Foça'da CHP'den satılık beytülmal
AK Parti hükümetini “Elde avuçta ne varsa satıyorlar” diyerek eleştiren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, nedense belediye mülklerini satan CHP’li başkanları görmezden geliyor.
Ön seçimle aday belirleme geleneğini rafa kaldıran ve belediye başkan adaylarını parti genel merkezinde belirleyen CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun İzmir’e atadığı belediye başkanları, tutumlu babanın hovarda çocukları gibi davranıyor.
Vatandaş İzmir’den “Belediye mülklerini satmayın” diye haykırıyor, ama sesini CHP Genel Merkezi’ndeki Kılıçdaroğlu’na duyuramıyor.
CHP Genel Merkezi’nin pencerelerinden bakınca, İzmir’in sahili görünmüyor! Hele Foça’da neler olup bittiğinden kimsenin haberi olmuyor. Zaten zurnanın son deliği misali, Foça’yı yeteri kadar kimse dikkate almıyor.
Yaklaşık otuz iki yıldır CHP tarafından yönetilen Foça'nın Kumburnu mevkiinde bulunan ve mülkiyeti Foça Belediyesi'ne ait turistik tesis imarlı arazi, CHP’li Foça Belediye Başkanı ve Meclis Üyeleri tarafından 2’nci kez satışa çıkarılmaya hazırlanıyor.
2’nci kez diyorum çünkü daha önce de satış için bir teşebbüs olmuş, ama halktan tepkiler yükselince geri adım atılmıştı.
Belediye Başkanı ve CHP'li Meclis üyelerimiz, Belediyecilik konusunda epey bir tecrübe sahibi oldular.
Belediyeciliğin halka rağmen halk için nasıl yapıldığını kısa sürede kavradılar.
2005 yılında kapatılan Fransız Tatil Köyü, 2006 yılında açılan ilk ihalede 8.2 milyon dolarla en yüksek fiyatı veren Yıldırım Dış Ticaret Anonim Şirketi’ne satılmıştı.
CHP’liler “Tatil Köyü birilerine peşkeş çekiliyor” diye kızılca kıyameti koparınca…
Teslim aşamasındaki ihale iptal edilmişti.
O dönemin CHP’si beytülmal konusunda aşırı hassastı.
Değişen ve dönüşen dünyada, CHP’liler de mi evrime uğradı?
O gün Fransız Tatil Köyü’nün kapısında eylem yapanlar, bugün Kumburnu’nun satışına tepkisiz kalıyorlar.
Birçok konuda olduğu gibi, mezkur konuda da Foça halkı tam ortadan ikiye bölünmüş durumda…
Belediye ile duygusal ilişkisi olanların konuya yaklaşımları özetle şöyle:
- “Türkiye’de mal satmayan Belediye mi var?” (Sürü psikolojisi...)
- “Belediyenin kasasında para yok, satmayıp da ne yapacaklar…” (Neden acaba?)
- “Başkanımızın bir bildiği var ki satmak istiyor” (Olmaz mı...)
- “Başkanımız çok iyi çocuk, biz ona güveniyoruz ve aldığı her kararın arkasındayız” (MaşAllah sübhanAllah)
Bu yöndeki yaklaşımları kabul etmemekle beraber satışa karşı çıkanlar da konuyu şöyle değerlendiriyor:
- “Yap-işlet-devret yöntemi uygulanmalı. Yatırımcısı mutlaka turizmci olmalı ve bahse konu arazi sadece ve sadece turizm amaçlı kullanılmalı.”
- “Arazinin gelecekte-tabir yerindeyse hülle yoluyla- 2’nci konut alanına dönüştürülebilme ihtimali için şimdiden önlem alınmalı. Ve en önemlisi de tapu kesinlikle ve kesinlikle Foça Belediyesinde kalmalıdır.”
Foça’nın tek geçim kapısı Belediye olduğu için olsa gerek, önce naklettiğim görüşler, özellikle de sosyal medyada daha bir kabul görüyor.
Foça hakkındaki önemli kararlar, zaten bir süredir sosyal medyadaki eğilimler üzerinden şekilleniyor.
Foça, Foça Belediye Meclisinden değil, sosyal medyadan yönetiliyor.
Kentsel ve arkeolojik sit alanında bulunan Reha Midilli Caddesi'ndeki Arnavut kaldırımı taşları sökülüyor ve yerine modern taşlar döşeniyor.
