Doğaya değer veren çalışmalar %10 arttı…
Tabiat, tüketilecek bir ambar olarak görülmemeli…Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Hükümetler Arası Bilim-Politika Platformu IPBES'in Değerler Değerlendirmesi 2022 raporu yayınlandı.
'Tabiatın değerini yeniden keşfetmek gerekiyor'
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kurulan ve 139 üye hükümetten oluşan bağımsız bir hükümetler arası organ olan Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Hükümetler Arası Bilim-Politika Platformu (IPBES) son raporunu yayınladı.Raporu değerlendiren Üsküdar Üniversitesi Çevre Ahlakı Forumu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Özdemir, dünyanın her bölgesinden 82 üst düzey bilim insanı ve uzmanın dört yıl süren metodolojik değerlendirmesine göre, doğanın siyasi ve ekonomik kararlarda değerlendirilme biçiminin hem küresel biyoçeşitlilik krizinin önemli bir itici gücü hem de bu krizi ele almak için hayati bir fırsat olduğunu söyledi. Raporun, doğaya değer veren çalışmaların sayısının son kırk yılda ortalama %10'dan fazla arttığını ortaya koyduğunu belirten Özdemir, raporun tabiatın değerlerine ilişkin yeni ve kapsamlı bir tipoloji sunduğunu kaydetti.
Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Hükümetler Arası Bilim-Politika Platformu IPBES’in Değerler Değerlendirmesi 2022 raporu yayınlandı. Üsküdar Üniversitesi Çevre Ahlakı Forumu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Özdemir, IPBES’in (Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Hükümetler Arası Bilim-Politika Platformu) son raporunu 9 Temmuz 2022'de yayınladığını söyledi.
Tabiat, tüketilecek bir ambar olarak görülmemeli…
Dünyanın her bölgesinden 82 üst düzey bilim insanı ve uzmanın dört yıl süren metodolojik değerlendirmesine göre, doğanın siyasi ve ekonomik kararlarda değerlendirilme biçiminin hem küresel biyoçeşitlilik krizinin önemli bir itici gücü hem de bu krizi ele almak için hayati bir fırsat olduğunu kaydeden Özdemir, “IPBES'in hazırladığı son rapor küresel biyoçeşitlilik krizinin temelini aslında "doğanın dar piyasa değerlerine dayalı" olarak algılanmasının yattığını bir kez daha ortaya koyuyor. Başka bir ifadeyle iklim değişikliği ve çevre sorunlarının yoğunlaşması, tabiata farklı bakmamızı ve tabiatı adeta yeniden keşfetmemize sebep oluyor. Rapora göre aslında tabiatı anlamanın ve daha farklı ilişki kurmanın 50'den fazla yöntem ve yaklaşımı mevcut. Bize düşen doğanın farklı değerlerini keşfetmek ve görünür kılmak. Tabiatı sadece tüketilecek bir ambar olarak görmemek.” dedi.BM tarafından kurulan IPBES’e 139 üye ülke var
IPBES’in (Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Hükümetler Arası Bilim-Politika Platformu) genellikle "biyoçeşitlilik için IPCC-Hükümetler Arası İklim Değişikliği Platformu" olarak tanımlandığını belirten Prof. Dr. İbrahim Özdemir, “IPBES, BM tarafından kurulmuş ve 139 üye Hükümetten oluşan bağımsız bir hükümetler arası organdır. 2012 yılında kurulan IPBES, politika yapıcılara gezegenimizin biyoçeşitliliği, ekosistemleri ve bunların insanlara sağladığı katkılara ilişkin objektif bilimsel değerlendirmelerin yanı sıra bu hayati doğal varlıkların korunması ve sürdürülebilir şekilde kullanılmasına yönelik araç ve yöntemler sunmaktadır. Böylece karar vericilerin kalkınmayla ilgili hedeflerinde bilgi temelli politikalar oluşturmalarına yardımcı olmaya çalışmaktadır.” dedi.Kısa vadeli kararlara ve ekonomik büyümeye odaklanılmış
Prof. Dr. İbrahim Özdemir, IPBES’in 2022 raporuna ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:“BM'ye üye 139 ülkenin temsilcileri tarafından onaylanan Doğanın Çeşitli Değerleri ve Değerlendirilmesi Değerlendirme Raporu, kısa vadeli kararlara ve ekonomik büyümeye odaklanan baskın bir küresel odaklanma olduğunu ve politika kararlarında genellikle doğanın çoklu değerlerinin dikkate alınmadığını ortaya koyuyor. Ekonomik ve siyasi kararlar ağırlıklı olarak doğanın belirli değerlerine, özellikle de yoğun olarak üretilen gıdalarla ilişkili olanlar gibi doğanın piyasa temelli araçsal değerlerine öncelik veriyor. Politika oluşturmada genellikle ayrıcalıklı olsa da bu piyasa değerleri doğadaki değişikliklerin insanların hayat kalitesini nasıl etkilediğini yeterince yansıtmıyor. Ayrıca, politika oluşturma sürecinde, iklim düzenlemesi ve kültürel kimlik gibi doğanın insanlara katkılarıyla ilişkili birçok piyasa dışı değer göz ardı ediliyor.”