Demokrasi, Viski, Seksi…
ABD uydurma bir bahaneyle Saddam’ı devirmeye karar verir.
9/11 saldırılarından sonra Amerikan kamuoyu Amerikan’dan birine tokat atmasını beklemektedir.
Saddam’ın diktatörlüğü, Kürtleri toplama kampımda değil, aleni açık havada gazla katletmesi, batılı liberaller için yeterli nedendir.
Irak petrolleri de Amerikan sağı için iştah kabartıcı bir ganimettir.
Romantik demokratlar da Saddam devrilince Irak’a demokrasi geleceğini umarlar.
George Bush’u avucunun içinde oynatan yardımcısı Cheny, CIA’e uydurma bir rapor hazırlatır; Saddam’ın ‘Kitle İmha Silahları’ ürettiğini troller.
Amerikan Senatosu da bir kişi hariç (Berny Sanders) Başkan Bush’a savaş yetkisi verir.
Saddam’ın güçlü sanılan ordusu bozguna uğratılır; Amerikalılar Saddam’ın 4000 bine yakın tankını 1 saat 45 dakika içinde tahrip eder.
Hiç beklenmedik kısa bir süre içinde Amerikan paletleri Bağdat sokaklarında yuvarlanmaya başlar.
Anektod bu ya… Sevinçten yalelli söyleyen bir Arap Amerikan tankının önüne atlar. Bozuk İngilizcesiyle bağırır ‘Demokrasi, Viski, Seksi’
Peki, Saddam gitti de demokrasi mi geldi?
Kaddafi gitti demokrasi mi geldi?
Küçük Esat gitse demokrasi mi gelecek?
Örnekler çoğaltılabilir!
BERLİN DUVARINDAN SONRA DA GELMEDİ
Bazen Batılı entelektüeller naif olabiliyor.
Eh Türkiye’deki enteller de genelde Batının türevi olduğu için saflık artarak katlanıyor.
Bugün Rusya’da ne oluyor? Amerika’ya karşı şanını kaybetmiş bir İmparatorluğa Komünizm gömleğini çıkartıp, Çarlık Trençkotu giydiren güçlü lider Putin var.
Konu madem anekdottan açıldı…
Yeltsin ABD’ye gelir. Genelde gündüz vakti de çakırkeyif gezen birisi, ısrarla, Teksas’da bir süpermarkete girmek ister.
Niyeti sıradan Amerikalıların ne yeniğini görmek. İşlenmiş et reyonuna gider. Envaiçeşit sucuk, salam ve sosisleri görünce dayanamaz. Hüngür hüngür ağlamaya başlar.
TÜKETİCİZM DEMOKRASİYLE KARIŞTIRILDI
Kafalar karışırken…
Liberal demokrasi ve ikizi liberal ekonomi, insanoğlunu tarihinin sonuna ulaştırdığını sandı.
Sonuç hiç de öyle olmadı. Liberal demokrasi ve serbest piyasa küreselleşme sürecinde geniş kitlelerin talebelerine cevap veremedi.
Sonuç: Dünyanın her yerinde güçlü liderler ortaya çıktı. Amerika’da CNN’in 24 saat Trump aleyhine yayın yapması rastlantı değildir; liberal demokratlarla tutucu kanadın varoluş savaşıdır.
ARTIK HERKESİN MEDYASI VAR
Son 30 senede siyasi değişim yaşanırken Silicon vadisinde yarım düzine insan 7 milyar dünya vatandaşının hayatını değiştirdi. Google’la, Facebook’la, Twitter’la kısacası İnternet'le sadece özel hayatlar değişmedi, demokrasinin en önemli göstergesi seçimler de sosyal medyanın oyun alanın içine girdi.
Şimdi Rusya, Çin, İran, BAE ve Suudi Arabistan başta olmak üzere hasım gördükleri ülkeleri destabilize etmek, seçimleri etkilemek, vatandaşı huzursuz etmek, özellikle azınlıkların içine şüphe düşürmek gibi sosyal medya üzerinden faaliyetler yoğun biçimde devam etmekte.
Uydurma ve yalan haber, yanlış bilgi vs sınır tanımıyor. Spesifik örnek; Son Amerikan seçimlerinde Rus Trollerin en çok hedef aldığı ‘Zencilere Yaşam Hakkı’ hareketinin üyeleri.
Öteden beri yazarım. Bir tane PKK yok!
İngilizlerin, Almanların ve Amerikalıların ayrı ayrı PKK’ları var.
Yakında dünyada benzer bir bölünme olacak.
Amerika’nın, Çin’in, Rusya’nın kendi internetleri olacak ve sosyal medya üzerinden savaşan, kendi veri tabanı gerilla grupları olacak.
Gerillalar siber siyasi mücadele sahnesinde yer alacaklar.
Engin Civan / ABD / 30. 10. 2019