Behçet Saatcı'dan Belediyecilik Dersi
Fethiye'nin yaşayan efsanesi Başkan Behçet Saatcı, Fethiye Belediyesi’nin hiçbir resmi kuruma tek kuruş borcu olmadığını açıklayınca...
Bu yazıyı yazmak içimden geldi.
Halkın büyük teveccüh gösterdiği Behçet Saatcı, son dört dönemdir Fethiye belediye başkanlığı koltuğunda oturuyor.
2013 yılında Devlet Bahçeli'nin gazabına uğrayan Behçet Saatcı, 2014 yerel seçimleri öncesinde MHP ile yollarını ayırmak zorunda kalınca Demokrat Parti'den aday olmuştu.
Ne var ki, Fethiye halkı hangi partiden olduğuna bakmaksızın tercihini bir kez daha Behçet Saatcı'dan yana kullandı.
Malum! Uzun yıllardır Muğla büyükşehir belediyesi CHP'nin, merkezi iktidar ise AK Parti'nin elinde.
Nitekim hem yerelde hem genelde iktidarın nimetlerinden yeterince fayda göremeyen bir belediye başkanıdır Behçet Saatcı.
Ayrıca CHP'li Muğla Belediyesi'nin dönem dönem Başkan Saatcı'ya ne tür zorluklar çıkardığını da basından az çok takip etmişliğimiz var.
Öte yandan Behçet Saatcı'nın AK Parti'ye karşı muhalif duruşu da herkesin malumu.
Ha! Bu dezavantajlarına rağmen iddia ediyorum: Behçet Saatcı Türkiye'nin en başarılı belediye başkanlarından biridir.
Yeri gelmişken ...
Yatırım ve hizmetler belediyelerin karnesidir. Lakin başarı kavramını bununla sınırlamak yanlış olur.
Şöyle düşünün: belediye başkanı kendince bir şeyler yapıyor; ama belediye boğazına kadar borca batmış, işçinin maaşı geriden geliyor, sürülen saltanatın sekteye uğramaması adına da sürekli belediye malları satılıyor.
O zaman ben ne anladım bu işten, eksik olsun senin yapacağın hizmet, öyle değil mi?
Zira insan birazcık olsun kendisinden sonra gelecek olanı hiç mi düşünmez?
Fethiye Belediyesi gibi istisnaları tenzih ederek söylüyorum; bu ülkede göreve gelen her yeni belediye başkanı, en az 3 yıl boyunca, kendisinden önceki başkanın bıraktığı enkazı temizlemek zorunda kalıyor.
Tabii kimileri de uğraşmıyor!
"Bu devran böyle gelmiş böyle gider" anlayışıyla önceki başkanın bıraktığı yerden aynen devam ediyor.
Neyse, dönelim ilk satırımıza...
Fethiye Belediyesi’nin hiçbir resmi kuruma tek kuruş borcu olmadığını bildiren Behçet Saatcı, açıklamasında belediye işçilerinin maaşlarına yüzde 14 zam yaptıklarını belirterek aynen şöyle diyor: "İşçilerimizin ikramiyelerinde dahi aksama yok. Yoğurdu üfleyerek yiyoruz. Zaten personelimizin maaşlarını ödeyemeyecek noktaya gelirsek, biz burada duramayız. Biz personelimizden memnunuz. Yağma Hasan'ın böreği gibi dağıtır geçersin, sonra maaşları ödeyemeyecek noktaya gelirsin. O zaman ben ne anladım bu zamdan!”
Ağzınıza yüreğinize sağlık sevgili başkanım!..
Aynen örneklediğiniz gibi; belediye imkanları maalesef Yağma Hasan'ın böreği gibi dağıtılıyor.
Sonra da, "Efendim biz iktidar partisinden olmadığımız için..." demiyorlar mı, vallahi ifrit oluyorum!..
Yahu siz zaten mümkünse hiçbir zaman iktidar partisinden olmayın-ki sizin israfınızın altından değil merkezi iktidar, ABD bile kalkamaz, yettiremez-
Şaka bir yana...
Yahu kardeşim, "İşte efendim büyükşehir belediyesi bizden değil, yok biz merkezi iktidarın uzağındayız" diye ağlaşacağına...
Önce bir boy aynasının karşısına geçerek kendine bak.
Sonra da gece yastığa başını yaslayıp gözlerini kapattığında; elini başka bir yere değil, sadece vicdanına koy ve düşün!..
Sözün özü, belediyede yüz kişi ile yapacağın hizmeti bin 500 kişi ile yaparsan, bir liralık işi bin liraya mal edersen, mali kaynaklarını lüzumsuz yerlere harcarsan ve en önemlisi belediye imkanlarıyla Manoca Prensi gibi yaşarsan sana dağ olsa dayanmaz be cancağızım.
Günün Fıkrası: Babasından kalan büyük bir mirası günah, sevap demeden har vurup harman savuran birisi, elinde avucunda hiç bir şey kalmayınca Nasreddin Hoca'ya dert yanmış :
- “Hâlim çok kötü. Neredeyse dileneceğim. Derdime bir çar bul Hocam” demiş.
- “Merak etme evlât” demiş Hoca, “yakında bu dertten kurtulacaksın.”
Mirasyedi heyecanlanmış :
- “Yine zengin mi olacağım, Hocam ?”
- “Hayır evlâdım” demiş Hoca, “züğürtlüğe alışacaksın. Ahiret sermayeni de burada harcadın. Alışınca belki orada da çok sıkıntı çekmezsin.”
Günün Sözü: Başarısızlığa bahaneler bulacağına; başarıya giden yolu bul.