Foça’ya yön veren sosyal medya kullanıcıları da “Başkanımız neyler, neylerse güzel eyler” dercesine abartılı ve bir o kadar anlamsız övgüler düzüyor Sayın Başkan’a…
Tabii Mahmut Limnili gibi aktivistlerden karşıt yorumlar da geliyor, ama dinleyen kim?
Neyse ki Muz Cumhuriyeti’nde yaşamıyoruz ve son sözü sosyal medyacılar değil, Devlet söylüyor, nihayetinde söyledi de…
Hiç kimsenin endişesi olmasın ki, Milliyetçi Hareket Partisi’nin Foça Belediye Meclis Üyeleri bu satış konusuna seyirci kalmayacaktır.
Ki Sayın Osman Mert de partisinin konuyla ilgili genel görüşünü bizatihi açıkladı.
Dahası, ben de konunun takipçisi olacağım.
Ancak…
Foça’da 2 dönem üst üste Meclis Üyeliği görevinde bulunan Mimar Metin Öngünşen de, satış konusunun somutlaşması halinde mutlaka yargıya taşınması gerektiğini savunuyor.
Olası bir durumda konuyu yargıya taşıyabilecek dirayette bir isim yok, Foça Belediye Meclisinde…
Ama sokakta Foça için elini taşın altına koymaya hazır olan çok isim var!
03.08.2012 tarihinde dönemin CHP’li Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ ile ‘Kumburnu’ konusunda bir mülakat yapmıştık.
O gün aynen şöyle demişti Sayın Demirağ: “İlçemizde ki kaliteli yatak sayısını arttırma noktasında Kumburnu Otel Projemiz Foça turizmi açısından önem arz ediyor. 4 Yıldızlı 350 yatak kapasiteli turisttik tesis olarak planlanan alanımız Özel Çevre Koruma Kurulu ve Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulundan onaylı bir projedir. İhalenin tamamlanmasının ardından sürecin hızlı bir şekilde işleyip otelin kısa sürede yapılmasını hedefliyoruz"
Evet, “Hedefliyoruz” dedi ama o hedefini bir türlü gerçekleştiremedi Sayın Demirağ.
Aslında Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Sayın Mehmet İşler, ihalenin neden her seferinde başarısız olduğunun sebeplerini yine bu fakirin kendisine uzattığı mikrofona, hem de asgari bir zekaya sahip olan herhangi bir insanın anlayabileceği bir lisanla tane tane anlatmıştı.
Ancak o dönem Foça’yı yöneten arkadaşımız direksiyonu başkasına teslim etmişti. Gününü gün etmekle meşgul olduğundan olsa gerek, anlatılanları dinleme, yazılanları okuma zahmetinde bulunmadı.
Gerçi hoş, o dönemden bu döneme değişen bir şey var mı sanki?
NEREDEN ÇIKTI BU KUMBURNU MUHABBETİ...
Sezar’ın hakkı Sezar’a…
‘Kumburnu Oteli' projesi, 1984-1989 döneminde Foça'yı yöneten ANAP’lı Belediyenin ‘Büyük Foça’ projesi kapsamında yer alan yatırım planlamalarından sadece biriydi.
Lansmanına dönemin Başbakanı Turgut Özal da gelmişti.
“Hayır, öyle değildi” diye karşı çıkanlar mutlaka olacaktır.
Kendilerine şimdiden selam olsun, bahse konu projenin tanıtım kitapçığı arşivimdedir!
TEŞEKKÜRLER NİHAT DİRİM
ANAP’lı yöneticilerin siyasi ömürleri yetmediği için Kumburnu projesi de Foça için hep gerçekleştirilemeyen 'pembe bir hayal' olarak kaldı.
Ama…
1989-99 döneminde görev yapan SHP’li Belediye Başkanı Sayın Nihat Dirim, Foça’ya Fokai Oteli’ni kazandırdı. Hem de satmadan, kimseye peşkeş çekmeden...
Nasıl bir zamanda yaşıyoruz ki, SHP’li Belediyenin o dönem uyguladığı yöntemi, gelinen noktada MHP’li Foça Belediye Meclis Üyeleri de savunuyor. Çünkü ideolojilerin yolu bir olmasa da aklın yolu birdir.
‘Sol görünümlü Foça’ diye başlık attığımda birileri bana kızıyor, ama Kuyumculuk yapan bir abimizin dediği gibi, Foça’yı yöneten CHP’lilerin eleştirdikleri diğer partilerden ne farkları var ki?
Nihayetinde adam sarraf, bir bakışta anlıyor; beyaz altın ve gümüş arasındaki farkı...
Günün sözü: Yok aslında birbirimizden farkımız, ama biz Osmanlı Bankası'yız!