Foça'da bir cesur yürek: Ramis Sağlam
Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu Sözcüsü ve Gazeteci Ramis Sağlam gıyabında tanıdığım bir isim.
Kendisini gıptayla takip ediyorum.
Her şeyden önce soyadının hakkını veriyor.
Evet, siyasi görüşlerimizin taban tabana zıt olduğu ve dünyaya farklı pencerelerden baktığımız da doğrudur!
Ancak karşıt görüşlerde olmak, birbirine düşman olmak değildir. Öyle ki demokrasinin temel şartlarından biri de farklılıklara saygı gösterebilmektir. İnsanları siyasi görüşlerine göre değil, kişiliklerine ve duruşlarına göre değerlendirmek gerekir.
Ayrıca demokrasiye olan inancımızın yanı sıra Sayın Sağlam ile bizi ortak paydada buluşturan en önemli değerlerden biri de Foça’ya olsan sevgi ve sadakatimizdir.
Fakat ne yalan söyleyeyim, Ramis Sağlam’ın Foça’yı koruyabilmek adına verdiği mücadeleye şahit oldukça, bazen mahcup hissediyorum kendimi.
Düşünüyorum da Foça’daki Osmanlı Mezarlığında bile yatan yakınlarım var.
Evet, sözüm ona kadim Foçalıyım!
Peki, Foçalı bir vatandaş olarak ne kadar sahip çıkabildim ki Foça’ya?
Yıllarca gözlerimizin önünde cüruf dağları yükseldi. 3 kuruşluk arazisini 1000 katına sattıktan sonra, günah çıkarmaya çalışan bazı insanların eylemlerini haberleştirmekten başka ne yapabildim ki?
Belki de sözde protestocular gibi, ben de birkaç eylem haberi yapmakla, Foça’ya karşı sorumluluğumu yerine getirmiş gibi kabul ederek, kendi kendimi kandırdım yıllarca.
Aslında bir kente aidiyet hissetmek için, illa o kentte doğup büyümüş olmak gerekmez!
Ramis Sağlam da Foça’da doğmamış olabilir, ama (ben de dahil olmak üzere) birçok Foçalı’dan Foça’ya daha çok sahip çıktığı da su götürmez bir gerçek.
Tabii ki Ramis Sağlam’dan önce de Foça’ya ve Foça’nın doğasına sahip çıkmaya çalışan duyarlı insanlar vardı ve hala da varlar.
FİKRİ TAKİP
Foça’da 10 yıl boyunca kesintisiz olarak yerel gazete çıkarmış biri olarak genel gözlemimi söylüyorum:
Ramis Sağlam’dan önce, Foça’da çevre ve doğayı korumak adına mücadele verenlerin başını çekenlerde, sanki eksik bırakılmış veya tamamlanamayan bir tutum vardı.
Elbette Ramis Sağlam’dan önce de uzun yıllar boyunca önemli başarılara imza atılmıştır ki Foçalı bir vatandaş olarak onlara da saygı duymakla birlikte teşekkür ediyorum!
Peki, neydi o eksik kalan tutum?
Gazetecilik mesleğinde “fikri takip” olarak tanımlanan bir ilke vardır.
Merhum Hıncal Uluç’un yazılarını takip edenler iyi bilir. Rahmetli, zamane gazetecilerini bu konuda çok eleştirirdi.
Evet “fikri takip” adından da anlaşılacağı gibi, yapılan bir haberin öncesini ve sonrasını takip etmektir. Yani bir hadiseyi yalnızca vuku bulduğu an ve hemen akabindeki süreçte gündeme getirmek yeterli değildir. Aradan yıllar dahi geçmiş olsa, bahse konu olayı sonuna kadar izlemek ve kamuoyunu da gelişmelerden haberdar etmek gerekir.
Bu bağlamda, aktivistlerin çevre alanındaki faaliyetleri de gazeteciliğin “fikri takip” ilkesiyle benzerlik gösterdiğini söyleyebiliriz.
Evet, Foça’da ajans ve televizyon muhabirliği yaptığım dönemlerden de çok iyi hatırlıyorum ki ilçemizde uzun yıllar boyunca “doğa- çevre” konusunda çok sayıda ve hatırı sayılır eylemler yapıldı.
Peki, sonuç ne oldu?
Misal, “cüruf” konusunda ne kadar başarılı olunabildi?
İlginçtir! Foça’da “uzun” diyebileceğimiz zaman aralıklarıyla ayağa kalkan ve toplumu bir anda harekete geçiren bazı aktivistlerin yaktığı mücadele meşalesi, ne hikmetse hiçbir zaman “saman alevi” olmaktan ileri gidemedi.
Yine cüruf örneğinden gidelim.
Foça’da sorumluluk sahibi olan birileri “Cüruf dağlarına hayır” diyerek düğmeye basıyor ve kısa zamanda örgütlediği ilçe halkıyla beraber soluğu cüruf bölgesinde alıyordu. Katılım, sloganlar, pankartlar ve yapılan basın açıklamaları da şahane!
Peki ya sonrasında?
“Futbol maçına gider gibi gidildi, bağırıldı, çağrıldı ve herkes stresini attı…” demiyorum, ama sanki her seferinde bir şey oldu ve birçok eylem de saman ateşi etkisinden öteye gidemedi maalesef.
Türkiye’de kesintisiz yıllarca süren ve nihayetinde başarılı olan eylem örnekleri de vardır. Misal, her ne kadar yapılanı tasvip etmesem de Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu'ya karşı yapılan protesto eylemi gibi.
İşte son yıllarda Foça’da çevre ve doğayı koruma adına yapılan eylemlerin başını çeken Ramis Sağlam’ı da bazı aktivistlerden ayıran özelliği de budur: Hem bir aktivist hem de bir gazeteci olarak, gündemine aldığı konuların ısrarla ve sonuna kadar takipçisi olması…
Ramis Sağlam; Foça’daki sorunların kaynağı olanların, çözümün parçası olamayacağının bilincinde olan biri olarak yoluna devam ediyor. Yolu açık olsun!
Not: Doğayı ve çevreyi talan edenlere geçit verdikten sonra çevre eylemlerinde boy gösteren bazı belediye başkan ve yöneticilerini de sinema filmlerinde hasmını vurdurduktan sonra hastaneye çiçek gönderen veya cenaze töreninde göz yaşı döken karakterlere benzetiyorum!
HASAN ESER