Telaffuz edilemeyen endişe: "Hatay'ın yeniden masaya gelmesi"

ENGİN CİVAN

TRUMP'IN SURİYE ÜZERİNDEN RUH HALLERİ 

ABD Başkanı Donald Trump beklenmedik bir şekilde başkan seçildi.

Bu sonuç, tıpkı Türkiye’de beklenmedik şekilde seçilen liderlerin müesses düzeni rahatsız etmesi gibi, Amerikan müesses düzenini de rahatsız eden bir gelişme oldu.

ABD’de seçimlere birkaç hafta kala, ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) başkanının çıkışı benim için işaret fişeği oldu.

Alman WDR’deki dostlarımın da teyit edeceği gibi; Trump’ın başkan olacağını Türkçe ilk yazan ben oldum. (Ne de olsa derin devletin nelere kadir olduğuna dair kişisel tecrübem var.)

O gün, bu gündür Amerikan derin devleti Trump’dan rahatsız!

Öyle ki, Trump koltuğa ilk oturduğu günden bugüne, derin devlet Trump’la uğraşıyor.

Bazen hukuk yoluyla, bazen kimsenin hatırlamadığı fakat halen mevcut kanun maddeleriyle, bazen de medya üzerinden, Trump’ın azledilme olasılığını canlı tutuyorlar.

Aslında fazla uzağa gitmeye gerek yok! Hem Özal hem de Erdoğan dönemlerinde benzer olaylar Türkiye’de bolca yaşandı, yaşanmaya devam ediyor.

Tıpkı ‘Yüce Divan’, ‘parti kapatma’, ‘suikast’, ‘savaş suçlusu’ gibi namelerin Türk basınında seda bulması gibi.

SURİYE DİNAMİKLERİ

a) Amerikan Hesapları

Amerikan derin devletinin ulusal çıkar ambalajı içinde iki unsuru öne çıkar.

Birincisi, enerji şirketlerinin lobisi.

İkincisi, militer-sanayi kompleksinin lobisi.

Bu iki lobi savaşların bitmesini istemez ya da enerji yolları için savaşmayı tercih eder.

Nitekim bu iki lobinin faaliyetleri, Trump’ın Suriye’den elini çekmesine karşı çıkması yönünde

Bugünkü analizimde belki biraz kendimi öne çıkarıyorum ama  Suriye’de ve özellikle Kuzey Suriye’de neden çatışma çıkacağını yıllar önce “Esat, Kürt devletinin anası olur mu?’ başlığı altında yazmıştım. Bknz: 05. 05.2012

ABD açısından iki amaçlı şöyle bir yaklaşım var:

Birincisi, Kuzey Irak petrollerini Türkiye’ye bağlı kalmadan Kuzey Suriye üzerinden Akdeniz’e çıkarmak. Böylece ‘Mavi Akım Projesi’ni Ruslarla beraber yaptığı için Türkiye’ye bir ders vermek ve Türkiye’ye bağımlı kalmamak.

İkincisi ise, Suriye’de doğan boşlukla beraber türeyen radikal İslamla mücadelede Kürtleri maşa olarak kullanmak.

b) Kürtlerin Hesapları 

Kürtler çoktanTürkiye içinde bağımsız bir varlık oluşturamayacaklarının farkında.

Öte yandan Barzani de Kuzey Irak’ı parsellemiş durumda. Şu an için tek seçenek Kuzey Irak’ta kanton oluşumlar. Öcalan kantonların ve yerel yönetimin teorisini eski anarşist Mr, Murray Brookchin’den öğrendi. Şu an YPG oluşumunu ve yerel yönetimi Mr. Murray’yi okumadan anlamak imkânsız. Bknz: teorik arka plan 

c) Türkiye'nin Hesapları

Türkiye sınırlarında herhangi bir Kürt Siyasi oluşumuna karşı! Çünkü siyasi oluşumun nerede duracağı garantisi yok.

Ayrıca Türkiye’deki Suriyelilerin de konut yapımıyla geri dönmelerini cezbetme gayreti var. (Sosyal medyayı tek kaynak olarak bilenleri ayrıca rahatlatmak isterim.) Konutların yapım parası Merkel’den.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin telaffuz edilmeyen başka bir endişesi daha var. Suriye’de kartlar yeniden karılırken, Hatay’ın yeniden masaya gelmesi! Bu konu bile tek başına Türk devleti için ‘Casus Belli = Savaş Nedeni’dir.

Ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu’na da bu noktada empati yapmak zorundayım.

Suriye’yi yöneten başta Esad ve güçlü ailelerin hemen hepsi Nusayrı.

Tıpkı İngilizlerin ayrımcılık yapmak için Suud’da uydurduğu “Vahhabilik” nasıl bir mezhepse, Nusayri de Fransızların Suriye’de ayrımcılık yapmak için Alevilere verdikleri bir isimdir.

Kılıçdaroğlu’nun Atatürk’ün partisini kendi hemşehri partisine dönüştürdüğü ‘Kral Çıplak’ hikayesi gibi malum.

Kılıçdaroğlu, Suriye için ne yapsa ne dese, CHP’nin 6 okundan birini kıracak durumda. İlk defa kendisine empati yapıyorum.

d) Diğerlerinin Hesapları

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin,Suriye’deki deniz üssünü koruma derdinde. İran Şii bağlantısını kullanarak, Suriye’nin geçmişte yaptığı gibi Golan üzerinden İsrail’i sürekli taciz etme peşimde. Fransa da “burada ilk dükkân açan benim; göz hakkımı isterim”in rantının peşinde.

Ani bir çıkış yapan Trump, “Askerleri Suriye’den çekiyorum” dedi.

Amerikan derin devleti ve uzantısı Pentagon ‘Hop’ dedik yaptı.

Özellikle FETÖ ve Türkiye düşmanların uzantıları, baskı oluşturmak için, “Amerika Kürtleri Sattı” yaygarası üzerinden duygu sömürüsü yapmaya başladı.

Trump da durumu kurtarmak için bir tweet attı; “Türkiye ekonomisini batırırım” tehdidini savurdu.

Hatırlatırım! Amerikan derin devleti çaresiz kalırsa Trump’ı da götürebilir!

Bu konuda sahada çok oyuncu var.

Mesela…

Salman, Netanyahu, Erdoğan, Trump ve Putin gibi.

Hepsi hareket eden hedef, hepsi hareket eden namlu.

Engin Civan / ABD / 09. 10. 2019