CHP, Foça'yı kırkladı
Her yarışın bir kazananı ve bir kaybedeni vardır. Fakat bazı yarışlarda kazanan kendi başarısıyla değil, kaybedenin başarısızlığı sayesinde o yarışı kazanır.
Foça’da 31 Mart Yerel Seçimlerini kazanan CHP’nin başarısı da aslında rakibinin başarısızlığından öte değildir.
CHP’nin Foça’da 1989’dan bugüne 5 defa isim/aday değişikliğine gitmesi üzerinden yapılan bir çıkarım vardı: “Rakibimiz 5 defa aday değişikliğine gitti, ama biz her seçimde Serdar Mersin’de ısrar ettik. Bizim de artık aday değişikliğine gitmemiz gerekiyor.”
Evet, nihayet Serdar Mersin köşesine çekildi ve bu sayede Foça’nın merkez sağı da çok uzun bir aradan sonra aday değişikliğine gitti.
Peki, sonuç ne oldu? Serdar Mersin’in son seçimde aldığı oyun altına düşüldü.
“Serdar Abi şöyle bir kenara çekilse var ya…” diyenler, bu seçimde zor olanı başardı ve kaybedilmesi kazanılmasından daha zor olan bir seçim göz göre göre kaybedildi.
Serdar Mersin ile Taner Acar arasında bir karşılaştırma yapmak gerekirse…
Serdar Mersin, tabanı konsolide etmeyi bilen, her konuda otoritesini konuşturan ve tecrübesiyle krizleri yönetebilen bir siyasetçiydi.
Taner Acar’ın öne çıkan en pozitif yanı da eli kolu bağlı oturmak yerine, Foça’da sıkmadık el, çalmadık kapı bırakmamış olmasıydı. Ha! Bir de Serdar Mersin’den daha çok para harcadığı da inkâr edilemez.
Taner Acar; ilk bakışta Serdar Mersin’den çok daha güçlü bir izlenim verdi, ama kontrolsüz gücün güç olmadığı da bir kez daha kanıtlanmış oldu.
Yeri gelmişken, Taner Acar için “Acemiliğinin kurbanı oldu” şeklinde yorum yapanlara da katılmadığımı belirtmek isterim.
Öyle ki Taner Acar 2009, 2014 ve 2019 yerel seçimlerinde “2’nci adam” konumundaydı. Serdar Mersin gibi bilge bir siyasetçinin yanında 15 yıl boyunca staj görmek herkese nasip olmaz, öyle değil mi?
Evet, Serdar Mersin hiçbir seçimde Taner Acar kadar bir efor harcamadı. Fakat Beşiktaş’ın efsane futbolcusu Sergen Yalçın’ın “Koşsaydım Barcelona’da oynardım” dediği gibi, Serdar Mersin de koşan bir siyasetçi olsaydı, taşranın çakıl taşları arasında kaybolup gitmez ve en azından birkaç dönem milletvekilliği yapabilirdi. O kumaş onda fazlasıyla vardı.
7 defa seçim kaybetmiş olabilir ama Serdar Mersin’in her seçimde uyguladığı bir strateji vardı.
Şunu demek istiyorum: Taner Acar’ın bir stratejisi yoktu ve kör dövüşü misali, bütün tuşlara basarak seçim kazanmaya çalıştı. Kendisine yapılan önerilerin de çok azını dikkate aldı ve sürekli bildiğini okudu.
Yerel seçimleri 4 ayaklı bir masa olarak kabul edersek, o 4 ayağı şöyle sıralayabiliriz:
Başkan adayı
Belediye meclis üyesi adayları
Parti ve teşkilat
Seçim stratejisi
Evet, Taner Acar’ın kurduğu masada yetersiz kalan ayaklar vardı.
Meclis listesi, en az başkan adayının kim olduğu kadar önemlidir. Fakat “2004 ruhunu yeniden yakalayacağız” diyerek yola çıkan Taner Acar’ın meclis listesi, Foça halkını hiç mi hiç heyecanlandırmadı. Hatta hayal kırıklığına uğrattığını bile söyleyebiliriz. Zaten Taner Acar ile meclis listesi arasında oluşan oy farkı da bu tespitimizin kanıtı sayılır.
Ayrıca Taner Acar’ın referans olarak gösterdiği 2004 listesinde; Günal Menemenli, Süleyman Yenişehirli, İbrahim Güler, Metin Öngünşen, Ceyhun Çetin, Serdar Tunçbay, Nurcan Dağlı ve Sercan Ergen gibi (yerel ölçekte) birbirinden ünlü isimler olduğunu hatırlamakta da fayda var.
Foça’da sağ cenahı destekleyenlerin 2009’dan bugüne ortaya koydukları bir tez var: Merkezi iktidara yakın olan bir belediye başkanımız olursa Foça’ya hizmet gelir.
Aslında bu tezin ciddi anlamda etkili olduğunu söylemek mümkün, ama hiçbir zaman seçim kazanmaya yetmediği de aşikâr.
Şahsi kanaatim odur ki Foça’nın sağ cenahı, her seçimde halkın önüne “Hizmet ancak biz seçilirsek gelir” seçeneğini sunmaktan vazgeçmelidir.
Kimine göre “tehdit” kimine göre de “realite” olarak kabul edilen bu seçenek, belli ki karşılık bulmuyor ve bundan sonra da bulacağına pek ihtimal vermiyorum. Keza “Foça’ya hizmet gelsin istiyorsanız bizi seçin” kozu da bir sonraki yerel seçimlerde CHP’nin eline geçebilir.
Son olarak…
MHP, AK Parti ile ittifak değilken Foça’da daha başarılıydı. Bu seçimlerde bir kez daha teyit etmiş olduk ki Foça’da muhafazakâr partiler ile seçim kazanmak neredeyse olanaksız. Bunun içindir ki Foça’nın sağ siyasetine yön veren ekabirler, Foça’daki sağ cenahı yeniden ANAP – Demokrat Parti çizgisine getirmeliler. Aksi halde Foça’da bir 40 yıl daha CHP’ye katlanmak zorunda kalabiliriz.
HASAN ESER