Yeni bir Kara Mesih daha çıkar mı?

ENGİN CİVAN

1960’lı yıllar. Dünya'da çalkantılar var. Amerika'nın içinde de sosyal olaylar var. Zenciler kölelikten kurtulalı yüzyıllar olmuş ama halen kendi ülkelerinde paralel bir yaşama zorlanıyorlar.

İKİ LİDER ÖNE ÇIKIYOR 

Zencilere medeni haklarının verilmesi ve ayrımcılığın sona erdirilmesi mücadelesinde iki lider öne çıkıyor. Birincisi Martin Luther King Jr. Diğeri ise Malcolm X.

Martin Luther King daha mülayim. Malcolm daha keskin.

Gerçi sonunda (lider olarak) daha itidalli olan Martin Luther King kahraman oluyor.

Fakat ‘Galiptir bu yolda mağlup’ misali…

Malcolm, Amerikan zencilerinin ruhunda derin izler bırakıyor. 

Analizimin sonunda konuyu bağlayacağım nokta, bugün Malcolm X üzerine odaklanmamızı gerektiriyor.

MALCOLM X

Çok çocuklu fakir bir zenci ailenin evladı olarak 1925’de dünyaya gelen Malcolm, küçük yaşta babasını kaybediyor.

Papaz olan babası, Klu Klax Klan tarafından öldürülüyor.

Annesi akıl hastanesine kaldırılıyor.

Malcolm evlatlık olarak değişik aileler arasında dolanıyor.

Ortaokul çağına geldiğinde, bir öğretmenine avukat olmak istediğini söylüyor.

Öğretmeni; “Senin bir zenci olarak hiçbir şansın yok, sen en iyisi mi marangoz filan ol...’ tavsiyesinde bulunuyor.

Bu tavsiye okulu bırakmasına sebep oluyor.

Ve genç Malcolm’un Şikago sokaklarının tozunu attıran bir mahalle kabadayısına dönüşmesi uzun sürmüyor.

Uyuşturucu ticareti, fuhuş, hırsızlık gibi suçlarla yaşarken nihayet cezaevini boyluyor.

Mahpus damında tam 6 sene yatan Malcolm, burada Müslümanlıkla tanışıyor.

İSLAM MİLLETİ (NATION OF ISLAM)

Yine o yıllarda İslamiyet’i öne çıkaran, Amerikan zencilerini uyuşturucu ve alkol batağından kurtaran bir tarikat var.

Liderleri Elijah (İlyas) Muhammed’in öncülüğünde, ABD’nin her yerinde camiler açılıyor. Ev ekonomisi üretimlerle zencilere gelir kaynağı yaratılıyor.

Malcolm da İslam Milleti’ne üye oluyor.

Keskin dili, hitabet kabiliyeti ve kıvrak zekasıyla merdivenleri hızla çıkan Malcolm, tarikatta 2. adam mertebesine ulaşıyor.

Tarikat, Harlem'in güneyinde bulunan New York Camisi’ne (Amerikan kapitalizminin kalbine)  Malcolm’u imam olarak atıyor.

VE MALCOLM SAHNEDE 

‘Ey beyaz adam seni suçluyorum. Sen bir katilsin, sen bir hırsızsın, sen bir gaspçısın...’ mealinden vaizler veren Malcolm bütün dikkatleri üzerinde topluyor.

Çok geçmeden New York Polisi ile FBI’ın radarına giriyor.

Polis tarafından özel bir ekip kuruluyor. Malcolm’un etrafına ajanlar ve muhbirler yerleştiriliyor. Telefonları 24 saat dinleniyor.

Ne ki, Vietnam’da bataklığa batmış, Küba’da, Latin Amerika’da askeri darbeler peşinde olan ABD’nin bir de içerde zencilerle uğraşmaya hiç niyeti yoktur.

Fakat müesses nizamı ısrarla suçlamaya devam eden Malcolm, mevcut sistemin “Demokrasi değil, Hipokrasi/Riyakarlık” olduğunu savunur.

Beyaz adamın kendisine verdiği ismi beğenmediği için soyadını ‘X’ olarak (bilinmeyen anlamında) seçtiğini ifade eder.

KIRILMA NOKTASI

Bu arada, İslam Milleti cemaati, Los Angeles’daki cami çıkışında, hem de ortada hiçbir provokasyon yokken, polis tarafından kurşun yağmuruna tutulur. Ölenler olur.

Cemaat lideri Elijah konunun üzerine gitmez.

