5. İstanbul Ekonomisi Zirvesi 10 Aralık'ta ekonominin nabzını tutacak
Bu yıl beşincisi düzenlenecek olan İstanbul Ekonomi Zirvesi "Yeşil Ekonomi" ana temasıyla Kalyon PV ana sponsorluğuyla Çırağan Sarayı’nda gerçekleşecek. Devlet Eski Bakanı, İstanbul Ekonomi Zirvesi Yönetim Kurulu Başkanı Kürşad Tüzmen, İstanbul Ekonomi Zirvesi İcra Kurulu Başkanı Abdullah Değer zirveye ev sahipliği yapacak.
5. İstanbul Ekonomi Zirvesi ‘‘Yeşil Ekonomi’’ Temasıyla 10 Aralık Cuma Günü Çırağan Sarayı’nda gerçekleşecek. Devlet Eski Bakanı, İstanbul Ekonomi Zirvesi Yönetim Kurulu Başkanı Kürşad Tüzmen ve İstanbul Ekonomi Zirvesi İcra Kurulu Başkanı Abdullah Değer’in ev sahipliği yapacağı zirvede Çırağan Balo Salonu ve Yıldız A Salonu’nda eş zamanlı olarak gerçekleştirilecek panellerde; Sürdürülebilir Kalkınmada Yeşil Ekonominin Önemi, Dünyanın Yenilenebilir Enerjide Değişim ve Dönüşüm Süreci, Covid-19 İle Birlikte Kırılan Tedarik Zincirinde Yeni Dengeler, Değişen Mobilite Ekosistemi ve Dijital Geleceğimiz, Otomobil Sisteminde Elektrifikasyon Dönüşüm, Dijital Tarım Ve Temel Gıda, Ekoturizmin Çevresel Ekonomik ve Sosyo-Kültürel Etkileri, Yeşil Mütabakat Küresel Ekonomide Dengeleri Nasıl Değiştirecek?, Bankacılık ve Finans gibi konu başlıkları ele alınacak.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye Turizm Geliştirme Ajansı (TGA), Türkish Cargo, Koluman Otomotiv Endüstri A.Ş., Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Borusan Otomotiv BMW, Mercedes Benz Türk, Mersin Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas ve Organize Sanayi Bölgesi (TÜİOSB), Sanofi Sağlık Ürünleri, Zorlu Enerji, Pekhan İnşaat, Acarsan Holding ve AEB Hukuk’un destek ve sponsorluğunda gerçekleşecek olan 5.İstanbul Ekonomi Zirvesi ile ekonomiye yön verilecek.
Gelişen ve değişen dünya ekonomisine yön veren öncülerin katılımıyla gerçekleşen değerlendirildiği İstanbul Ekonomi Zirvesi, ekonomik fırsatları ve yeni dünya ekonomisini her yönüyle ele almak, dünya ekonomisinin sürdürülebilir kalkınmasını değerlendirmek amacıyla her yıl düzenleniyor. Birbirinden değerli ve uzman isimlerin katılımlarıyla gerçekleşen zirve, sadece Türkiye ekonomisi için değil dünyanın ekonomik anlamda süründürülebilir kalkınmasına dair önemli katkıda bulunuyor. Türkiye’nin en büyük ekonomi organizasyonları arasında yer alan İstanbul Ekonomi Zirvesi öncesi konuşan İstanbul Ekonomi Zirvesi Yönetim Kurulu Başkanı Kürşad Tüzmen “Devletler için doğayla uyumlu politikalar üretmek hiç olmadığı kadar önemli. Tüm dünya iklim değişikliğinin canlılar için özellikle orta ve uzun vadede korana virüsten daha büyük tehdit olduğunun fakına vardı. Çevresel riskleri azaltıcı sektörlere yatırımlar yeşil ekonomi ile karakterize ediliyor. Yenilenebilir enerji, temiz teknolojiler, enerji verimliliğine sahip binalar, düşük karbon emisyonlu ulaşım, gelişmiş atık yönetimi ve temiz içme suyu sağlanması, sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir orman ve sürdürülebilir balıkçılık bu sektörler arasında sayılabilir. Yeşil ekonomi bu alanlarda yapılacak yatırımların; ulusal politika reformları, uluslararası politika ve piyasa altyapılarının gelişmesi yoluyla gerçekleştirilmesini veya desteklenmesini öngörüyor” ifadelerini kullandı.
Abdullah Değer, zirveye dair yaptığı konuşmada ‘’İklim değişiklikleri yepyeni ekonomik sistem tartışmalarını da kapı aralıyor. Yıllar boyunca çevre konusunda olağan şüpheliler ulus ötesi şirketler oldu. Öyle ki karbon salınımın üçte biri 20 önde gelen şirket tarafından gerçekleştiriliyor. Doğal yaşama en çok zarar veren bu şirketlere dur diyecek plan ve projeler artık daha yüksek sesle dillendiriliyor. İklim değişikliği devletlerin siyasi ajandalarındaki ağırlığını gittikçe arttırıyor. Tüm bu çevre dostu süreç ‘’Yeşil Ekonomi’’ olarak adlandırılıyor. Avrupa Birliği bu konuda ilk adımlarını atarak ‘’Yeşil Mutabakat’’ çağrısını duyurdu. İnsanlığın ortak geleceğinin milletlerin iş birliğine bağlı olduğu düşünüldüğünde, problemlere bütüncül bakmayı gerektiren bir bakış açısı ortaya koyan yeşil ekonomi, çevreye dost bir kalkınma ve gelişim politikaları oluşturulmasını içeriyor. Unutulmamalıdır ki ortak geleceğin korunması; ekonomi, çevre ve sürdürülebilir kalkınma alanında varılan fikir birliğinin sözde kalmaması ile mümkün olacaktır’’ açıklamasında bulundu.