, pandemiye hazırlık amacıyla geliştirilmiştir” şeklindeki açıklamasında mevcut duruma dair bir ifade kullanıldığını söylüyor.
Dr. Ömer Ufkun Yıldırım’a göre sevindirici haber ise Dünya Sağlık Örgütü’nün; “bu virüsün insanlar arasında kolayca bulaşma yeteneğini kazanmaması nedeniyle topluluk düzeyinde daha fazla yayılma olasılığı düşük görülüyor” şeklindeki açıklaması ile hastalığın bulaştırıcılığının mevcut halinin düşük olduğunun belirtilmesi. “Ülke olarak Covid-19 pandemisindeki tecrübelerimizi de kullanarak bir salgın hastalık algoritması geliştirmeli, bugünlerden gelişebilecek en kötü senaryolara karşı bir plan oluşturmalıyız. Birinci basamağın yani Aile Sağlığı Merkezlerinin çok güçlü ve sağlam birer kurum haline getirilmesi bu kötü senaryoları yaşamamak adına şarttır. Ne kadar güçlü bir önleyici ve koruyucu sağlık hizmetiniz varsa o kadar güçlü sağlık sisteminiz var demektir. Mevcut tabloda ise birinci basamağın ismiyle çelişkili şekilde ikinci plana atıldığını üzülerek görmekteyiz. Bu yanlıştan derhal dönülmeli, birinci basamak sağlık kuruluşları desteklenmelidir.”