"Oruç Tutmak Yüksek İnsülin Direncini Azaltıyor"
Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül, 'Oruç tutmak; yüksek insülin direncini ve yüksek insülin benzeri kanseri tetikleyen hormonların miktarını azaltıyor'
İnsanlık tarihi kadar eski olan oruç, Müslümanlar için Ramazan ayının gelmesiyle başlıyor ve bir ay boyunca sabahtan akşama yemek yemeden tutuluyor. Kaşeksi (Aşırı Zayıflık), Anoreksi (Zafiyet) gibi hastalıklarda oruç tavsiye edilmezken, obez kişiler oruç tutabilirler mi?
Obez kişilerde fazla yağ dokusunun bir iltihap odağı gibi davrandığını, süregelen iltihabi durumun ise kanser riskini arttırdığını söyleyen Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül obez kişilerin oruç tutması ile ilgili şöyle konuştu; “Günlük aldığımız kalori miktarını azaltmak ve hatta oruç tutmak, yüksek insülin miktarını ve insülin benzeri kanseri tetikleyen hormonların miktarını azaltmaktadır. Obez kişilerdeki insülin direncinden kaynaklanan yüksek insülin düzeyleri de, bu iltihabi sürece katkıda bulunur. İnsülin seviyeleri yükseldikçe, insülin benzeri hormonlar da kanser öncüsü hücrelerin çoğalarak kansere dönüşmesine zemin hazırlar. İdeal kilomuz vücut kitle indeksimizin 18,5- 25 arasındaki halidir. Hedefimiz hayatımızı bu sağlıklı kilo aralığında idame ettirmek olmalıdır. “İdeal kilo vücudun verimli ve sorunsuz çalıştığı kilo aralığıdır. İdeal kilo aralığında olanların herhangi bir ek hastalıkları yoksa oruç tutmalarında sakınca yoktur. Aşırı kilolar sağlık sorunlarını da beraberinde getirdiği için, “Obezite tüm hastalıkların anasıdır” diyebiliriz. Obez kişilerin oruç tutmadan doktorlarına danışmaları da tavsiye ediyoruz.”
Obezite Cerrahisi Sonrası Ne Zaman Oruç Tutulabilir?
Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül, obezite cerrahisi sonrası hastaların ilk sene oruç tutmalarını önermediklerini, mide küçültme ameliyatı gibi ameliyatlardan bir sene sonra vücudun uzun süreli açlığa daha kolay tahammül edebildiğini söyledi ve ramazan tavsiyelerinde bulundu.
İftarda az baharatlı ve az yağlı çorbalar üzerine az miktarda ana yemek yemek,
Hafif bir iftar sonrası en az 2 ara öğün yaparak dengeli beslenmek,
İftar ile sahur arası süreyi az ve sık beslenerek değerlendirmek,
Sahurda proteinden zengin ve lifli gıdalar tüketmek,
Sahurda yumurta ve yulaf ya da kinoa gibi tahılları yoğurt ya da salata şeklinde tüketmek,
Doktorunuza danışarak en az 2 litre su tüketmek, iftar ile sahur arası günlük su miktarını tamamlamak,