Web kameraları yeterince güvenli mi?
Türkiye'deki kullanıcıların %18'i uygulamaların ve hizmetlerin mikrofona veya web kamerasına daima erişimine izin veriyor
Kaspersky tarafından 15 bin kişinin katıldığı küresel bir araştırmaya göre, Türkiye’de çevrimiçi kullanıcıların neredeyse beşte biri (%18) uygulamalara ve hizmetlere mikrofonlarına veya web kameralarına daima erişim izni veriyor. Bununla birlikte web kamerası güvenliğine ilişkin genel farkındalığın yüksek olduğu görülüyor. Türkiye’de yaklaşık her on kişiden yaklaşık altısı (%55), birilerinin kendilerini web kamerası aracılığıyla izleyebileceğinden ve %51'i bunun kötü amaçlı yazılımlar aracılığıyla yapılacağından endişe duyuyor. Bu, uzaktan çalışmaya ve iş birliğine dayalı uygulamaların baskın olduğu yeni çalışma düzeninde proaktif korunmaya duyulan ihtiyacı işaret ediyor.
Geçtiğimiz yıl boyunca video konferans uygulamalarına olan bağımlılık, Şubat 2020'ye kıyasla Haziran 2020’de %894 oranında muazzam bir büyümeye yol açtı. Bunun yanı sıra pek çok önde gelen tedarikçinin web kameralarında büyük bir talep patlaması yaşandı, piyasada ürün bulunamaz hale geldi.
Video konferans uygulamalarının iş, sosyal ve eğlenceye dair ihtiyaçlarda önemli bir boşluğu doldurması, kullanıcıların pek çok uygulamaya mikrofon ve kameraya erişim izni vermeleri sonucunu doğurdu. Kaspersky’nin yaptığı araştırmaya göre bu araçlar, ani eve kapanma sürecinde insanların hayatını zenginleştirmesine ve kolaylaştırmasına hizmet etti. Buna bağlı olarak 25-34 yaş arası kullanıcıların %27'si kullandıkları uygulamalara mikrofon ve kameralarına her zaman erişim izni verdi. İleri yaş kullanıcılarda bu eğilim daha az görülürken, 55 yaş ve üzeri katılımcıların %38'i uygulama ve hizmetlere asla böyle bir erişim izni vermediklerini ifade etti.
Modern iletişim araçlarından faydalanırken mahremiyet ve fayda arasında doğru dengeyi kurmak şart. Dolayısıyla kullanıcıların hangi uygulamaya hangi izni verdikleri konusunda daha fazla düşünmesi gerekiyor. Örneğin bir görüntülü arama uygulamasının kameraya erişim izni istemesi son derece mantıklıyken, kamera veya mikrofonla pratikte herhangi bir işi olmayan uygulamaların bu cihazlarla erişim talep etmesi kullanıcıda şüphe uyandırmalı.
Bu bulgular uzaktan çalışma dünyasında kameraların ve ortak çalışma uygulamalarının oynadığı rolü göz ardı etmeden, günümüz dijital dünyasında ortaya çıkan güvende hissetme ihtiyacının dengelenmesi gerektiğine dair bir uyarı niteliğinde.
Kaspersky Tüketici Ürün Pazarlama Müdürü Marina Titova, konuya dair şunları ifade ediyor: "Birçok kişi web kamerası kullanımı ve siber güvenlik süreçleriyle ilgili güvenlik protokollerine aşina değil. Kaspersky olarak çevrimiçi güvenlik ve potansiyel tehditler hakkında farkındalığın giderek arttığını gözlemliyoruz. Bu, uygulamaların kamera ve mikrofona erişimlerine izin vermeden önce önleyici tedbirler alma ve istenen izinleri sorgulama proaktif tüketici davranışlarına yol açıyor. Siber güvenlik bilincindeki bu artışın, işletmeler tarafından sağlanacak güvenlik bilinci eğitimiyle de desteklenmesini bekliyoruz. Özellikle ses ve görüntüleme cihazlarının uzaktan çalışma için yaygın olarak kullanıldığı günümüzde bu son derece gerekli."
Kaspersky, kullanıcıların web kameralarını kullanırken kendilerini daha güvende hissetmeleri ve mahremiyetlerini korumaları için şu önerilerde bulunuyor:
Kameranızı kullanılmadığında içinizin rahat etmesi için basit de olsa bir web kamerası kapağı kullanın.
Gelişmiş koruma sunan ve PC, Mac, Android ve iOS cihazları dahil olmak üzere birden çok cihazı kapsayan etkili bir güvenlik çözümü kullanın. Kaspersky Security Cloud gibi uygulamalar sizi mikrofon ve kameranıza yönelik yetkisiz erişimlere karşı koruyabilir.
Mevcut uygulamalarınızdan hangilerinin web kameranıza veya mikrofonunuza erişime izni olduğunu analiz edin, gerekli olmayan durumlarda izinleri kaldırın.
Sosyal ağlarda çevrimiçi gizliliğinize daha derin bir bakış için olan Gizlilik Denetleyicisi’ni kullanabilirsiniz.