Sosyal medya dost mu düşman mı?
Sosyal medya, yaygınlaşan internet ile birlikte hayatımızın bir parçası haline geldi..
Önceleri interneti, film izlemek,müzik dinlemek, haberleri takip etmek ve bilgi araştırması yapmak için kullanırken şimdilerde ise daha çok facebook, instagram ve twitter’da neler olmuş onları takip etmek için kullanır hale geldiğimiz bir gerçek..
Son yıllarda sosyal medya kullanımına bir göz atalım ne dersiniz?
Türkiye’de en çok kullanılan sosyal medya platformlarına baktığımızda ilk sırada %32 ile Facebook’un yer aldığını görüyoruz.
Facebook’u %24 ile WhatsApp, %20 ile Facebook Messenger, %17 ile Twitter, %16 ile Instagram takip etmektedir.
Her bir dakikada 694.980 durum güncellemesi oluyor ve 532.080 twitt atılıyor; her beş dakikasının birini online olmaya ayıranların oranı ise %40 ve her gün 250 milyon fotoğraf ekleniyor ve %35'i kişinin kendisine ait fotoğraflar.
Sosyal medya kullanımının bu şekilde yaygınlaşması, herhangi birine üye olmak bile paylaşım yapma isteğini arttırıyor.
Tabi ki kullanım amacı, aslında kişilik yapınızın bir parçasını sergilerken bir de kişinin hiç olmayan yönlerini görmesini, sergileme isteğini arttırıyor.
Kimileri sosyalleşmeyi, sosyal medyayı kullanarak sağlamaya çalışıyor, kendi hayatlarınıza dair istediklerinizi rahatlıkla paylaşabiliyorsunuz ve takip ettiğiniz kişilerin hayatlarını izleyip, bilgiler edinebiliyorsunuz.
Yüz yüzeyken ifade edemediklerinizi, bu yolla çok rahat ifade edebiliyorsunuz, bu şekilde gerçekten öte bir kimlik sergiliyorsunuz aslında..
Arkadaş ziyaretleri, yüz yüze sohbetlerde de sosyal medya konuşulur oldu, oradan kimin ne kadar sosyal medyaya zaman ayırdığını ve kimleri takip ettiğini hatta hangi ayrıntılara dikkat ettiğini gözlemleyebiliyorsunuz.
Duygusal ilişkilerin başlangıç, süreç ve bitişinde de önemli rol oynuyor.
İlişkiyle ilgili önemli gelişmeler, nişan-düğün davetleri, tüm dilekler için kullanılırken...
Eş-sevgili-flört’ün neler paylaştığı, neleri beğendiğinden tutun tüm hareketlerinden anlam çıkarmaya çalışıp, ilişkileri sosyal medya üzerinden yaşamak da son zamanlarda şahit olduğumuz davranış kalıpları arasında.
2013 yılında senaryo ve yönetmeni Spike Jonze’un olduğu HER(AŞK) filmi; yapay zeka programındaki bir kadın sesine karşı duyduğu aşkı konu alan bir erkeğin hikayesini anlatıyor, günümüze çok da yabancı değil sanki ne dersiniz?
Sosyal medya kullanımı bu denli artmış, hayatımızın her alanına girmiş ve ona bağımlılığımız her geçen gün artarken, rahat rahat sosyal medyadan sosyalleşmek varken, topluluğa girmek ,toplulukta sıkışmış kalmış hissetmekten kaçar olduk ve zamanla daha yalnız ve iletişim kurmakta zorlanan bireyler haline doğru dönüşmeye devam ediyoruz..
Psikolog Ceren Yağcıköseoğlu