"AK Parti yenilmez!" algısı...
Son günlerlerde algı ile olguyu karıştıranlar var!
Realist yaklaşımlar üzerinden konuşan yok!
İşine geldiği gibi konuşan çok!
Özellikle televizyon ekranlarında yayınlanan tartış-ma programlarında...
'Tespit' adı altında temenniler paylaşılıyor.
Liderlerin gözüne girebilmek adına olsa gerek, savunma kavramı bayağılaştırılıyor.
Zira sorgulayan yok!
Nasıl olsa.. hitap edilen kitlenin çoğunluğu duymak istediğini duyuyor, görmek istediğini görüyor, inanmak istediğine inanıyor.
Fikir edinmek adına okuyor ve dinliyorum!
Fakat söylemlerine duygularını karıştıran bir kanaat önderi(!) bana ne verebilir ki?
Beni boşverin!
Savunduğu, övgüler düzdüğü, göklere çıkardığı ve peşinen galip ilan ettiği cenaha gerçekten bir faydaları var mıdır acaba?
Hiç sanmıyorum!
Örneklemek gerekirse...
- Sayın Erdoğan bu işi ilk turda bitirir!
- Anketler sayın Erdoğan'ı işaret ediyor.
- Sayın Erdoğan her türlü kazanır!
- Muhalefetin hiç şansı yok!
-AK Parti oradaki oy düşüşünü şuradaki çıkışıyla telafi ediyor.
Yani muhalefet kanadı ilk defa bu kadar birbirine kenetlenmiş ve başarıya inanmışken...
Birileri AK Parti seçmenine pembe bir tablo çiziyor!
Kanaatim o ki, AK Parti tarafgiri olduklarına da şüpheyle yaklaştığım mezkur kanaat önderleri(!) Reis'e iyilik değil, kötülük yapıyor.
Sayın Erdoğan "Kimse benim adıma racon kesmesin" dediği gibi, 'Kimse benim adıma benim seçmenimi motive etmesin" demiş olsa haksız sayılmaz!
Zira, ekranlara çıkan sözde AK Parti'ye yakın bazı isimler, kaş yapayım derken göz çıkarıyor.
İlk bakışta AK Parti seçmenini motive etmeye çalışıyormuş gibi görünen mezkur isimler, irrasyonel yaklaşımlarla (bilerek ya da bilmeyerek) tahrik ettikleri muhalafet seçmenini daha çok motive ediyor.
Ayrıca...
Aşırı tarafgir yazı ve yorumların etkisi altında kalan AK Parti mücahitleri yeteri düzeyde çalışmıyor. Çalışılıyormuş gibi yapılıyor!.
Kimin ağzına baksam “Reis bu işi nasılsa yine halleder!” diyor.
Tıpkı refarandum sürecinde olduğu gibi, 24 Haziran için var gücüyle çalışan tek bir kişi var; o da sayın Recep Tayyip Erdoğan.
Diğerleri çoktan rehavet rüzgarına kapılmış, meçhule doğru sürükleniyor.
"AK Parti yenilmez" algısı, acaba gözleri kör, kulakları sağır mı ediyor?
Hakbuki AK Parti kurmayları endişeli bir tutum izlenimi veriyor.
Mesela, muhalafet kanadı ilk defa bu kadar çok dikkate alınıyor.
Sayın Erdoğan, 'metal yorgunlu' tespitini yaptığı ilk günden bugüne tabanını uyarıyor.
Aleni bir şekilde söyleyemese de, seçimin tehlikede olduğuna işaret ediyor.
Ama...
Taban, "şampiyon belli ikinci kim olur?" dercesine davranmaya ısrarla devam ediyor.
Çünkü 'metal yorgunlu' teşhisi doğru ama yetersiz/eksik bir teşhisti.
Doğru teşhis: metal (iktidar) sarhoşluğudur.
Şimdi...
AK Parti ikinci bir 7 Haziran vakasıyla karşı karşıyadır.
AK Parti, 7 Haziran'da fırtınaya yakalanmış, ama usta kaptanın kontrolü ele almasıyla fırtınayı en az hasarla atlatmıştı.
Uzun lafın kısası...
Sayın Erdoğan'ın Ankara'dan estirdiği rüzgarla var olanlar; 7 Haziran'da, hatta kısmen de olsa 16 Nisan referandumunda yeterli dersi almamış, buradan o anlaşılıyor! Yoksa yanılıyor muyum?