Rektum kanserinin tedavisinde hayat kurtaran gelişme!
Rektum kanserinin tedavisinde hayat kurtaran gelişme!... Ameliyatsız tedavi seçenekleri tartışılıyor!.. Tedaviyle her 4 hastadan birinde 'tümör' kayboluyor.. İlaç tedavisindeki gelişmeler 'ameliyat şansını' artırıyor!..
Dünya genelinde en yaygın görülen 3 kanser türünden biri olan rektum kanseri, ülkemizde 5’inci sırada yer alıyor. Dünyada her yıl bir milyon, ülkemizde ise 6 bin kişi, kalınbağırsağın kötü huylu bir tümörü olan rektum kanserine yakalanıyor.
Günümüzde rektum kanserinin erken yaşlarda görülme sıklığı da giderek artıyor. Öyle ki her 10 rektum kanserinden biri 50 yaş öncesinde görülüyor. Aşırı kilo, hayvansal besinlerin fazla tüketimi, hareketsizlik ve sigara kullanımı gibi var olan risk faktörlerinin her geçen gün arttığı göz önüne alındığında rektum kanserinin daha erken yaşlarda görülme sıklığının artacağı öngörülüyor. Güzel haber ise tıp dünyasının, rektum kanserinin tanı ve tedavisi üzerine yaptığı çalışmalarla hastaların yüzünü güldüren dev adımlara imza atması. Rektum kanserinin tanı ve tedavisindeki gelişmeleri aktarmak amacıyla, geçtiğimiz günlerde Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi tarafından "GASTROİNTESTİNAL KANSERİN TEDAVİSİNDEKİ GELİŞMELER” başlıklı bir sempozyum düzenlendi.
20 ülkeden yaklaşık 200 hekimin yer aldığı uluslararası katılımlı sempozyumda rektum kanserinin tedavisindeki en yeni bilgiler masaya yatırıldı ve teknolojik gelişmeler aktarıldı.
Kolonoskopik tarama ile önlenebiliyor!
Rektum kanseri kolonoskopik tarama ile erken dönemde teşhis edilebilen, hatta önlenebilen bir kanser türü. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Gastrointestinal Onkoloji Ünitesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erman Aytaç, söyleşide yaptığı konuşmasında, erken tanı için risk faktörü olmasa bile herkesin 45 yaşında mutlaka kolonoskopi yaptırması gerektiğine dikkat çekti. Genetik risk faktörleri varsa tarama yaşının 15’e kadar düşebileceğini belirten Prof. Dr. Erman Aytaç, “Rektum kanserinin en sık nedeni olan polipler belirli bir zaman aralığında kanserleşir. Polip fazında iken belirgin bir semptom olmayabilir, bu nedenle tarama yapılması çok önemlidir. Günümüzde neredeyse tüm kolon polipleri kolonoskopik olarak çıkarılabilmektedir” dedi.
Tedaviyle tam şifa sağlanabilen bir kanser türü!
Rektum kanseri erken teşhis ve tedavi edildiğinde tam şifa sağlanabilen bir kanser türü. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erman Aytaç, rektum kanserinde hastalık uzak organlara sıçramamış ise genellikle ilk seçenek olarak cerrahi tedaviye başvurulduğunu belirterek, “Ancak metastaz yapmayan hastalarda da bazı kemoterapiler veya özellikle ilaçlar kullanılabilmektedir. Metastaz varlığında tıkanıklık, kanama ya da perforasyon gibi bir durum yok ise sıklıkla kemoterapi ilk tedavi tercihi olmaktadır” diye konuştu.
Yeni gelişmeler ‘ameliyat şansını’ artırıyor!
Günümüzde rektum kanserinin tedavisinde son derece önemli gelişmeler yaşandığına işaret eden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erman Aytaç, “Örneğin eskiden ileri evrede tespit edildiği için ameliyat olamaz denilen uzak metastazlı hastalarda uygulanan yeni ilaç protokolleri ile tümör küçültülerek ameliyat olabilecek hale getirilmektedir” dedi.Cerrahi yöntemde son yıllarda ‘minimal invazif’ cerrahi olarak adlandırılan robotik ya da laparoskopik yöntemlerin kullanıldığını vurgulayan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erman Aytaç, “Her iki yöntem açık cerrahiye göre hızlı iyileşme, ameliyat sonrasında daha az ağrı ve hızlı bir şekilde normal hayata dönme avantajı sunmaktadır. Ayrıca robotik cerrahi ameliyat sırasında sunduğu iyi görüş ve manevra becerisi ile cerrah için çok daha konforlu ve başarı şansı yüksek bir ortam sağlamaktadır” bilgisini verdi.
Ameliyatsız tedavi seçenekleri tartışılıyor!
Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Gastrointestinal Onkoloji Ünitesi’nden Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Leyla Özer, söyleşide yaptığı konuşmasında, son yıllarda kanser tedavisinde çığır açan gelişmeler sayesinde rektum kanserinin daha iyi kontrol altına alınabildiğini vurguladı. Günümüzde radyoterapi ve kemoterapinin birlikte ve daha uzun süre kullanımı ile tümörün hastaların bir kısmında tamamen kaybolabildiğinin gözlendiğine dikkat çeken Prof. Dr. Leyla Özer, “Bu oran yaklaşık olarak yüzde 20-25 civarındadır. Radyoterapi ve kemoterapi sonrası tümörün kolonoskopi, MR ve PET ile tamamen kaybolduğu gösterildiği takdirde bu hastalarda ameliyatsız tedavi seçeneği tartışılabilmektedir” diye konuştu. “Ancak bu bilgiden rektum kanserinin artık tamamen ameliyatsız tedavi edilebildiğine dair bir genelleme yapmak yanlış bir mesaj olur” uyarısında bulunan Prof. Dr. Leyla Özer, sözlerine şöyle devam etti: “Biz ameliyatsız tedavi tercihini özellikle rektumu korumanın mümkün olmadığı, ameliyat sonrası kalıcı stoma açılma ihtimali olan hastalarda radyoterapi ve kemoterapi sonrası tümörün tamamen kaybolduğu durumlarda tartışmayı doğru buluyoruz”