Foça'nın Vatan Kurtaran Belediye Başkanı...
FOÇA'DA TURİZM ÖYLE BİR PATLADI Kİ...
Hasan Eser / 27 Haziran 2017
Kuvvetle muhtemeldir ki…
Foça’nın yakışıklı başkanı Gökhan Demirağ, Ramazan Bayramı'nın hemen ardından yine beyanat verecektir:
“Bayram tatilinde Foça’ya yüz bin kişiden fazla insan geldi”
Sanırım bilinçaltına vermek istediği mesaj şu olacaktır:
“Foça benim dönemimde o kadar çok gelişti ve güzelleşti ki, bu sayede herkes buraya akın ediyor”
Eee ‘vizyon’ yakışıklılık üzerine olunca, daha fazlasını beklemek de iyimserlik olur.
Ha! Şimdi oturup kendisine nitelik ile nicelik arasındaki farkı anlatacak değilim.
'Leyleğin ömrü laklakla geçer' misali...
Zat-i alilerinin ömrü de; "Foça marka olacak, Foça butik şehir olacak, Foça'da 12 ay turizm olacak ve hafta sonu Foça'ya şu kadar insan geldi" şeklinde beyanlarla geçti.
Ki bu beyanları irdelediğiniz takdirde alacağınız cevap da bellidir: "Yavaş ama sağlam adımlarla ilerliyoruz"
Breh breh breh, konuşunca zannedersiniz ki, arkadaş, yeni dünya düzenini şekillendirmeye çalışan Trump ile Putin'den sonra üçüncü başat aktör.
Daha da üstüne giderseniz, bu defa da şöyle diyecektir: "Yasalar değişti, yetkilerimiz büyükşehir'e devir oldu. Biz burada şube gibi olduk. Anca çöp toplayıp, etrafı düzenliyoruz."
O zaman Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a selam olsun; Sayın Cumhurbaşkanım, ya ilçe belediyelerinin gelirlerini artırın, artırın ki arkadaşlar daha müreffeh yaşasınlar.
Ya da Başkan Demirağ'ın deyimiyle; ekonomik olarak güçsüzleşen ve bana göre hiçbir yaraya merhem olmayan Foça gibi gereksiz belediyeleri kapatın gitsin.
Neyse konumuz bu değildi, konumuz bayram tatilinde şaha kalkan Foça turizmi(!) (Mimar Metin Öngünşen'in deyimiyle 'beyaz don' turizmi)
Her zaman söylemişimdir; yaşadığımız kente gelen yerli/yabancı turist bizim yaşam kalitemizi düşürecekse; o turist gelmesin!
Yani otopark sıkıntısı çekeceksem, Foça'yı Çanakkale asfaltına bağlayan 26 kilometrelik yol kilitlenecek ise, evimin suyu akmayacaksa, sokakları pislik götürecekse, geceliği 400 TL olan otellerimizin önünde birileri iç çamaşırlarıyla denize girecekse; eksik olsun öyle turizm.
Haklısınız! Hiç kimseye 'Foça'ya gelmeyin' diyemeyiz.
Ancak siz yerel yönetim olarak, kentin turizm anlayışını günübirlik turizm üzerine kurgularsanız, sonuçlarına da katlanmak zorunda kalırsınız.
Gidin bakalım, Foça emsalinde, her hangi bir turizm kentinde; denize sıfır olmak kaydıyla 5 TL'ye balık yeyip, 1,5 TL'ye çay içebilecek misiniz?
Evet, gerçekten Foça'da turizmin kalitesi yerlerde sürünüyor.
Yerel yönetim olarak...
Butik otel, restaruant gibi turizm amaçlı işletmelerin kapatılıp yerine süper market, askeri malzemeci ve milyoncu gibi mekanlara dönüştürülmesine izin verirseniz olacağı budur.
Foça'nın kaliteli yatak sayısını artıramazsanız, günümüzde demodeleşen 'deniz-kum-güneş' turizmi ile sınırlı kalırsanız ve Foça'ya gelen insanların buradan memnun ayrılmasını sağlayamazsanız; en sonunda böylesine niteliksiz turizme mahkum olursunuz.
Elbette Foça'da gerekli organizasyonu yapamayan yerel yönetim kadar, merkezi iktidarın da eksikliği söz konusu.
Öyle ki Foça'ya sağlıklı ulaşım olmadığı sürece, Foça'ya gelmek insanlara her daim kabus olacaktır.
Daha açık ifade etmemiz gerekirse; Ulaştırma Bakanlığımız her yere ulaştı da bir Foça'ya ulaşamadı.
Uzatmayalım...
2014 yerel seçimleri öncesinde Foçalı CHP'liler de Başkan Demirağ'ın yönetimsel başarısızlığını kabul ederek şöyle diyorlardı:
"Kabul ediyoruz! Gökhan Başkan başarısız. Fakat bugün söz konusu olan vatandır. Eğer Cumhuriyet'i kurtarmak istiyorsanız, Gökhan Başkana ve tabii ki Aziz Başkanımıza da oy vermek zorundasınız!"
Neyse ki, Aziz Kocaoğlu ile Gökhan Demirağ yeniden seçildiler ve vatan böylelikle kurtulmuş oldu.
Bunun içindir ki, siz bakmayın benim kendisini eleştirdiğime...
Malumunuz olduğu üzere 2019 'da yerel seçim var.
'Aman' diyeyim, 'vatan' için bu iki cengaveri bir daha seçmemiz şart.
Aksi halde işgal kuvvetleri Beşkapılar kalesinin açığına demirler-ki sonra oturup iki gözü iki çeşme ağlarsınız "keşke oyumuzu Gökhan başkana verseydik" diye.