SP'li Kılıç: Ekonominin büyüdüğü iddiasına nasıl inanalım?
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, partisinin İzmir İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında ekonomik gelişmeleri değerlendirdi.
Saadet Partisi (SP) Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, “Altın fiyatları her gün rekor kırarken, Dolar ve Euro tavan yaparken, gıda maddelerindeki fiyatlar cep yakarken ülke ekonomisinin büyüdüğü iddiasına nasıl inanalım” dedi.
Partisinin İzmir İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında ekonomik gelişmeleri değerlendiren Kılıç, bayram sonrası piyasalarda fırtına yaşandığına işaret ederek “2009 yılında piyasaya sürülen 200 TL'lik banknotlar ilk tedavüle girdiğinde 131 dolara karşılık geliyordu. Bugün ise yalnızca 27 dolar. Piyasalardaki bu çalkantının yanı sıra, Türkiye'nin kanayan yarası olan işsizlik de giderek derinleşiyor. İşsizlik bütün acısıyla hissedilmesine rağmen TÜİK'in rakamlarına göre işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre azalıyor görünüyor. Peki, nasıl böyle oluyor? İş bulma ümidi olmadığı için iş aramayan bir kitle var. Bir de çalışmaya hazır ama çeşitli nedenlerle iş aramayanlar var ki, çoğu kadınlardan oluşuyor. Yani iş aramadığı için işsiz olarak kayda geçmeyenler, işsizliği gerçekte olduğundan daha düşük gösteriyor. TÜİK’in yöntemine göre, kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin ödeneği alan işçiler iş aramadıkları için işsiz sayılmıyor. Koronavirüs salgını büyük bir istihdam depremine neden olmuşken, yüzbinlerce işyeri kapanmışken, büyük bir iş kaybı meydana gelmişken TÜİK’in işsizliğin düştüğünü açıklaması elbette inandırıcı olmuyor. TÜİK’in dar tanımlı işsizlik verileri gerçeği yansıtmıyor.” iddiasında bulundu.
"Şaibeli oranlar"
İnandırıcılıktan ve güvenilirlikten uzak bir başka verinin enflasyon oranları olduğunu iddia eden Saadet Partili Kılıç, “Gerçek enflasyon, vatandaşın çarşıya pazara çıktığı zaman karşılaştığı fiyatlardır. Her şeyin fiyatı sürekli artarken enflasyonu düşük gösteren rakamlara kim itibar edebilir ki? Demokratik ülkelerde enflasyon oranlarını belirleyen kurumlar bağımsızdır. Hükümetlere bağlı çalışmazlar. Bu nedenle bu kurumların belirlediği enflasyon oranları gerçekçi ve güvenilirdir. Türkiye’de ise enflasyon oranları hükümete bağlı TÜİK tarafından belirlenmektedir. Bu oranlar üzerinden çalışanların ve emeklilerin maaş zamları yapılmaktadır. Şaibeli enflasyon oranlarıyla hem asgari ücretlinin hem de emeklinin maaş farkları heba edilmektedir. Enflasyon sepetinin içinde, halkın temel ihtiyaçları içerisinde yer almayan pek çok ürün bulunmaktadır. Böyle olunca da resmi enflasyon, vatandaşı ilgilendiren enflasyondan çok düşük görünmektedir.” ifadelerini kullandı.
"Ölü yatırım sevdası"
Geçim sıkıntısının vatandaşın hayatının ortasında durduğunu vurgulayan Kılıç, “Büyüyen bir ekonomide dev işletmeler neden iflas ediyor? Konut fiyatları neden katlanıyor? İkinci el araç fiyatları niçin bu halde? Etiketlerdeki rakamlar neden sürekli değişiyor? Altın, Dolar ve Euro nereye koşuyor? Planlanan yıllık bütçe açığına neden daha altı ayda yaklaşıldı? Sürekli ihracat artışıyla övünülüyor da, niçin bir yıl bile dış ticaret fazlası veremiyoruz?” diye sordu.
İktidarın acilen yanlış ve ölü yatırım sevdasından vazgeçmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Saadet Partili Kılıç, “İsraf ve yolsuzlukları önleyerek reel ekonomiyi güçlendirmeden bu cendereden çıkış mümkün değildir. Türkiye’nin ekonomik olarak yeniden ayağa kalkabilmesinin en önemli çözümü, tüm kaynak ve imkânların üretime dönük yatırımlara yöneltilmesidir” diye konuştu.