Yaşam onlarla var
TEMA Vakfı gönüllüleri, 21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve Orman Haftası ile 22 Mart Dünya Su Günü'nü Türkiye'nin çeşitli noktalarında gerçekleştirdikleri etkinliklerle kutluyor.
TEMA Vakfı bu yıl 21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve Orman Haftası ile 22 Mart Dünya Su Günü’nde 31 Mart yerel seçimleri öncesi yayımladığı Ekosiyaset Belgesi çerçevesinde ormanların insan sağlığına olumlu etkilerine vurgu yapıyor ve su üretimi işlevlerine dikkat çekiyor. TEMA Vakfı gönüllüleri su varlıklarının (göl, nehir, sulak alan, dere, sahil, vb.) etrafında ve orman, park gibi alanlarda, son günlerde dünya çapında da yaygınlaşan çevre temizliği etkinliği (#trashtag) gerçekleştirerek, çocuklara ve gençlere yönelik eğitim etkinlikleri düzenleyerek konunun önemine dikkat çekiyor.
Tatlı suyun %75’inin kaynağı ormanlar
Ormanların ve suyun kent yaşamı için önemine değinen TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Ormanların yaşamsal önemine dair bilgiler her geçen gün artıyor. Dünya’daki tatlı suyun %75’i karasal alanın sadece %30’unu teşkil eden ormanlardan geliyor. Giderek kentleşmenin arttığı dünyamızda su temini olmaksızın sürdürülebilir kent yaşamı mümkün değildir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) verilerine göre orman varlığımızın karasal alana oranı dünya ortalamasının altında olan ülkemizde sürdürülebilir kentler için orman varlığının korunması kadar, artırılmasının da büyük önemi bulunuyor. İstanbul’un su temini için Belgrad Ormanı’nda kurulan bentler ve bu ormanın sadece su üretimi işlevi ön plana çıkarılarak korunması bunun güzel bir örneğini gösteriyor. Kentsel nüfusun her saniyede iki kişi arttığı dünyada su varlığının; nüfus artışı, çevre kirliliği baskısı ve iklim değişikliği nedeniyle ilerleyen zamanlarda çok daha kritik bir konuma geleceği görülüyor. Bununla beraber çok değerli olan su varlıklarının çoğu zaman kullanılamaz hale geldiği bölgeler de bulunuyor. Atık su arıtma ile ilgili yetersizlikler nedeniyle Gediz, Küçük Menderes, Büyük Menderes, Ergene ve Bakırçay gibi önemli su havzalarının su kalitesi çok kirli sular kategorisindedir. Bu nedenle belediyelerin en önemli ve öncelikli görevleri arasında kentsel atık su arıtma tesislerini kurmaları veya yetersiz kalan arıtma kapasitelerini büyütmeleri gelmelidir” dedi.
Kent ormanları ve yeşil alanlar insan ömrünü uzatıyor
Toprağı koruma, biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yapma, iklim düzenleme gibi ekosistem hizmetlerinin yanında temiz su temini ve döngüsünde rolü olan ormanların sağladığı su, sadece nehirlere değil kentlere de hayat veriyor. Yaşamsal önemi tartışmasız olan suyun temininde ve döngüsünde rol alan, kentlerin çeperinde meralarla birlikte yaşam destek sistemi görevi gören ormanlar, su havzaları ve tarım arazileri; kentlilere temiz su, temiz hava, gıda, iklimin dengelenmesi gibi ekosistem hizmetleri sunuyor. Örneğin, kent ağaçları ve ormanlarının zararlı toz ve parçacıkları tutması ve hava kirliliğini azaltması insan sağlığını koruyan özelliklerinden biridir. Her yıl bir km2 ormanlık alanda gerçekleşen toz ve parçacık tutulumunun 10.000 tondan fazla olduğu, kent ağaçlarının hava kirliliğini %1 oranında azalttığı biliniyor. Kent ağaçları ve ormanlarının kent sıcaklıklarının düzenlenmesinde de önemli rolü bulunuyor. Ağaçlar kentlerin kışın daha sıcak, yazın ise daha serin olmasını sağlıyor. Bugün kentleşme nedeniyle ortaya çıkan ve/veya yaygınlaşan hastalıkların azaltılmasında ağaçların, yeşil alanların ve kent ormanlarının kullanılması sağlık politikalarının önemli bir parçasıdır. Ormanlar ve yeşil alanlar insan ömrünü de uzatıyor. Japonya’da 3.341 insanın ölüm kayıtlarında yapılan incelemede orman alanlarına yakın olan ve ormanda yürüyüş yapan insanların ortalama 5 yıl daha uzun ömürlü olduğu belirlendi. Bu bakımdan belediye başkanı adaylarını kent ormanlarının ve yeşil alanların artırılması, şehirlerin ağaçlandırılması ve su yönetimi konusunu çalışmalarında göz önünde bulundurmaya çağırıyoruz.