Petrol Ofisi CHRO'su Neslihan Yalçın, Türkiye'nizin En Etkin 50 CHRO'su arasında
'En Etkin 50 CHRO' araştırmasında, Türkiye'nin en etkin insan kaynakları yöneticileri açıklandı. İnsan kaynakları fonksiyonunun fark yaratan rolüne ve önemine dikkat çeken araştırmada Petrol Ofisi CHRO'su Neslihan Yalçın, şirketteki dönüşüme yaptığı katkı ve çalışanlara yönelik başarılı çalışmaları ile Türkiye'nin En Etkin 50 CHRO'su arasında yer aldı.
‘En Etkin 50 CHRO’ araştırmasında, Türkiye’nin en etkin insan kaynakları yöneticileri açıklandı. İnsan kaynakları fonksiyonunun fark yaratan rolüne ve önemine dikkat çeken araştırmada Petrol Ofisi CHRO’su Neslihan Yalçın, şirketteki dönüşüme yaptığı katkı ve çalışanlara yönelik başarılı çalışmaları ile Türkiye’nin En Etkin 50 CHRO’su arasında yer aldı.
Yeni iç iletişim stratejileri doğrultusunda çalışanların hem deneyimini hem de memnuniyet oranını arttırdıklarını belirten Neslihan Yalçın, “İç iletişimde daha neşeli, duygulu ve dijitale daha yakın bir dile evrildik. Pandemide de, her birini Gelişimin Öncüsü olarak gördüğümüz çalışanlarımızla birlikte bu zorlu süreci başarıyla yürüttük. Bu önemli listede yer almamda, ekibimin, proje ve uygulamalarımızı sahiplenen tüm çalışanlarımızın büyük payı var” dedi.
DataExpert iş birliğiyle 2016 yılından bu yana gerçekleştirilen ve 1.000’in üzerinde şirketle yapılan araştırma serisinin İnsan kaynakları (İK) ayağı olan Fortune Türkiye 'En Etkin 50 CHRO' araştırmasının sonuçları açıklandı. Türkiye’nin İK alanındaki en etkin isimleri, sektör uzmanları ve akademisyenlerden oluşan Araştırma Danışma Kurulu tarafından, detaylı kriterler çerçevesinde belirlendi. Şirketlerindeki, dönüşüme liderlik eden insan kaynakları yöneticilerinin fark yaratan rolüne ve önemine vurgu yapan araştırmada; Petrol Ofisi’nin CHRO’su Neslihan Yalçın da Türkiye’nin İK alanındaki en etkin 50 isminden biri oldu. Listeye giren başarılı İK yöneticileri, 1 Haziran'daki düzenlenecek CHRO Summit 2021'de ödüllerini alacak.
“Pandemi İK yöneticileri için zor bir sınav oldu”
Küresel salgın nedeniyle her şeyin yeniden tasarlanıp, şekillendiği bir dönemde İK yöneticilerinin çok büyük bir sınav verdiğini vurgulayan Petrol Ofisi CHRO’su Neslihan Yalçın, “Yaklaşık 25 yıldır insan kaynakları alanında çalışıyorum. Pandemi sürecindeki kadar iç iletişimin öne çıktığı bir başka süreç hatırlamıyorum. Pandemi, en yoğun çalıştığımız dönemlerden biri oldu. Bu süreçte çalışma hayatının çevrim içi ortama taşınmasıyla, iş yeri kavramında değişiklikler oldu, dijital dönüşüm başta olmak üzere esneklik, verimlilik, kalite, hız, çeviklik gibi konular daha fazla öne çıktı. Petrol Ofisi olarak, biz de bu zorlu süreçte veri odaklı iletişimimiz ve çalışanlarımıza yönelik proje ve uygulamalarımızla sektöre öncülük ettik. Çalışanlarımız için çalışma rehberleri hazırladık, challenge’lar yaptık, online eğitimler ile zihinlerini, vücutlarını, psikolojilerini zinde tutmaya çalıştık.
Bununla birlikte “Online Staj Programı” ve “Yönetici Gelişim Yolculuğu” gibi öncü İK uygulamalarımızı bu zorlu dönemde hayata geçirdik. Stevie ve Brandon Hall ödülleriyle taçlanan bu projeler, bizleri farklı ve yeni alanlarda da öncü çalışmalar yaratma konusunda daha da motive ediyor. Bugüne kadar attığımız adımlar ve hayata geçirdiğimiz proje ve uygulamalarımızla ilgili olarak, çalışanlarımızdan da çok olumlu dönüşler aldık. Onların, proje ve uygulamalarımızı sahiplenmeleri ve yüksek sorumluluk bilinci ile hareket etmeleri sayesinde zorlukların üstesinden gelmeyi başardık. Dolayısıyla Türkiye’nin en etkin İK yöneticileri arasında yer almamda hem ekibimizin hem de tüm çalışanlarımızın çok büyük bir katkısı var. Hepsine bu vesileyle bir kez daha teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“Tüm çalışanlarımızı ‘Gelişim Öncüsü’ olarak görüyoruz”
Petrol Ofisi olarak, her bir çalışanı ‘Gelişim Öncüsü’ olarak gördüklerini anlatan Neslihan Yalçın, yeni iletişim stratejileri ve çalışanlara yönelik İK projeleri ile ilgili de şunları söyledi: “Petrol Ofisi’nde oluşturduğumuz yeni İK İç İletişim Stratejimiz doğrultusunda hayata geçirdiğimiz projelerle, çalışanların hem deneyimini hem de memnuniyet oranını arttırdık. İç iletişimde daha neşeli, duygulu ve dijitale daha yakın bir dile evrildik. Bugün artık başarıyı birlikte kutlayan, ‘biz’ diyen, ‘aile’ diyen ve somut verilere dayanan bir iletişimi yürütüyoruz. Çalışanlarımızın hem iş ve hem de sosyal gelişimlerini önemsiyoruz. Onların çalışma hayatlarında hata yapma korkusu yaşamadan öğrenme özgürlüğü yaşayacakları, yeni fikirlerini sunacakları bir çalışma ortamını yaratmaya çalışıyoruz. Bundan sonraki süreçte ise odak noktamız; daha çok müşteri deneyimi teması, dijital dünyanın gereklilikleri, dijitalleşme ve inovasyon üzerine olacak.”