Buna karşılık, Malcolm çok hiddetlenir ve ‘Silaha silahla karşılık verilir’ önerisinde bulunur.

Yumuşak tepkilere kızan Malcolm cemaatten ayrılır ve New York’da kendi cemaatini kurar.

Derin devlet ve müesses düzen, başta New York Times olmak üzere, ana akım medya desteğiyle iki lider arasındaki sürtüşmeyi canlı tutar ve Malcolm’a sürekli kişilik suikastı düzenler.

MALCOLM ULUSLARARASI SAHNEDE

Malcolm Hac’ca gider. Orada gördüğü ayrımcılıktan arınmış ibadet şekli üzerine Sünni İslam’ı seçer. Kara Afrika’nın ve Kuzey Afrika’nın liderleri Malcolm’u Amerikan zencilerinin elçisi gibi karşılar. Malcolm X, Avrupa’nın önemli üniversitelerine konuşmacı olarak davet edilir.

Yıl 1963’tür. Başkan Kennedy bugün hala meçhul kalmış bir suikastla öldürülür.

Amerika şoktadır.

Bir seyahati dönüşünde, gazetecinin biri Malcolm’a şöyle bir soru yöneltir: ‘Kennedy suikastı hakkında ne düşünüyorsunuz?’

Malcolm da Amerikan tarihine geçmiş bir cümleyle cevap verir: ‘Chickens are coming home to roost / Ne ekersen onu biçersin.’

BİLETİ KESİLİR

Tüm çıkışlarıyla hedef tahtasında olan Malcolm 1965 senesinin soğuk bir şubat gününde konuşma için gittiği bir salonda, yüzlerce seyirci, eşi ve çocuklarının gözü önünde İslam Milleti üyesi 3 kişi tarafından öldürülür.

Saldırıya dair birçok soru işareti olmasına rağmen konu kapatılır.

Ve Malcolm’un ölümünde birçok soru cevapsız kalır.

NEDEN BUGÜNLERDE AKLIMA GELDİ?

Evet, adına okullar yapılmış, zencilerin öfkesini rap müziğe çevrilmesinde ilham kaynağı olmuş, Muhammed Ali gibi bir ikonu Müslüman olmaya ikna etmiş, zenci kültüründe derin izler bırakmış, birçok Müslüman zencinin idolü Malcolm X neden bugün aklıma düştü?

CEVAP İLGİNÇ: COVİD-19 VİRÜSÜ

ABD’de vaka sayısı astronomik, ölü sayısı 100 bine koşuyor.

Süper güç zor durumda, çünkü ‘beyaz adam’ ulusal sağlık sigortası sistemini kuramadı.

Söz konusu ülke ufak bir muz cumhuriyeti değil, dünyaya hakim süper nükleer güç Amerika.

UÇURUMUN DERİNLİĞİ ORTAYA ÇIKTI

Virüsten ölenlere baktığımızda zencilerin, Hispaniklerin, kısacası toplumun dar gelirli alt kademelerinin ölüm oranlarının yüksek gelirli beyazlara göre orantısız olarak çok daha fazla olduğunu görüyoruz.

Ortada bir haksızlık, bir adaletsizlik var.

Test olmaya giden hastalara “Evine git ağırlaşırsan gel…” diyen bir sistem var.

Belli semtlerde ve mahallerde ölümler çok daha yüksek.

Virüsün getirdiği ekonomik çöküntü işsizlik yaratıyor.

Düz meslek sahibi zenciler ve azınlıklar arasında işsizlik oranı çok daha yüksek.

Şimdi sıkı durun, size bir istatistik vereceğim:

Amerika’da 18 yaş üstü yetişkinlerin yüzde 40’nın cebinde $400 dolar nakit para yok.

Bu şu demek:  Amerikalıların, hele hele zencilerin büyük çoğunluğu, maaş ödemesinden maaş ödemesine yaşıyor.

Büyük çalkantıların yaşandığı 60’lı yıllarda Malcolm X’e verilen lakap 'Kara Mesih' imiş. 

Ne dersiniz?

Önümüzde yaşanması beklenen çalkantılı günlerde yeni bir ‘Kara Mesih’ daha çıkar mı?

Meraklısına Not: 1990’lı yıllarda efsane zenci film direktörü Spike Lee, yine efsane oyuncu Denzel Washington’un canlandırdığı ve Kunta Kinte’nin yaratıcısı Alex Hayley’nin yazdığı biyografiden Malcolm X filmini çekmişti.

Engin Civan / ABD / 10. 05. 2020