Foça'nın yeni başkanı belli olmuş, dağılabilirsiniz!

HASAN ESER

CHP’nin Foça Belediye Başkan Adayı Saniye Bora Fıçı, partililerine hitaben yaptığı bir konuşmada aynen şu ifadeleri kullanıyor: "Cumhuriyetin yüzüncü, Foça belediyesinin yüz kırk dokuzuncu yılında İLK KADIN BELEDİYE BAŞKANI OLMANIN onurunu yaşıyorum. Sizlerin desteğiyle birlikte bu şehri yöneteceğiz."

Dikkatinizi çekerim!

“Foça'nın İlk Kadın Belediye Başkan Adayıyım” demiyor!

Ki onu da diyemez!

Çünkü Foça tarihinde (her ne kadar seçilememiş olsalar da) belediye başkanlığına daha önceden talip olan iki kadın daha var: Biri Rabia Aybars, diğeri de Nurcan Dağlı.

Sayın Bora Fıçı, belediye başkanlığı koltuğuna oturmadığı sürece kendisini en fazla şöyle tanımlayabilir: "CHP’nin Foça’daki ilk kadın belediye başkan adayıyım”

Peki, Foça halkı hür iradesini henüz sandığa yansıtmamış iken, yani Sayın Bora Fıçı’nın daha sandığa girip seçilmeden kendisini “belediye başkanı” olarak takdim etmesi, Foça halkına ve diğer adaylara saygısızlık değil midir?

“Kazanacağım! İlk kadın belediye başkanı ben olacağım…” demiş olsa anlayacağım, hatta ve hatta “Helal olsun ya, ne kadar da iddialı bir aday” diyerek, belki de dayanamayıp ben de alkışlayacağım kendisini.

Bu arada, birileri “İnşallah veya Allah izin verirse gibi ifadeler de kullanmıyor” şeklinde bir ekleme de yapabilir.

Bence de kullanmamakta haklıdır. Kaldı ki işin içine Allah’ı kitabı karıştırması halinde, laiklik konusunda son derece hassas olan bazı Foçalı seçmenlerimiz bu durumdan rahatsızlık duyabilir.

Yalan mı? Ramazan ayının ilk gününde şarap etkinliği düzenlediği için dönemin belediye başkanı Gökhan Demirağ'ı sert bir üslupla eleştirmiştim. O da sağ olsun eleştirimi dikkate alıp etkinliği iptal etmişti. Vay sen misin iptal eden, o zaman vurun abalıya. Yahu az kalsın aforoz edip çarmığa gereceklerdi Gökhan abimi…

Evet, asıl konumuz bu değil.

Bilindiği üzere, 31 Mart 2024 tarihinde Foça halkı olarak sandığa gideceğiz ve bir tercih yapacağız!

Fakat sonuç şimdiden belli ise o vakit zahmet edip de hiç gitmeyelim sandığa.

Öyle ki boş yere masrafa, israfa, zaman kaybına ve üzülmeye de gerek yok!

Sayın Fatih Gürbüz'den rica edelim bugünden teslim etsin şehrin anahtarını. Sayın Bora Fıçı da geçip otursun makamına! Biz de şimdiden ‘mübarek olsun’ diyelim kendisine.
Sayın Bora Fıçı, seçim sonuçlarıyla ilgili acaba müneccime filan mı danıştı, yoksa bildiği başka bir şey mi var?

1994 ve 2004 seçimleri gibi, yine içinde soru işaretleri barından bir seçim bekliyor olabilir mi bizleri?

Ali İhsan Yavuz gibi, seçimden sonra ben de “Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu” diye bir ifade kullanmam inşallah.

Biraz fazla mı şüpheciyim acaba?

Son olarak…

Çok değil, bundan 9-10 ay önce, daha sandığa girip seçilmeden, Kemal Kılıçdaroğlu’nu da Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı olarak takdim ediyordu birileri.

Peki ya sonra ne oldu?

Atalarımızın da dediği gibi, dereyi görmeden paçaları sıvamamak lazım.

Not: Foça halkının oyunu çantada keklik gibi gören Cumhuriyet Halk Partililer, Foça’daki seçimleri “sürü psikolojisi” üzerinden değerlendiriyor olabilirler mi acaba?

HASAN ESER