Uğur Yücel: Komedyen Değilim
UĞUR YÜCEL: KOMEDYEN DEĞİLİM
Yönettiği ilk film “Yazı Tura” ile 2004’te Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil 11 dalda altın Portakal kazanmış, yönetmen, oyuncu, senarist ve yapımcı Uğur Yücel, Öğle Sohbetleri programının konuğu oldu.
Programda konuşan Uğur Yücel şunları söyledi: "Öncelikle komedyen olduğumu düşünmüyorum. Bu çarpıcı bir gerçek olacak. Çünkü böyle bir hedefim hiç olmadı. Ama çocukken her şeyi taklit edebiliyordum. Sonra bir gün tiyatrodan para kazanamadığımı fark ettim ve şovmenliğe yöneldim. Burada daha çok para olduğunu gördüm. Tiyatroda beş ayda kazandığımı şovmenlikte bir gecede kazanmaya başlayınca biraz da paraya kapıldım sanırım. Komedyenliğim budur. Sosyal içerik meselesi hiçbir zaman konuşulmaz sinemada. Bir araya gelinip sosyal ve içerikli bir iş yapalım denilmez, mümkün değil. Tabi senaryonun içeriğine dikkat ediyoruz. Ben ne anlatıyorum filmde diye bakılıyor. Yola çıktığınızda ticari bir film yapalım ya da sanat filmi yapalım gibi şeyler olmuyor.
Esası şu, her sanat üreticisi eserinin bir yerlere gelmesini ister. Ödül almayı da ister tabii. Bu da yarışma kazanır, bu çok ödül alır diye başlanmıyor. Bunu söyleyemezsin, ancak film bitip izlendikten sonra reaksiyon alınabiliyor. Mesela “Yazı Tura” filmimde Nuri Bilge Ceylan ve Zeki Demirkubuz filmi birlikte izlemişler. Ertesi gün bir araya geldiğimizde çok güzel şeyler söylediler bana. Bizim dünyada pek olmayan bir şey bu, birbirine destek olmak falan yoktur pek. Birileri bu filmi yarışmaya göndermiyor musun Antalya'ya dediler ve film kabulünün bitmesine bir gün vardı. Göndermem için ısrar edilince gönderdim. Antalya'ya geldik, film on beş dalda aday oldu, on bir tane ödül aldı. Bu güzel bir şey. O gün şunu hissettim, film sadece benim değil ki, filmde oynayan oyucular var, sanat yönetmeni var, müziğini yapan vs. var. Hoş, benim zaten ödül merakım yok, öyle evde ödüllerimi dizdiğim bir köşem de yok. Ama sahnede çok duygulandım, ağladım; çünkü Bahri Beyat hayatının kırk beş, elli yılını tiyatroya vermiş, sinemada hiç yer bulamamış neredeyse ve bir tane bile ödülü yok. Yıllarca Nejat Uygur'la çalışmış bir sanatçı. Böyle bir insana En İyi Yardımcı Oyuncu Ödülü aldırmak benim için büyük gurur oldu, ağladım o gece. Ondan sonra yaptığım bütün işleri yarışmaya göndermeye başladım"