Foça, CHP ve Kadın Aday

HASAN ESER

Türkiye, dünyada kadına seçme ve seçilme hakkını en erken veren ülkelerden biri.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu partisi CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da "Atatürk’ün demokrasi adına attığı önemli adımlardan biri de, birçok Avrupa ülkesinden önce kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkını vermesiydi. Atatürk’ün gösterdiği çağdaş Türkiye yolunda kadınlarımızla yan yana mücadele edeceğiz!" şeklinde ve benzeri ifadeler üzerinden bu konudaki hassasiyetini  mütemadiyen vurgulayan bir siyasi lider.

Tarihinde hiç kadın belediye başkanı olmayan Foça ilçemiz de, Türkiye'nin Batı'ya açılan penceresi...

Demem o ki, ne ülkesel, ne yöresel, ne ideolojik, ne de partisel olarak CHP'nin 2019 yerel seçimlerinde Foça belediye başkanlığı için bir bayan aday göstermesine engel değil.

Ha! Bana sorarsanız; eski Türk filmlerinden bir Cüneyt Arkın repliğiyle cevap verebilirim: "Evinizin kadını, çocuklarınızın anası olun!" 

Şaka bir yana, Foça'da bu dönem Saniye Bora Fıçı, Gülderen Özafacan Zeğerek gibi her biri kendi alanında başarılı ve birbirinden kıymetli isimler; CHP'den Foça belediye başkan adaylığına talip oldular.

Kendilerini kutluyor ve başarılar diliyorum. 

Ancak...

Siyasi kulislerin nabzını tutan biri olarak söylüyorum!  Bahse konu isimlerin aday gösterilme ihtimaline yüksek şans tanınmıyor.

Çünkü, CHP'nin ve Kılıçdaroğlu'nun bu konudaki hassasiyeti Foçalılara pek de inandırıcı gelmiyor.

Ne yalan söyleyeyim, ben de inanmıyorum! Zira bugün İzmir'de birkaç kadın belediye başkanı varsa, onlar da sayın Aziz Kocaoğlu'nun sayesindedir. (AK Partili Kiraz Belediye Başkanı Saliha Özçınar'ı tenzih ediyorum; kendisi MHP'den seçilmişti.) Aksi takdirde, yani sayın Kılıçdaroğlu'nun inisiyatifine kalsaydı, çağdaş insanların yaşadığı, demokrasinin beşiği olan İzmir'de, bugün CHP'li tek bir kadın belediye başkanı dahi olmayabilirdi.

Halbuki, CHP'li kadınların  Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu gibi çok güçlü bir referansları var. Yani şunu demek istiyorum; sadece şans/fırsat tanımak gerekiyor!

Mesela... 

CHP'nin İzmir'deki marka isimlerinden Nurgül Uçar Aktuğ, yıllarca CHP'den Menemen belediye başkan adaylığını bekledi; ama fi tarihinden beri başkanlık koltuğunda oturan ve hala oturmakta ısrar eden Tahir Şahin'den kendisine sıra gelmedi.

Geri gelelim Foça'ya...

Kanuni Sultan Süleyman'ın 46 yıllık  kesintisiz  iktidar rekorunu kırmakta kararlı gibi gözüken Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ da var olduğu sürece...

Foça'da CHP'den bir kadının aday gösterilmesini arzu edenler daha çok beklerler.

İlaveten, Fatih Gürbüz, Gökalp Müstecaplıoğlu, Osman Yurtseven, Gürol Türkmentepe ve Günal Biçer gibi birbirinden güçlü isimler dururken...

Sizce kadın adaylara sıra gelir mi? 

Bu noktada... 

Söylemeden edemeyeceğim, CHP'den adaylığa talip olan hanımlar, bugün "gerici" (!) olmakla itham edilen  malum partide siyaset yapıyor olsalardı, aday gösterilme şansları bin kat daha fazlaydı.

Ayrıca hazır konusu açılmışken... 

CHP Genel Merkezi'ne naçizane bir tavsiyem var! 

CHP, dolayısıyla sayın Kemal Kılıçdaroğlu, eğer isterse Foça'da bir taşla iki kuş vurabilir.

Diyeceğim o ki, CHP Genel Merkezi 'Demirağ' soyadında gerçekten ısrar etmekte kararlıysa...

Sevgili Gökhan Demirağ'ın saygıdeğer eşi, Ziraat Mühendisi Derya Demirağ'ı da aday gösterebilir.

Neden olmasın? 

Zaten üç dönemdir Foça'nın defacto belediye başkanı olduğunu ben değil, yeri geldiğinde CHP'li dostlarım söylüyor.

Övünmek gibi olmasın ama kimin aklına gelirdi?

İşte bu fakirin aklına geldi ve diyorum ki: Demirağ, değişim ve kadın aday.

Evet ne ikisi, alın size bir taşla üç kuş.

Son olarak...

Kadın belediye başkan adaylarının sıkça kullandığı bir ifade dikkatimi çekiyor: "Foça'ya kadın eli değmeli..."

2009 yerel seçimlerinde, Foça'nın değerlerinden biri olan Mimar Nurcan Dağlı, (Süleyman Soylu'nun genel başkan olduğu dönemde) Demokrat Parti'den Foça Belediye Başkan Adayı olmuştu.

Foçalı, eğitimli, kariyer sahibi, mesleğinde başarılı ve vizyoner bir hanımın Foça belediye başkanlığına talip olması hoşuma gitmiş ve beni heyecanlandırmıştı.

Bunun içindir ki, o günlerde kendisini destekleyen yazılar kaleme almıştım. 

Fakat o da ne! 

Özellikle bayan okurlarımdan yazılarıma gelen yorumlar şu minvaldeydi: "Sayın Hasan Eser, Nurcan Hanım konusunda haklısınız; ancak vatan elden gidiyor, eğer cumhuriyeti kurtarmak istiyorsanız, siz de CHP'nin adayı Gökhan Demirağ'a oy vermek zorundasınız!"

Yanlış anlaşılmak istemem-ki yeri geldiği için soruyorum-

Ne oldu, ne yaptınız, kurtarabildiniz mi bari vatanı, yoksa atı alan Üsküdar'ı geçti mi?