TMO'nun Açıkladığı Hububat Fiyatlarına DEVA Partisi'nden Tepki: Çiftçi Yoksulluğa İtiliyor!
DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından yürütülen hububat fiyatlarına sert tepki gösterdi. Ösen, kalkınma tarım politikalarını sert bir dille eleştirerek, çiftçilerin maliyetlerinin karşılanamayacağını ifade etti.
İzmir Milletvekili Ösen’den hububat fiyatlarına tepki
DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından açıklanan hububat fiyatlarına tepki gösterdi. Uygulanan fiyatlandırma politikasıyla üretim maliyetlerinin karşılanamayacağını ifade eden Ösen hükümet politikalarının çiftçiyi kuru soğana mahkum ettiğini belirtti.
DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, TMO’nun 2024 yılı hububat fiyatlarını eleştirerek fiyat artışının tarım sektörünü ve çiftçiyi mağdur ettiğini belirtti. Hükümete DEVA Partisinin Tarım Eylem Planını hatırlatan Ösen, “Tarımdaki bu geri gidişin önlenmesi için DEVA Partisi olarak, çiftçilerin kullandığı mazotun ÖTV’sinin geri verilmesini, çiftçi borçlarının en az 2 yıl faizsiz ertelenmesini ve çiftçilerin kullandığı gübre maliyetinin yüzde 50’sinin destek olarak geri verilmesini öneriyoruz.” diye konuştu.
“İktidar partisinin milletvekilleri cevaplasın”
Ton cinsinden buğday alım fiyatlarının her sene müjde olarak Cumhurbaşkanı tarafından açıklandığını belirten Milletvekili Ösen, “Bu sene bir farklılık yapıldı. Buğday alım fiyatları bir gece vakti sessiz sedasız şekilde kamuoyuna duyuruldu. Her sene kürsüden yüksek sesle duyurulan fiyatlar ne oldu da Cumhurbaşkanı tarafından açıklanmadı? İktidar partisinin milletvekilleri cevaplasın. Cumhurbaşkanı çiftçinin karşısına çıkacak cesareti gösteremedi mi? Neden maliyetleri karşılamayan rakamları Cumhurbaşkanı samimiyetle vatandaşlara açıklayamadı? Çiftçinin milletin efendisi olduğu günler çok mu geride kaldı yoksa? Sizden önce topraktan ekmeğini kazananlar bu memlekette el üstünde tutulur, ektiği ürünün karşılığını bulurdu. Ama şimdi onlar kuru soğana mahrum bırakıldı.” diye konuştu.
“Son 10 yılda buğday ekim alanları yüzde 15 azaldı”
Milletvekili Ösen, ekonomik kriz ve enflasyonist ortamla birlikte tarımsal ürünlerin maliyetlerinde yaşanan artışların tarımsal üretimi yavaşlattığını belirterek uygulanan politikanın uzun dönemli sonuçlarına dikkat çekti: “Çiftçinin belini büken meselelere gelelim şimdi. Toprak mahsulleri ofisinin açıkladığı alım fiyatlarına göre ekmeklik buğdayın 1 tonu 9 bin 250 lira, makarnalık buğday 10 bin lira, arpa fiyatı ise 7 bin 250 lira olarak belirlenmiş. Peki geçen sene bu rakamlar neymiş gelin ona bakalım. Geçen yıl 6 Haziran 2023’te Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan rakamlarda ekmeklik buğday 8 bin 250 lira, makarnalık buğday 9 bin, arpa ise 7 bin lira olarak açıklanmıştı. Oransal olarak baktığımızda 2023 ila 2024 yılları arasında ekmeklik buğdaya yüzde 12, makarnalık buğdaya yüzde 11, arpada yalnızca yüzde 3.5’luk bir artış sağlanmış. Çok değil bundan 1 sene önce çiftçinin en temel giderlerinden olan mazotun fiyatı 20 liraydı. Bugün mazotun fiyatı 40 lira. Mazota yüzde yüz zam gelmiş, siz çiftçiye yüzde 10 zammı çok görüyorsunuz. İthal girdi kalemlerinden olan gübre ve ilaca gelen zamları saymıyorum bile. Ki onlar da dövizde endeksli olduğundan ciddi artışlar yaşadılar. 2023 yılının Haziran ayında dolar kuru 25 lira bandında iken bugün 33 lira sınırında. Son 10 yılda buğday ekim alanlarının yüzde 15 azalmasının nedenlerini uzakta aramaya gerek yok arkadaşlar. Buğdayda üretimi değil de ithalatı teşvik edici adımlar atarsanız, geçmiş yıllara oranla nüfusun buğday üretiminde yıllar içerisinde geriye gittiğini, düşük kaldığını görmeye devam edersiniz.”
“Siz çiftçinin efendi mi yoksa köle mi olmasını istiyorsunuz?”
Milletvekili Ösen, hükümet politikalarının fiyatlandırma stratejisinin tarımsal üretimin yanında diğer sektörleri de etkileyerek ülke ekonomisini sekteye uğratacağını belirtti: “Vasat bile olmayan ekonomi politikalarınızla önce emeklileri sonra işçileri en sonunda çiftçileri açlığa, yoksulluğa ve sefalete ittiniz. Bu fiyatlandırmalarla çay bahçesine, fındık tarlasına, toprağa buğday ekimine çalışacak kaç kişi bulacaksınız? Süt üreticisi hayvanını kessin, çiftçi ağacına balta vursun, çay üreticisi çayını sokağa döksün… Türkiye Yüzyılının tarım politikası işte bunlardan ibaret… Şimdi gidip tarlasını 40 liralık mazotla süren, binlerce lirayı gübreye ve ilaca veren, her sene mahsulünü yağacak yağışa bağlayan çiftçiye derdinizi anlatın.”