Aslanın Erkeği Dişisi Olmaz

HASAN ESER

Hasan ESER / 12 Aralık 2016 

Beşiktaş-Bursaspor maçının ardından düzenlenen ve 44 şehit verdiğimiz hain saldırının ardından…

Daha önceki menfur olayların akabinde olduğu gibi…

Hain saldırıda hayatını kaybeden aziz şehitlerimiz için üzüldük,  kahpece saldıranları da lanetledik.

Öfkemizi de, üzüntümüzü de sosyal medya üzerinden paylaştık.

Taziye dileklerinde bulunmak, toplumun acısını paylaşmak, toplumsal tepkiye ortak olmak, teröre karşı dik bir duruş sergilemek ve bir nebze de olsa yüreğini soğutmak adına öfkesini dile getirenlerden Allah razı olsun.

Ama…

Durumdan vazife çıkarmaya,  terörden rant devşirmeye ve acılar üzerinden siyaset yapmaya çalışanların da Allah belasını versin.

SAFIMIZ BELLİ OLSUN!

Her toplumsal olay sonrasında yaşadığımız gibi…

İçi boş söylemler ve gereksiz tartışmalar yine sosyal medya üzerinden havada uçuştu.

Örneğin bir vatandaş şöyle diyor:

Siyasi parti temsilcisi,  belediye başkanı ve STK liderleri terör olayları sonrasında üzüntü bildirip kınama yapıyor! Basında geniş yer bulan hamaset yüklü bu mesajlar neyi geri getirir ki? Bıktık artık bu mesajlardan…”

Hop orada durun bakalım!

Her şeyden önce bu bir ritüeldir.

Ateşe atılan Hz. İbrahim’e su taşıyan karıncanın “Ben de bilirim bir damla su Nemrud'un ateşini söndürmeyecek ama en azından safımı belli eder” dediği misal…

Siz, temsil ettiği kitle adına taziyelerini bildiren ve hain saldırıları şiddetle kınayarak tarafını belli edenlerden değil, asıl etmeyen ya da edemeyenlerden rahatsız olun!

GÜÇLÜ TÜRKİYE

Türkiye'de aktif durumda olduğu bilinen 12 terör örgütü olduğu söyleniyor.

FETÖ benzeri kripto terör örgütlerinin olup olmadığı ise muamma…

Türkiye 1984’ten beri terörle mücadele ediyor.

Darbeleri, darbe girişimlerini, krizleri, doğal felaketleri, faciaları saymıyorum!

Zira Türkiye’nin başına gelenleri yazmakla bitirmek mümkün değil.  

Velhasılıkelam…

Hep merak ediyorum, yaşadıklarımızın onda birini herhangi bir Avrupa ülkesi yaşamış olsaydı, acaba ne olurdu?

Şahsi kanaatim:  Türkiye’nin yerinde başka bir ülke olsaydı şimdiye 10 defa dağılırdı-ki bu da ülkemizin ne kadar güçlü olduğuna işaret eder-

Çünkü dünyada, vatanı uğruna şehit olmayı şeref bilen tek bir millet daha yoktur.

Yani Napolyon'un da dediği gibi; 'Türkler öldürülebilir, lakin mağlup edilemezler'

GEÇ BİLE KALINDI!

Kuracağınızı iddia ettiğiniz ülke nerede?

Dağlarda, mağaralarda hayvan gibi yaşamaktan öteye geçebildiniz mi?

Kaçak yaşamaktan, hainlikten başka bir hayatınız var mı?

Rezillikten başka, bedduadan aldığınız başka bir şey var mı?

Geberip gittiğinizde arkanızdan ağlayacak, hayır duası edecek kimse var mı?

Bu sözler İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ait.

Her seferinde kahpece, kalleşçe canımızı yakan hainlerin içlerinde bir nebze de olsa insanlık kalmış olsaydı,  içinde bulundukları durumu özetleyen bu sözlerden belki nasiplenebilirlerdi.  

Ancak insanlıktan nasibini almayanlara ne söyleseniz boş!

Sanırım bunun içindir ki, Sayın Süleyman Soylu, “Bütün şehitlerimiz bilsin; o insanlıktan çıkmış alçaklara şunu söylüyoruz; yarından tezi yok Türkiye Cumhuriyeti Devletinin güvenlik güçlerinin birinci öncelikli işi bunu yapanlardan intikam almaktır, karada, havada, denizde, nerede olursa olsun… Hangi güce sığınmışlarsa sığınsınlar, Türk milleti bu kanı yerde bırakmayacaktır. Maliyeti ne olursa olsun bu hesap görülecektir. Bu eşkıyalardan tek tek hesap soracağız. Bulundukları delikleri başlarına yıkacağız” diyerek, hainlerin anlayacakları dilden sözler söylemeyi de ihmal etmedi.

Sayın Süleyman Soylu, aslında bir nevi ezber bozdu. Bugüne kadar yapılan alışılagelmiş klişe açıklamalar yerine gerçekten çok sert ve kararlı ifadeler kullandı.

Sayın Soylu’nun bu sözleri bize ‘Bu terör ya bitecek ya bitecek’ diyerek,  PKK terörünün nasıl biteceği konusunu çok iyi kavrayan Tansu Çiller’in dik duruşunu hatırlattı.  

Ee nihayetinde aslanın erkeği dişisi olmaz. Çünkü aslan aslandır.

Sözün özü: Sayın Bakanımızın bu kararlılığını sonuna kadar sürdürmesi bu saatten sonra en büyük temennimizdir.

NOT: ‘Düşmanımın düşmanı dostumdur’ misali, bir takım çıkarlar uğruna terörü destekleyenleri destekleyenlerin acaba vicdanları rahat mı?