Tunç Soyer: İzmir'i dirençli bir kent haline getiriyoruz
İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü kentte devam eden altyapı yatırımları için Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) ile yaklaşık 50 milyon Euro'luk kredi sözleşmesi imzaladı. Ajans, atık su tesislerindeki enerji tasarrufuna yönelik projeler için de İZSU'ya 500 bin Euro hibe desteğinde bulunacak.
İzmir Büyükşehir Belediyesi kuruluşlarından İZSU Genel Müdürlüğü “kesintisiz su, güçlü altyapı ve sağlıklı çevre” misyonuyla sürdürdüğü çalışmalarda kullanmak üzere yurt dışı kaynak arayışları kapsamında Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) ile 49 milyon 800 bin Euro’luk kredi sözleşmesi imzaladı. İZSU Genel Müdürlüğü ile Fransız Kalkınma Ajansı arasındaki ikinci imzalar ise 500 Bin Euro’luk hibe sözleşmesi için atıldı. Söz konusu hibe ile atık su tesislerindeki enerji sarfiyatını yüzde 8 ile yüzde 10 arasında azaltmayı hedefleyen projeler hayata geçirilecek.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ev sahipliğindeki imza törenine Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu Oliver Gauvin, Fransa’nın İzmir Fahri Konsolosu Zeliha Toprak, AFD Türkiye Direktörü Serge Snrech, AFD Türkiye Direktör Yardımcısı Emilie Huang, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, İZSU Genel Müdürü Aysel Özkan, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran ve Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz katıldı.
Bu kredi kent yönetimine duyulan uluslararası güvenin eseri
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, yüzde 3,2 faiz oranıyla 4 yıl anapara geri ödemesiz toplam 13 yıl vadeli kredinin Çeşme ve Dikili ilçelerinin içme suyu iletim hattı ve şehir şebekesi yatırımlarında kullanılacağını belirterek şunları ifade etti:
“Biz, uluslararası kurumlar ile olabilecek en entegre belediye yapısını oluşturuyor ve bunun şehrimize önemli avantajlar kazandırdığını görüyoruz. Öyle ki Büyükşehir Belediyemiz ülkemizde uluslararası derecelendirme kuruluşları tarafından en yüksek notla değerlendirilen bir konumda. Aralık ayında uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin uzun dönem ulusal kredi notunu, en yüksek seviye olan AAA olarak bir kez daha teyit etti. Pandemi nedeniyle, ülkemizde ve dünyada ekonomik sıkıntılar derinleşiyorken; böyle yüksek kredi notuna sahip olmamız; yönetimimize duyulan uluslararası güvenin, güçlü bir bütçe disiplini ve yatırım gücüne sahip olmamızın göstergesi. İşte bugün, tam da bunun sonucu olarak toplandık. Çeşme ve Dikili ilçelerindeki yatırımlarımız için yeni bir kaynak sağlamak adına yaptığımız çalışmalar sonucunda Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) ile 49 milyon 800 bin Euro’luk kredi sözleşmesine imza atıyoruz. Kararlı çalışmalarımız sayesinde; ülkemizdeki bankalardan çok daha düşük faizli ve uzun vade ödeme planlı bir krediden yararlanmış oluyoruz.”
İzmir’i dirençli bir kent haline getiriyoruz
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir’i afetlere dirençli hale getirmek için sergilediği kararlılık çerçevesinde göreve gelir gelmez İklim Değişikliği Dairesi, Toplum Sağlığı Dairesi, Deprem ve Risk Yönetimi Dairesi’ni kurduğunu hatırlatarak “Bu sayede hem pandemi, hem de deprem afetleri geçekleştiğinde hazırlıklıydık. Mücadelemizi vermek için ihtiyaç duyduğumuz kurumsal yapı, uzmanlık ve insan kaynağını kentimize kazandırmıştık. Benzer riskler kuraklık için de geçerli. Bunun için su konusunda milyarlarca liralık altyapı yatırımları gerçekleştiriyoruz. İlk önceliğimizi kuraklık konusunda en riskli olan yer olan Çeşme’ye verdik” diye konuştu.
Su kaynaklarımızı koruyacağız
Sağlanacak bu kaynakla birlikte hem Çeşme ve Dikili ilçelerinin sağlıklı bir içme suyu altyapısına kavuşacağını hem de kayıp kaçak oranlarının ciddi oranda azaltılacağını ifade eden Başkan Soyer, “Bu sayede; doğadaki tüm varlıkların yaşam döngüsünün devamlılığında en önemli hazinemiz olan su kaynaklarımızı korumuş olacağız. Çünkü biz doğadaki tüm varlıkların yaşam bulmasının suyun varlığına bağlı olduğunu biliyor ve her geçen gün; kirletme, yok etme, nüfus artışı ve iklim krizi nedeniyle temel kaynağımız olan suyun azaldığını görüyoruz. Bu çerçevede İZSU Genel Müdürlüğümüz; sınırlı olan su kaynaklarımızın korunmasını, alternatif su kaynaklarının oluşturulmasını, suyun etkin ve verimli bir şekilde kullanılmasını ve tüketicilerin bilinçlendirilmesini, en temel görevi olarak idrak ediyor. Amacımız, suyun ertelenemez bir ihtiyaç olduğunun bilinciyle, İzmir’in her yerine daha yüksek yaşam kalitesi sunmak ve kaynaklarımızın sürdürülebilirliğini sağlayarak gelecek nesillere yaşanabilir bir kent bırakmak” diye konuştu. Başkan Soyer AFD ile başlatılan bu çalışmaların İzmir’in en büyük yatırımlarından biri olan Buca Metrosu için de devam etmesini ümit ettiğini ifade etti.
Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu Oliver Gauvin ise Paris İklim Anlaşması’nın beşinci yıldönümünden birkaç gün sonra düzenlenen bu imza törenine katılmaktan mutluluk duyduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Suyun varlığı ve tam tersi durumlarda iklim politikasının geniş kapsamlı etkilerinin olacağını görüyoruz. Gelir getirmeyen suyu yönetme, değerli su kaynaklarını koruma ve su sektöründe enerji verimliliği için önlemleri uygulama ihtiyacı, hizmetleri genişletmek ve iyileştirmek, finansal performansı arttırmak, şehirleri daha çekici daha getirmek, iklim direncini arttırmak ve enerji tüketimini azaltmak konusunda kamu hizmetlerine izin verilmesiyle giderek daha önemli hale geldi. Sunulan kredinin yanı sıra amaçlanan teknik işbirliği aracılığıyla bu alandaki Fransız bilgi birikimini paylaşacak, iyi uygulamaları ve suyun ve enerjinin yönetiminin optimizasyonu konusundaki yenilikleri yayacak olmaktan mutluluk duyuyorum.”
AFD Direktörü Serge Snrech de konuşmasında AFD’nin Türkiye'deki stratejilerinden birinin de Türk belediyelerinin sürdürülebilir kalkınmasını teşvik etmek olduğuna dikkat çekerek şöyle devam etti: “Halihazırda İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin üç ulaşım projesini destekliyoruz ve buna devam etmek için sabırsızlanıyoruz. Bugün İZSU'ya verdiğimiz bu destekle su ve sıhhi tesisat konusunda yeni bir sayfa açıyoruz. Bu kredi olanağı Çeşme bölgesinde güvenli bir şekilde yönetilen içme suyuna erişimi sağlamayı ve bölgenin iklim değişikliğinden dolayı stres altındaki tatlı su kaynaklarının korunmasında gelir getirmeyen suyu azaltarak ortak olmayı amaçlıyor. Bu projeyle bağlantılı olarak Teknik Yardım Programı, operasyonel ve finansal sürdürülebilirliği geliştirmede İZSU'yu destekleyecek. İZSU'nun 3 üç atıksu arıtma tesisinde, işletme maliyetlerini düşürmek için daha iyi yönetim yoluyla elektrik tüketiminin azaltılması gibi optimizasyon çözümlerini test etmeye olanak sağlayan bir pilot projeye dayanıyor. Bu, İZSU için atık su yönetiminde bir dönüm noktası olabilir ve İzmir'deki tüm su döngüsüne yayılabilir.”
Çeşme ve Dikili’de yapılacak çalışmalar:
İZSU Genel Müdürlüğü Çeşme ilçesinde son yıllarda özellikle yaz aylarında yaşanan su sıkıntısını gidermek için eskiyen ve kaçaklara neden olan tüm iletim hatlarını ve şebekelerini yeniliyor. 3 etap halinde yapılan tarihi içme suyu yatırımının birinci etabında toplam 193 kilometre, ikinci etabında ise toplam 315 kilometre şebeke ve iletim hattı yenileme çalışması yapılacak. Projenin yapım ihalesine çıkılacak üçüncü etabında ise toplamda 284 kilometre yenileme çalışması yapılacak.
Yaratılan kaynağın bir kısmı ise Dikili’yi sağlıklı içme suyu altyapısına kavuşturmak için kullanılacak. İlçenin altyapısını tümüyle yenileyecek olan çalışmalar kapsamında eskiyen ve arızalar nedeniyle su kayıplarına neden olan 169 kilometre uzunluğunda içme suyu hattı ve 54 kilometre iletim hattı yenilenecek.
İZSU Genel Müdürlüğü bu çalışmalarla hem Çeşme ve Dikili ilçelerini sağlıklı bir içme suyu altyapısına kavuşturacak hem de kayıp kaçak oranlarının ciddi oranda azaltılması sayesinde kentin su kaynaklarını korumuş olacak.
Hibe sözleşmesinin kapsamı
İZSU Genel Müdürlüğü ile imzalanan ikinci sözleşme kapsamında ise Fransız Kalkınma Ajansı Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’ndeki enerji sarfiyatını yüzde 8 ile yüzde 10 arasında azaltmayı hedefleyen proje için 500 Bin Euro bir hibe desteği verecek. Bu proje ile ile tesisin daha az enerji sarfiyatıyla daha verimli çalıştırılması sağlanacak. İlk aşamada arıtma tesisinin yılda yaklaşık 150-200 bin Euro civarında tasarruf elde etmesi hedefleniyor. Sonraki süreçte ise hibe kapsamındaki bilgi ve teknolojinin tüm arıtma tesislerinde uygulanmasıyla yıllık tasarruf miktarının 400 bin Euro’ya çıkarılması öngörülüyor.