Travma Sonrası Büyüme: Zorlukların Ardından Gelen Güçlenme
Uzmanlar, travmatik deneyimlerin her zaman stres bozukluğuna yol açmadığını, aksine bazen dayanıklılığı ve kişisel gelişimi destekleyebileceğini belirtiyor. Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi'nden Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, travma sonrası büyüme olarak adlandırılan bu olgunun, stresli olayların ardından ortaya çıkan olumlu değişimleri ifade ettiğini vurguluyor.
Travma sonrası kendilik algısı değişebiliyor!
Travma sonrası büyümenin, stresli olayların ardından ortaya çıkan olumlu değişimleri ifade ettiğini kaydeden uzmanlar, her travma deneyiminin sonrasında stres bozukluğuna neden olmadığı, bazen de dayanıklılık ve kişisel gelişim fırsatları sunduğunu söylüyor.Travma sonrası kendilik algısının değişebildiğini ve ‘Evet; incinebilir biriyim, zarar görebilirim ama bunun sonrasında daha güçlü bir şekilde devam edebilirim’ algısının da gelişebileceğini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Zorlu bir deneyim sonrasında ‘Kurban değilim, hayatta kalmış bir savaşçıyım.’ diyorsak yaşam felsefemiz değişmiş demektir.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, travma sonrası büyüme konusunu değerlendirdi.
Her zorlu deneyim travma sonrası stres bozukluğuna neden olmuyor!Travma sonrası büyümenin, kişide yüksek düzeyde stres yaratan bir durumun ardından ortaya çıkan olumlu değişimler olduğunu vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Genellikle travma sonrası stres bozukluğu tanısı alan bireyler, dünyaya, kendilerine ve diğer insanlara yönelik sarsılan düşünceler ile güvensizlik yaşarlar. Ancak, travma sonrası büyüme dediğimizde bu zorlu deneyimlerden güçlenerek, kendimize, diğer insanlara ve dünyaya dair umudumuzu yitirmeden çıkma seçeneğimiz de var.” dedi.
Travma sonrası büyüme hangi alanlarda oluyor?
Travma sonrası büyümenin beş alanda gerçekleştiğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Beş alanda değişiklik varsa eğer zorlu bir deneyimden duygusal olarak büyüyerek çıkmışız demektir; kişisel güçlenme, yeni seçenekleri görebilme, yaşamın değerini anlama, kişilerarası ilişkilerde gelişme ve inanç sistemlerimizde değişim. Zorlu deneyim sonrası kendimizi “kurban” olarak görmüyorsak, “hayatta kalan savaşçı” olarak görüyorsak travma sonrası büyüme gerçekleşmiş demektir.”
Bunlarla başa çıkabiliyorum algısı gelişiyor
Travma sonrası kendilik algısının değişebildiğini ve ‘Evet; incinebilir biriyim, zarar görebilirim ama bunun sonrasında daha güçlü bir şekilde devam edebilirim. Bunlarla başa çıkabiliyorum, bunları atlatabiliyorum’ algısının da geliştirilebildiğini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Kişisel kontrol duygusu önemli. Elbette hayatta güzel gelişmeler olduğu gibi, olumsuz, istenmeyen olaylar da yaşanabilir. Bu olaylar karşısında kontrol bende, elimden geldiğince mücadele edebilirim demek önemli. Olaylara farklı açılardan bakıp, yeni seçenekleri görmek ve bu çerçevede yeni hedefler belirlemek travma sonrası büyümenin göstergesidir.” diye anlattı.‘Sevdiklerim yanımda ve onlarla beraber bu zorluklarla daha iyi başa çıkabilirim’ algısı…
Kişilerarası ilişkilerde yaşanan değişime işaret eden Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Travma sonrası büyüme sürecinde, aile üyeleri ve sevdiklerimizle daha fazla bir araya gelmek, duygularımızı ve düşüncelerimizi daha iyi açmamızı sağlar. ‘Zorluklar bizi bir araya getirir, güçlendirir’ sözü bu durumu özetler. Travmatik anılarla, sevdiklerimizin desteğini alarak mücadele ettiğimizde, ‘Ben zorluklar yaşayabilirim, sevdiklerim yanımda ve onlarla beraber bu zorluklarla daha iyi başa çıkabilirim’ algısı gelişir. Sonrasında zamanın kıymetli olduğu ve bu kıymetli zamanda seçici, derinlikli ilişkiler kurmanın önemi anlaşılır. İlişkilerde ne kadar açık olursak o kadar derinlikli bağlar kurabiliriz.” dedi.
İnanç sistemindeki değişime de vurgu yapan Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Olaylar sonrası maneviyatımız da değişebilir. Kişi kendini ve dünyayı değerlendirirken varoluşsal sorgulamalara girer. Bu olay neden benim başıma geldi gibi sorular sorar. Yaşamın anlamını yeniden yapılandırır. Eğer bu sorgulama sürecinden bir anlam ile çıkarsa daha esnek ve güçlü yeni bakış açıları kazanır.” diye konuştu.