Foça'da CHP'nin Adayı Kim Olur?
'Foça’da CHP’nin Adayı Kim Olur?' başlığı dikkatinizi çekti, öyle değil mi?
Normalde atılması gereken başlık, yani sorulması gereken soru şu olmalıydı: 'Foça’da Yerel Seçimleri Hangi Partinin Adayı Kazanır?”
Peki, neden asıl sorulması gereken soruyu sormuyoruz?
Çünkü Foça’da seçimleri hangi partinin kazanacağını merak eden yok!
Sözüm ona demokrasinin bir güzelliği olan seçimler, Foça’da CHP’den kimin aday olacağına indirgenmiş durumda!
Bunun içindir ki Foça Belediye Başkanlığı için CHP'den 19 tane aday adayı var.
Foça’da heyecan da rekabet de CHP’nin sınırları içinde…
35 yıldır Foça’yı yöneten CHP mi çok başarılı, yoksa iktidara alternatif olan diğer partiler mi başarısız?
35 yılın analizini, çerçevesi sınırlı bir yazıda yapmak mümkün değil elbet.
Ancak tek bir cümleyle özetlemek gerekirse, birtakım ithamlarda bulunmak suretiyle “Biz gelmezsek Serdar Mersin gelir haa..” politikasının her seferinde olumlu sonuç vermesi ile ilişkilidir, CHP’nin başarısı(!).
Tabii bu tespite şunu da eklemek gerekir: Serdar Mersin karşıtlığı üzerine kurulan politikaya, 2009 yerel seçimlerinden itibaren “Eğer biz gelemezsek, AKP gelir ona göre haa…” söylemi de eklendi.
Her seferinde adeta şöyle bir algı oluşturuldu: “Ölümü gör, sıtmaya razı ol…”
Tabii Foça’da kendini muhalif olarak tanımlayan topluluk da bu duruma biraz çanak tutmadı değil.
CHP, Foça’da son 35 yılda (Nihat Dirim, Ali İlcan, Gökhan Demirağ, Fatih Gürbüz) dört defa isim değişikliği yaptı. Muhalefet cenahı ise 35 yıl boyunca aynı isimde ısrar etti.
Foça’da bir zamanlar yerel seçimler tek haneli rakamlarla kaybediliyordu.
ANAP -Doğru Yol Partisi gibi görece daha merkezde olan oluşumların terk edilmesiyle birlikte denklem değişti ve bu sayede yerel seçimlerin genel seçim havasında geçmesinden büyük avantaj sağlayan CHP'nin de ekmeğine yağ sürülmüş oldu.
Ha! “Cumhur İttifakı’nın aday adayları arasında bu dönem Serdar Mersin yok! Bu teze göre, Cumhur İttifakı’nın başarılı olması gerekmez mi?” diye sorabilirsiniz. Ancak siyasette her zaman 2X2=4 etmiyor maalesef.
Ayrıca Foça’da ana muhalefet liderliğinin 35 yıldır tek bir kişi tarafından işgal edilmesi de yeni bir liderin yetişip ortaya çıkmasına da cevaz vermedi ne yazık ki!
Foça siyasetinde sağ cenaha umut olabilecek Mimar Nurcan Dağlı, Av. Sercan Ergen, İbrahim Gürsu gibi birbirinden değerli birçok ismin de bu sayede önü kesilmiş oldu. Kimi siyasete küstü, kimi de umudunu yitirdi.
Daha açık ifade etmek gerekirse, Foça’nın sağ siyasetinde ikinci bir ismin yükselişine izin verilmediği için olsa gerek, gelinen noktada, CHP dışındaki partilerden aday adayı olanların şöyle yeri yerinden oynatamadığını ve sağ seçmende beklenen heyecanı yaratmadığını gözlüyoruz.
Şimdi Foça’daki muhalefeti bir kenara bırakıp tekrar başa dönelim.
Çocukluk yıllarımdan kulağımın aşina olduğu bir söylem var: “Yerel seçimlerde partiye değil, kişiye oy verilir!”
Daha önce “Foça’nın Doğruları ve Gerçekleri” başlığı altında kaleme aldığım bir yazımda da aslında bu duruma açıklık getirmeye çalışmıştım.
Evet, yerel seçimde kişiye oy verilir ve bu doğru bir yaklaşımdır, ama siyasi bir partiyi futbol takımı tutar gibi destekliyor oluşumuz da gerçeğin ta kendisidir.
Evet, özellikle de parti içi demokrasinin eksikliği noktasında “Lider sultası, biat kültürü ve delege ağalığı” gibi eleştiriler doğrudur, ama diğer taraftan da gerçek olan da şudur:
Genel seçimlerde önümüze konulan milletvekili listelerine, yerel seçimlerde de tepeden inme gösterilen adaylara, Kılıçdaroğlu’nun deyimiyle tıpış tıpış gidip oy veriyoruz.
Aslında ne seçim yapıyoruz ne de oy veriyoruz.
Sadece ve sadece onay makamıyız.
Liderin iki dudağının arasından dökülen isimler bir liste haline getiriliyor ve bize de sandık başına gidip o isimleri onaylamak düşüyor.
31 Mart 2024’te de değişen hiçbir şey olmayacak!
Evet, Cumhur İttifakı ve CHP’nin dışındaki siyasi partilerden de mutlaka adaylar çıkacaktır, ama bu defa da Türkiye’de 2002’den bugüne süregelen ve seçmenin zihnine hâkim olan “Oyum yazık olmasın” düşüncesi yeniden tezahür edecektir.
Demem o ki seçmen yine iki tercihin arasına sıkışıp kalacaktır.
Sandığa gidip oy kullanma zahmetinde bulunmayanların başlıca gerekçelerinden biri de bu değil midir zaten?
Uzun yazının kısası…
“Foça’da CHP’nin Adayı Kim Olur?” sorusuna yanıt olarak:
Ahmet olur desek ne olur, Mehmet olur desek ne olur?
Ne fark eder ki.
HASAN ESER