Meme kanseri hastaları kansere karşı kürek çekti
Memorial Bahçelievler Hastanesi Meme Sağlığı Merkezi'nden Prof. Dr. Fatih Aydoğan'ın yönetiminde, tedavileri devam eden meme kanseri hastalarından oluşan takımlar yarıştı.
Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanserler arasında yer alıyor. Türkiye’de her yıl yaklaşık yirmi bin kadına meme kanseri tanısı konuluyor. Meme kanseri hastalarında sağlıklı ve hareketli yaşam ile motivasyonun tedavi başarısında önemli bir yeri bulunuyor. Memorial Sağlık Grubu, “1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı” kapsamında, meme kanseri konusunda toplumsal bir bilinç oluşturmak ve aktif bir yaşam tarzının kanser hastalarında pozitif etkiler sağladığına dikkat çekmek amacıyla “Meme kanserinden korkmuyoruz, meme kanserine karşı kürek çekiyoruz” etkinliğini düzenledi.
Memorial Bahçelievler Hastanesi Meme Sağlığı Merkezi’nden Prof. Dr. Fatih Aydoğan’ın yönetiminde, tedavileri devam eden meme kanseri hastalarından oluşan takımlar yarıştı.
Düzenli fiziksel aktivite ve yüksek moral onları hayata bağlıyor
Meme kanseri hastalarının iyileştikten sonra da moral ve motivasyonlarını yüksek tuttuklarını, aynı zamanda spora ve sağlıklı yaşama devam edebildiklerini göstermek amacıyla gönüllü olarak katıldıkları yarışma, Vira Kürek Kulübü Santral İstanbul’da gerçekleşti. 26 Ekim Salı günü düzenlenen organizasyonda 3 kürek takımı kıyasıya mücadele etti.
Egzersiz hastalara reçete olarak yazılıyor
Meme kanseri hastaları için hem fiziksel hem ruhsal, hem de sosyal iyilik halini sağlamanın çok önemli olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Fatih Aydoğan, kanserden korunmada ve kanser tedavi sürecinde hareketli yaşamın önemini şu sözlerle aktardı: “Vücuttaki yağ dokusunda meydana gelen artış, birçok kanser türü için riskin artışı anlamına geliyor. Meme kanseri de yağ dokusundaki artışa bağlı risk artışı olan kanser türlerinin başında geliyor. Bu nedenle egzersiz ve hareketli yaşamın yüksek fayda sağladığı kanser türleri arasında yer alıyor. Artık günümüzde egzersiz hareketleri kanser hastalarına reçete olarak veriliyor. Bunun hem tedavi sürecine hem hastanın moral ve motivasyonuna olumlu yansıdığı biliniyor. Biz de bugün hastalarımızla birlikte bu konuya dikkat çekmek amacıyla bir araya geldik.
Her 6 hastadan biri 20'li 30’lu yaşlarda
Türkiye’de meme kanseri görülme yaşının Avrupa ve Amerika’ya göre ortalama 10 yaş daha küçük olduğunu söyleyen Prof. Dr. Fatih Aydoğan, sözlerini şöyle noktaladı: “Meme kanseri tanısı alan hastaların %16-17’si 40 yaşın altındadır. Diğer bir deyişle her 6 hastamızın birinin 20’li ve 30’lu yaşlarda olduğunu görüyoruz. Kanser tedavisinin tam anlamıyla başarıya ulaşabilmesi için kişiye özel olarak uygulanan bütüncül bir yaklaşım gerekiyor. Düzenli egzersiz ve hareketli yaşam hastaların moral ve motivasyonunu yükseltirken hem tedavinin yan etkilerinin azalmasına yardımcı oluyor hem de kilo kaybı sağlayarak kanser riskini düşürüyor.”