Tunç Soyer: "Trafiğin sıkıştığı bölgelere çözümler üreteceğiz"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, STK'larla düzenli olarak yaptığı toplantılara devam ederken, son çevrimiçi toplantıyı BASİFED ile yaptı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, STK’larla düzenli olarak yaptığı toplantılara devam ederken, son çevrimiçi toplantıyı BASİFED ile yaptı. BASİFED’in belirlediği gündemle yapılan toplantıda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, BASİFED’in son günlerde büyük sorun haline gelen İzmir trafiğine dair tespit ve sorularını dinledi.
İzmir’in pandemi sonrası özel araç kullanımının yüzde 111 oranında arttığını söyleyen Soyer, “Geçen yılın aynı döneminde 640 bin olan araç sayısı, bu dönemde 1 milyon 450 bine çıktı. Bu sorunu çözmek için çalışıyoruz. Deniz ulaşımının ve hafif raylı sistemin toplu taşıma içindeki payı artmalı” dedi.
Toplantının açılışında konuşan BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kasalı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in başlattığı STK’larla buluşma toplantılarının son derece faydalı olduğunu belirterek, “Bu düzenli görüşmeler hem STK’ların İzmir’e dair soru ve sorunlarını doğrudan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’na ulaştırma imkanı buluyor hem de anlık olarak o problem ya da önerilere dair Başkan Soyer’in fikirlerini öğrenme şansı yakalıyor. Aracı olmadan, doğrudan iletişim her zaman yararlı ve etkilidir, bu toplantılardan çok memnunuz” dedi.
Trafik büyük yük
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise, BASİFED’in çok güçlü bir çatı örgüt olduğunu ve bünyesinde bulunan 11 STK ile son derece güçlü bir yapısıyla önemli bir STK olduğunu söyledi. BASİFED’in gündeminde olan ve pandemi sonrasında İzmir trafiğinin artan yükü konusunda bir açıklama yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, toplu taşımanın azalması ve özel araç kullanımının artmasını rakamlarla ortaya koydu. İzmir trafiğini en yüksek teknoloji ile donatılmış ulaşım ağı gözlemleme ve denetleme gücüne sahip İzmir Ulaşım Merkezi (İZUM) eliyle yakından takip ettiklerini söyleyen Soyer, “17 günlük kapanmadan sonunda ana arterlerde seyreden araç sayısında yüzde 111’lik artış gözlemledik. Geçen yıl aynı tarih aralığında aynı arterlerde 660 bin araç seyrederken bu yıl aynı dönemde bu özel araç sayısı 1 milyon 440 bine çıktı. Toplu ulaşımda 1 milyon 800 bin yolcu taşıma rakamlarımız ise 900 binlere indi. Trafikteki sıkışıklık pandemi nedeniyle özel araç kullanımındaki yoğunluktan kaynaklanıyor” dedi.
Ancak kendilerinin bu soruna çözüm bulmak için çaba gösterdiklerini, toplu taşımayı özendirici çalışmalara devam ettiklerini ifade eden Soyer, “Deniz ulaşımımızın toplu ulaşımdaki payı şuan yüzde 3, yüzde 4 seviyesinde. Hedefimiz bunu yüzde 14’lere çıkarmak. Altıncı feribotu aldık, Bostanlı Üçkuyular arasında çalışan feribot süresini 15 dakikaya düştü, bu süreyi daha da düşürmeyi hedefliyoruz” dedi. Lastik tekerleklerden mümkün olduğunca sıyrılıp metro, raylı sistemler, deniz ve bisikleti özendirmek mecburiyetinde olduklarını vurgulayan Soyer, “Hafif raylı sistem ve metro ihalelerine başlıyoruz. Üç yeni aks metro için ihaleye çıkacağız. Alsancak Garı önünde alt geçit için fizibilite rakamları çok yüksek çıktı ancak vazgeçmedik. Alternatif bir güzergah açarak bu projeye devam edeceğiz. İkinci boğaz köprüsü’nden sonra en yoğun trafiğin izlendiği Zafer Payzın Kavşağı ile Halkapınar Eski DGM Binası kavşağı bölgesi en büyük trafik sıkıntısının olduğu alan. Bu bölgedeki köprü ve kavşaklara yeni köprü kolları ve şeni şeritler yapmak istiyoruz, bunun için çalışmalarımız sürüyor” dedi.
‘Visitİzmir Türkiye’nin en büyüğü’
Visitİzmir’in Türkiye’nin en büyük dijital turizm ansiklopedisi olduğunu söyleyen Soyer, “Bu platformda 11 başlık, 30 ilçe, 2 bin 300’ün üzerinde noktayı bu platforma aktardık. Bu platform sayesinde bütün dünyaya İzmir’i en geniş, en bütüncül tanıtan platform oldu. İngilizce ve Türkçe’nin yanına Rusça ve Çince de geliyor” diye konuştu.
“Müsilaj İzmir için tehlike değil”
Müsilaj konusuna da değinen Soyer, çok sıkı bir araştırma başlattıklarını söyleyerek, “İzmir ve Balıkesir’de akademisyenlerden destek alarak bir araştırma yaptık. İzmir ve Ege için yüreğimize su serpen bir tablo ortaya çıktı. Müsilaj ölünün çürümesi olarak tarif edilebiliyor. Ölüme çare yok, önemli olan öldürmemek. İleri biyolojik arıtma tesislerinde yapılan filtreleme bu müsilajın önlenmesi konusunda yeterli olduğu belirtildi. Her yağmur ve kirli su kanal ayrıştırması körfezin temizlenmesine hizmet ediyor. Biz kirletmediğimiz sürece doğanın kendini temizleme gücü artıyor. Artık balık yakalanabilen bir körfez olduk. Güzelbahçe’de ilk kez mavi bayrak aldık. Körfezin içine doğru bu bayrakları almaya devam edeceğiz. Temizledikçe, kirlenmesini önledikçe bu bela bizden uzak duracak” dedi.