Elginkan Vakfı 5. Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Kurultayı sona erdi
9 ülkeden katılımcılara 3 gün boyunca 43 bildiri sunuldu
Kültürel değerleri korumak ve yaşatmak için faaliyetlerini sürdüren Elginkan Vakfı’nın 2013 yılından bu yana düzenlediği Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Kurultayı, bu yıl beşinci kez İstanbul’da gerçekleştirildi. 11-13 Mayıs tarihleri arasında alanında uzman isimleri ağırlayan kurultay, bu yıl “Geçmişten Günümüze Yazılmayan Türkçe - Türkçenin Art ve Eş Zamanlı Değişkeleri” konu başlığıyla toplandı. Toplam 43 bildirinin sunulduğu kurultayda 3 gün boyunca 9 oturum yapıldı.Kültür değerlerini ve Türkçeyi araştırmak, araştırmaları desteklemek, korumak, yaşatmak ve tanıtmak için çalışmalarına devam eden Elginkan Vakfı’nın düzenlediği 5. Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Kurultayı, bu yıl 11-13 Mayıs tarihleri arasında Renaissance Istanbul Polat Bosphorus Hotel’de gerçekleştirildi. 2013 yılından bu yana düzenlenmekte olan kurultay, bu yıl Geçmişten Günümüze Yazılmayan Türkçe - Türkçenin Art ve Eş Zamanlı Değişkeleri ana konusu etrafında Türkçenin Ağızları, Sosyal Değişkeler Açısından Türkçe, Türk Argosu, Türk İşaret Dili, Meslek Dilleri (Jargon), Gizli Diller ve Teklifsiz Konuşmada Türkçe alt başlıklarıyla gerçekleştirildi. 3 gün boyunca 9 oturumun gerçekleştirildiği kurultayda toplam 9 ülkeden alanında uzman isimler katılım gösterdi ve 43 bildiri sunuldu.
“Dil konusu Türkiye’de çok önemli”
5. Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Kurultayı’nın açılış konuşmasında söz alan Elginkan Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mehmet Vecdi Gönül, “Vakfımız, doğdukları topraklardan sökülerek Türkiye’ye gönderilmiş bir aile tarafından kuruldu. Doğduğumuz toprakları, vatanımızı kaybettik. Dilimizi ve kültürümüzü kaybetmeyelim diye de bir vakıf kurduk. Böyle bir düşünceye hizmet etme fırsatı verdikleri için mütevelli heyetine şükranlarımı sunuyorum. Dil konusu Türkiye'de çok önemli çünkü biz bir imparatorluğun bakiyesiyiz” dedi.
“Türkçe; üretkenliğe, değişime ve etkileşime açık”
Kurultaya dair açıklama yapan Elginkan Vakfı Türk Dili ve Edebiyatı Kurultayı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın ise şu ifadeleri kullandı: “Gönderilen toplam 43 bildiriyi kurultaya sunmayı değer bulduk. Kurultayımızda alanlarına ve konularına göre gruplandırılan bu bildiriler, 9 oturum halinde 3 gün boyunca sunulup tartışıldı. Dikkatlice incelediğimizde Türkçemizin ne kadar değerli olduğunu daha iyi anlayabiliriz. Yazı olarak ifade ettiğimiz durağan ölçümlü dilin yanı sıra şehir, ilçe ve köylerimizde, kısacası hayatın her alanında farklı boyut, tür, kapsam ve özellikleri bulunan, yazılamayan ama canlı bir Türkçe var. Doğallığıyla, içtenliğiyle yaşayan bu canlı dil, üretkenliğe, değişime ve etkileşime açık. Bunun yanı sıra ağızlarımızın söz varlığındaki kelimeler, deyimler, atasözleri, bütün zenginliğiyle varlığını korumakta. Öte yandan argo, ki yanlış bilinir, aslında gizli delik demektir. Belirli yaş gruplarına, mesleklere, işlere özgü bir özel dili ifade eder. Bunlar Türk dilinin araştırılması gereken diğer alanları arasında yer alıyor.”Geçmişten Günümüze Türk İşaret Dili sergisiyle başlayan kurultay, değerlendirme oturumu ile sona erdi.