Erdoğan neden kazanır? 

HASAN ESER

Cumhurbaşkanı Erdoğan bir kez daha siyasi dehasını konuşturuyor. 

Sayın Erdoğan, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'yi gündemine alarak yine kendi rakibini kendi tayin ediyor.

Eleştirilerini dikkate alıp cevap verdikçe... 

Erdoğan ile İnce arasındaki polemik her geçen gün biraz daha alevleniyor.

Erdoğan ile İnce karşı karşıya geldikçe...

Birileri şöyle diyor: "Görüyor musunuz, İnce, nasıl da hakkından geliyor Erdoğan'ın. Zaten bu seçimde Erdoğan'ın en büyük çekincesi İnce." (!)

Hal böyle olunca, AK Parti ile CHP asında 16 yıldır devam eden tahterevalli siyaseti yeniden devreye giriyor.

Ve bilindik klişeler tekrarlanmaya başlanıyor:

- "CHP zamanında ekmeği karneyle verdi..."
- "Erdoğan kendine saray yaptı..."

Peki, ideolojik söylem düzleminde oluşan tahterevalli siyaseti kimin işine yarıyor?

 A - Türkiye'de azami yüzde 30 seçmen kitlesine tekabül eden CHP'nin adayı  Muharrem İnce'ye...

B - CHP seçmeni haricinde hemen her kesimden oy alan Recep Tayyip Erdoğan'a...

Ayrıca...

Sayın Erdoğan, gerçekten iddia edildiği gibi sayın İnce'yi kendine tehdit olarak görüyor olsaydı, İnce'yi bu kadar hedefine alır mıydı?

Ya da konuyu bir başka açıdan değerlendirelim.

Sayın Erdoğan, cumhur ittifakının en güçlü ortağı olan MHP'nin oylarına göz diken İYİ Parti'yi niçin muhatap almıyor?

Neden Meral Akşener ismini hiç zikretmiyor? 

Halbuki Muharrem İnce'nin AK Parti seçmeninden oy alması ütopik bir ihtimalken...

Küskün ya da memnuniyetsiz milliyetçi ve muhafazakar seçmenin İYİ Parti'ye kanalize olması güçlü bir ihtimal değil midir?

Bu noktada cevabınızın 'evet' olduğunu kabul ederek bir sorum daha var.

İYİ Parti ve Saadet Partisi'ne göre cumhur ittifakından oy alması pek mümkün görünmeyen Muharrem İnce, nasıl oluyor da Erdoğan'ın en güçlü rakibiymiş gibi gösterilmeye çalışılıyor?

Evet, iddiam o ki, ikinci tura Erdoğan ile birlikte İnce'nin kalması halinde, Erdoğan bu seçimin tartışmasız galibi olur. 

Fakat bu demek değildir ki, Muharrem İnce kötü bir adaydır!

Muharrem İnce her ne kadar rozetini çıkardığını söylese de, doğru zamanda yanlış adreste olmanın ve siyasi tercihinin şansızlığını yaşıyor. 

Velhasılıkelam...

CHP'nin potada olduğu bir seçim (daha önce olduğu gibi) muhafazakar sağ seçmeni AK Parti'de konsolide eder.

Muhafazakar seçmen,  AK Parti ile CHP arasında bir seçim yapma durumunda kalırsa, sandığa olan tavrını AK Parti'den dolayısıyla Erdoğan'dan yana koyar.  

Demem o ki, muhafazakar seçmenin (maalesef) CHP ile tarihten gelen bir hesaplaşması, yani alerjisi olmasaydı...

Ve  Muharrem İnce bugün CHP'nin değil de, herhangi bir sağ partinin adayı olsaydı,  ülke genelinde en fazla oyu alır ve ikinci tura gerek kalmazdı.

Bunun içindir ki, İYİ Parti lideri ve Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, "Sayın Erdoğan ikinci turda karşısında kimi görmek istemez!" diye soruyor seçmene. 

Ne var ki mensubu olduğu millet ittifakına zarar vermek istemediği için olsa gerek, konunun derinliğine ve ayrıntısına giremiyor. 

Toparlamak gerekirse...

Muharrem İnce, CHP seçmenini konsolide etme adına doğru isimdir. Ancak, iktidar değişikliği noktasında isabetli bir tercih değildir. Ki yineliyorum; bu durum zinhar kişiliğiyle alakalı değildir. 

Sayın Erdoğan'ı iktidardan uğurlamanın tek formülü, Meral Akşener'in ikinci tura kalmasıyla mümkündür. 

Aksi halde...

Tıpkı sayın Muharrem İnce'nin "Abdullah Gül-Recep Tayyip Erdoğan arasında kalırsam ben Erdoğan'a oy veririm" dediği gibi...

Hayatında bir kez olsun CHP'ye oy vermemiş olan bu fakir de dahil olmak üzere, sağ seçmen Muharrem İnce ile Recep Tayyip Erdoğan arasında kalırsa oyunu hiç düşünmeden Erdoğan'a verir nokta.